Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

ÇAĞDAŞ kent olmanın ilk koşulu, temiz kent olmaktır.
Caddeler, sokaklar temiz olacak önce.
Bırakın çöp yığınlarını, ne bir kâğıt parçasını, ne de pek severek çıtladığımız çekirdek kabuğunu gözler görmeyecek kenarda, köşede.
Öneriyorum:
Gereğinden üç misli, beş misli, on misli fazla çöp kovası koyun her yere.
İnsanları, elindeki çöpü yere atmaktan utanır hale getirin.
Hatta o çöp kovaları, birer kent mobilyası olsun.
Kimi bir çizgi film karakterine, kimi bir çiçek kümesine, kimi bir oyuncağa benzesin.
Çocuklar yalayıp yuttukları dondurmanın ambalajını, çöp kovasına atmak için yarış etsin.
* * *
Hele sokakları kazıp kazıp bırakanlar yok mu?
İşte onları kazığa oturtmalı.
Misal.
Karşıyaka’da yeni biten bir apartmana su bağlamak için, tam bir hafta önce İZSU sokağı kazdı. İşini bitirdikten sonra, kedinin pisliğini örtmesinden beter bir eylemle, taşı toprağı kenara yığıp, çekti gitti.
Her gün oradan geçerken bakıyorum, ne olacak diye?
Olan şu ki, yaratılan utanç abideciği, olduğu yerde duruyor.
* * *
O nedenle Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın, “Çevreyi kirletenler, gürültü çıkaranlar, kaldırımları işgal edenler, duvarlara, direklere  afiş asanlar bedelini ödeyecek” şeklindeki açıklamasını önemsiyorum.
“Vatandaşlarımızdan bu konuda destek bekliyoruz. Duydukları, gördükleri ve yaşadıkları olumsuzlukları bize bildirmeleri durumunda gerekli önlemler ve yaptırımlar derhal uygulanacak ” demesini ise herkesin ciddiye almasını istiyorum.
Konak’ta başlatılan seferberliğe tek itirazım, ihbar ve şikâyetler için üç ayrı telefon numarasının verilmesi...
Milletin kafasını karıştırmanın, uygulamada da kargaşa yaratmanın âlemi yok.
Yine öneriyorum:
Sadece Konak’ta değil, İzmir Büyükşehir sınırları içindeki tüm ilçelerde geçerli olacak ve hatırlanması kolay “tek numara” ile bu sistem çalışmalı.
Sistemin çalıştığı da, arayan kişiye en geç 24 saat içinde bilgi verilmesi ile kanıtlanmalı!

Haberin Devamı

Kahveye davet...
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün, eski cumhurbaşkanlarının, bakanların yarıdan fazlasının Aziz Kocaoğlu’nu tebrik etmek için araması ne kadar medeni bir davranışsa...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın aynı davranışı sergilememesi de o kadar yadırganacak ve ayıplanacak bir durum.
Yine de Aziz Başkan, durumdan vazife çıkarmalı ve inadına kendi aramalıydı Erdoğan’ı.
Tıpkı aranmayı beklemeden, Deniz Baykal’ı aradığı gibi telefonu açmalı; “Seçim sürecinde her ne olmuşsa hepsi geride kaldı Sayın Başbakan. Ülkenin ve İzmir’in yararına olan projelere desteğinizi esirmeyeceğinize inanıyoruz” falan demeliydi...
Aynı muhabbeti yapmak için geç değil.
Hatta Başbakan’ı bir kahve içmeye bile davet edebilir.
İzmir’de olmaz belki ama... Bakarsınız Tokat’ta buluşurlar şu ara!

Haberin Devamı

Tek karelik hayaller

Tek numara yeter