Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Napolyon emri vermiş, Paris Valisi Georges EugËne Haussmann işe girişmiş ve sonuçta bugünkü adıyla Charles de Gaulle Meydanı çıkmış ortaya.
Tam ortasına da ünlü Zafer Anıtı yapılmış.
Şanzelize Bulvarı başta olmak üzere Grande-ArmÈe Caddesi, Wagram Caddesi, Victor Hugo Caddesi gibi tam 12 cadde bağlanmış meydana.
İster uzaydan bakın, ister Zafer Anıtı’nın üzerinden; karşınıza çıkan görüntünün adına “şehircilik harikası” denebilir ancak.
Nitekim bu manzara örnek olmuş dünyaya.
ABD’den Meksika’ya ve hatta Türkiye’ye kadar çok yerde benzer düzenlemeler uygulanmış.
* * *
Aydın Sultanhisar’a bağlı Atça beldesi, adını ulusa duyuran “halk kahramanı” Atçalı Kel Mehmet’ten sonra; Türkiye’nin belki de “en derli toplu” yerleşim yeri olarak dikkat çekiyor.
Aslında olan biten bugünün meselesi değil.
Kurtuluş Savaşı’nın ardından Yunan işgali nedeniyle yakıp yıkılan yerlerden biri de Atça’ydı.
Ne var ki, Atça’nın bir şansı vardı:
Fransa’da şehir planlamacılığı konusunda eğitim alan Abdi Bey.
Belediyede fen memuru olarak çalışan Hafız Bey’in de yardımıyla, Atça’yı “küçük bir Paris” yapmaya karar vermişler.
Ve de kararlarını hayata geçirmişler.
* * *
Karakol Caddesi, Kurtuluş Caddesi, Abdi Bey Caddesi, Nazilli Caddesi, Kavaklar Caddesi, Jurnalı Caddesi, Batı Caddesi ve Atatürk Caddesi; şehri baklava dilimi gibi bölerek aynı meydanda buluşuyor Atça’da.
Sanırsınız ki, Paris.
Alt tarafı 4 cadde eksik!
* * *
Sözü dünden bugüne getirdikten sonra, geleceğe taşıyalım şimdi.
Hedefte 2023 yılı var ya.
Gerçekten “çılgın” bir proje öneriyorum iktidara.
Yeni bir şehir yaratın.
Sıfırdan.
Her şeyiyle örnek olsun dünyaya.
Her şeyiyle Anadolu koksun.
Hem binlerce yıllık geçmişimiz, hem de geleceğin uçsuz bucaksız hayalleri orada kendini bulsun.
Plakası mı?
Elbette Cumhuriyet’in 100’üncü kuruluşunu simgelemesi için “100” olsun.

Haberin Devamı


Tek karelik ders!

Yeni bir şehir


Düzeltir ve özür dilerim

Yarın yapılacak EXPO sunumda yazar Elif Şafak’ın da yer alacağına dair haberler ve bunun üzerine yazdığımız yazı ve de daha ne varsa...
Hepsi hikâyeymiş aslında.
Mesele şu:
İlk aşamada sunumun 30 dakika olacağı bildirilmiş.
16 dakikalık tanıtım filmi, 4 dakika bir bakanın konuşması ve kalan 10 dakika için ünlü bir simanın sahneye çıkması düşünülmüş.
Önce Orhan Pamuk’a teklif götürülmüş.
Kabul görmemiş.
Kültür ve Turizm Bakanı ve/veya Bakanlığı’nın çaldığı ikinci kapı Elif Şafak olmuş.
O da 23 Kasım günü “başka bir işi” olduğu gerekçesiyle olumlu yanıt vermemiş.
Derken...
30 dakikalık sunum süresinin 20 dakikaya indirildiği bilgisi gelmiş Paris’ten.
Böylece bu hikâye de başlamadan bitmiş.
Neyse.
Yarın İzmir’in sunumu hayırlısı ile yapılsın da, sonrasına bir güzel bakarız!