Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Devlet Bakanı Kemal Derviş, nihayet istifa etti. Derviş’e istifa kararı aldıran Başbakan Ecevit’le yaptığı son görüşme oldu.
Görüşmeden yansıyan bir bilgiyi aktaralım:
Derviş, Ecevit’e "merkez solda birliköten hâlâ umutlu olduğunu, bu yönde Başbakan’ın katkıda bulunabileceğini ifade ediyor ve soruyor:
- DSP ile YTP arasında bir ortak platform kurulamaz mı?
Ecevit, Derviş’in bu sorusuna, tebessümle, "YTP’yi geçiniz" anlamında bir yanıt veriyor. Anlaşılıyor ki, Derviş, DSP’nin Meclis’te bölünmesinden doğan YTP’yle bir ay sonra ittifak yapılması önerisinin, Ecevit tarafından "abesle iştigal" olarak görüldüğünü bilmiyor. Hatta, DSP’yi bölen bu hareketin öncü sorumluları arasında Derviş’i gördüğünden de haberi yok...
Derviş’in DSP’nin bölünmesini teşvik ettikten sonra bölünen parça adına Ecevit’le birlik müzakeresi yapmaya yönelmesi bir hayli "garip" bir görüntü.
Derviş’in Ecevit’e sorduğu bir diğer soru da DSP ile CHP arasında bir yakınlık kurulup kurulamayacağı.
Ecevit bu soruya da:
- CHP ile çok uzaklaştık. Çok farklıyız, yanıtını veriyor.
Derviş’in bu diyalogdan çıkardığı sonuca gelince...
Yakın çevresine göre Derviş, Ecevit’in CHP ile ilgili yanıtını "esnek" bulmuş, "kesinlikle bir araya gelmeyiz" demediği için, DSP ile CHP’nin yakınlaşabileceği yorumunu çıkarmış.
Derviş’in bu havayı yansıtması, Ecevit’le görüşmesini pek gerçekçi değerlendiremediğini düşündürüyor.
Başbakan Ecevit’e, dün Derviş’in istifa kararını ve solda birliğe ilişkin sözlerini sorduk. Ecevit’in değerlendirmesi şu oldu:
- İstifa etmesi normal. Bu görüntü daha fazla sürdürülemezdi. Benimle görüşmesinde, "sol bölünmesin" demesini, ittifak için bizden katkı beklemesini doğrusu garipsedim. Çünkü, desteklediği hareket sola büyük darbe oldu. Ortaya çıkan partiye sol demek ne kadar doğru bilmiyorum, kendileri biz sol değiliz, diyorlar. Ama DSP’nin Meclis’te bölünmesine Sayın Derviş’in katkısı oldu. Bu da bölünmesin dediği sola darbedir.
Derviş, istifa ederken "merkez solda birlik" için uğraş vermeye devam edeceğini belirtti.
Bunu nasıl yapacak?
Örneğin, Baykal ve CHP nezdinde Derviş’in son durumu nedir?
Doğrusu, CHP’de Derviş’e eski sıcaklığın kalmadığını söylemek mümkün. İstifasını çok uzatması, gideceği adres konusunda zikzaklar çizmesi Baykal ve CHP kurmaylarının da sabrını taşırmış durumda. Baykal’ın ve CHP yönetiminin havasını, "Solda büyüyen parti CHP’dir. Derviş’in görmesi gereken budur. Eğer bu gerçeği görüyorsa CHP’ye gelir. Doğru adres CHP’dir. Ben CHP’ye geliyorum, diye kapımızı çalarsa, sorun yok. CHP yerine başka bir partiye giderse, o zaman solu birleştiren değil, aksine bölen biri olur" diye özetleyebiliriz.
Baykal’ın ve CHP yönetiminin Derviş’in arkasından koşmaya, "aman bize gel" diye ısrar etmeye niyeti olmadığını belirtebiliriz.
Derviş’in, DSP ile CHP’yi yakınlaştırma çabasına gelince; CHP kurmayları iki parti arasında karşılıklı olarak bir eğilim ortaya çıkarsa, arabuluculara gereksinim olmayacağı kanısındalar.
YTP cephesine bakarsak...
YTP lideri İsmail Cem’in, "Derviş, bize katılırsa Yeni Türkiye biraz daha ivme kazanır" anlamındaki sözleri, bu partide patronajın artık dolu olduğu tonlaması taşıyor. Belli ki, Derviş’in kararını uzatması, YTP yönetimini de burmuş durumda. Kırgınlık YTP cephesinde de hissediliyor. Cem artık, "üç eşit arasında birinci" değil, YTP’nin lideri olduğu mesajı ve görüntüsü veriyor ki, bu da "gecikmiş Derviş"in troykayı bozduğu anlamına geliyor.
Derviş’in, "birleştireceğim" diye tutturduğu solda durum böyle...
Bugüne kadar gerçekleşen tek birleşme YTP ile DTP arasında oldu ki, bu yakınlaşmaya da "solda birlik" demek mümkün değil. Türkiye’yi yeniden yapılandırma gibi bir büyük iddia ile ortaya çıkan ve kendine "Yeni Türkiye" adını veren bir partinin, bir ay içinde, yüzde yarım oya sahip DTP listelerinden seçime katılmaya yönelmesi de, bu "yeni ve iddialı hareket"i ne hale getirir, o da ayrı konu...