BAŞBAKAN açık açık sesleniyor cemi cümleye:
“Tutuklanan, gözaltına alınan gazeteciler üzerinden ‘hükümetin eleştiriye tahammülü yok’ diye kampanya başlatanlara da buradan açık açık sesleniyorum: Hangi gazeteci hükümeti eleştirdiği için bugün tutukludur?”
Pardon.
Değil Türkiye’de iktidarı, Libya’da bile sanmam ki, “Kaddafi’yi eleştirme” suçu nedeniyle hiç kimse tutuklanmaz, tutuklanamaz.
Elbet her derdin bir çaresi var.
Hele hele...
Dünyada “suç icat etmekten kolay” ne var?
* * *
Yazarsın bir senaryo, yakalarsın.
Atarsın bir iftira, tutuklarsın.
Gönderirsin imzasız bir mektup, içeri atarsın.
Hiçbir şey yapamazsan, en klasik taktiği uygular, adamın cebine bir torba esrar koyarsın!
Ve o zaman hiç kimse diyemez:
“Bu kişi gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklandı.”
Bu arada vay gidene...
Adam okka altına gittiğine mi yansın?
Adının “uyuşturucu müptelâsına” çıktığına mı?
* * *
Başbakan “anlatmaya” devam ediyor:
“Şu an tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde mesleği gazeteci olarak kayda geçen 27 kişi var. Bu 27 kişiden bir tanesi bile gazetecilik faaliyetinden dolayı cezaevinde değil. Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, cinsel istismar, nitelikli yağma, ateşli silah bulundurmak, resmi belgede tahrifat... Mesleği gazeteci olarak geçen 27 kişinin cezaevinde bulunma gerekçeleri işte bunlar.”
Gerekçeler bunlar da, şu “ilahi tesadüfün” gerekçesi ne?
Yani Sayın Başbakan’a açıkça soruyorum:
“O dediğiniz kişiler arasında iktidara yağcılık ve yalakalık yapan biri var mı? Hatta iktidara sempatiyle bakan biri var mı?”
* * *
Cevabı ben vereyim.
Bildiğim “biri” vardı.
En azından “iktidara karşı olmayan” biriydi.
O kişi, Başbakan’ın ifadesiyle “cinsel istismar” suçu nedeniyle mahkum olmuştu ve karar Yargıtay’da usulden bozulduğu için de davası tekrar görülmekteydi.
Yine tesadüf...
Başbakan’ın açıklamasından hemen sonra arkadaş tahliye edildi.
Tahmin edeceğiniz gibi, bu kişi Hüseyin Üzmez’di.
Ve sayesinde cezaevinde “mesleği gazeteci” olarak kayda geçen kişi sayısı 26’ya indi!
Tek karelik inat!
Umut dünyası...
İZMİR’DE milletvekilliğine aday olmak için görevlerinden ayrılanlar arasında dikkatimi çekenler şunlar:
Karayolları 2. Bölge Müdürü Erol Altun (AKP), Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Güler Tunçoku (CHP), İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Himmet Uygun (AKP- Kütahya)Meclis üyeleri Necip Nasır, Bilal Doğan, Ahmet Ayakdaş, Koçali Al (Hepsi de AKP’den aday olacakmış.)
İl Genel Meclis üyeleri Nevzat Kavalar ve Hidayet Petin (CHP)Özel İdaresi Yapı İşleri ve İmar Daire Başkanı Nurettin Yıldız (AKP)
Konak Belediye Meclis üyesi Azmi Kumova (CHP)
Ege Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar Birliği Başkanı Ramazan Abay. (CHP)
Allah hepsinin şansını açık etsin de...
Asıl merak edilen İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Necip Kaplan’dı.
O da son dakikada kararını verdi ve AKP’den aday adayı olduğunu cümle aleme duyurdu.
Eeeeeee...
Boşuna dememişler ‘umut dünyası’ diye...