Soruşturmayı sulandırmayın

Kuruluşundan bu yana haksız rekabet ve tekelleşmeyi önlemek için her yıl yüzlerce şirket hakkında inceleme, soruşturma yürüten, birçoğuna ciddi cezalar kesen Rekabet Kurumu, tarihinde ilk kez dizi sektörüne el attı. Yapılan ilk incelemelerde ciddi bulgular çıkınca iş soruşturmaya dönüştü. ‘Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un ihlal edildiği iddialarıyla hakkında soruşturma başlatılan 21 teşebbüs var ve bu şirketler şunlar: 

Kast Ajansları Derneği, Abdullah Bulut Menajerlik İletişim, Asiye Değirmenci Menajerlik ve Film Yapım, Black Listt Menajerlik Halkla İlişkiler, Cemile Yaprak Atış, Deniz Tüney Tanıtım Turizm Halkla İlişkiler, Erberk Kast Prodüksiyon, Icon Talent, ID İletişim Danışmanlık, Kahraman Özden Talent Management, Nimet Atasoy AŞ, People Fotomodel Prodüksiyon, Perama Görsel Sanatlar Organizasyon, Persona Sanat İletişim, Renda Güner Film Yapım Tanıtım, Sökmen Ajans Reklamcılık, Şogen Film Müzik, Talento Menajerlik, TB Sanatsal Yetenek, Vodvil Prodüksiyon ile Yüzdeyüz Oyunculuk Seslendirme. 

Yıllardır konuşuluyor 

Rekabet Kurumu, resen mi harekete geçti, yoksa yıllardır, “Dizi sektöründeki yapımcı, oyuncu, senarist, cast ajansı ve menajerlik işlerinde tekelleşme var” diye dert yananlardan biri mi ihbarda bulundu? 

Bilmiyorum. Sebep ne olursa olsun, böyle bir soruşturma başlatılması önemli. 

O yüzden bırakın Rekabet Kurumu işini yapsın ve dizi sektöründe tekelleşme var mı, yok mu ortaya çıksın? Varsa o ‘tekel’ kırılsın, yoksa da bu ‘şehir efsanesi’ bitsin. 

“Sektör, bazı şirketler tarafından belirlenen 100 isim üzerinden dönüyor. Sizi o 100 kişinin içine sokmuyorlar” diyen Didem Uzel ile “Üç beş yapım şirketi, cast ajansı ve cast direktörü arasında dönen sektörde kendimize yer bulmak zorlaştı” serzenişinde bulunan Necmi Yapıcı haksız mı? 

Melek Baykal’ın, “Cast direktörü, castını yaptığı dizide kendi oyuncularını oynatıyor” tespitini yok mu sayacağız? 

Serenay ne alaka? 

Bazı oyuncular birkaç sezon iş bulamazken X dizisinden ayrıldıktan bir hafta sonra Y dizisinin kadrosuna giren şanslı oyuncular da var bu ülkede. 

Hâl böyleyken bunu sadece ID İletişim’in kurucu ortağı Ayşe Barım’a yapılmış bir operasyon gibi göstermek, Serenay Sarıkaya’nın özel hayatına dair ispatlanamayan iddiaları dile getirmek Rekabet Kurumu’nun soruşturmasını sulandırmaktır. 

Hazal Kaya, Ezgi Mola, Şükran Ovalı, Mert Yazıcıoğlu, Bergüzar Korel, Aslıhan Gürbüz, Bige Önal ve Sinem Kobal’ın Ayşe Barım ve Serenay Sarıkaya’ya destek çıkması normal, ama konuyu ‘kadın dayanışması’ diye lanse etmeleri abes! 

Çünkü bu soruşturma, kadınlara haksızlık yapılması nedeniyle değil, tekelleşmeyle bazı insanların mağdur edilip-edilmediğini ortaya çıkarmak için başlatıldı. 

Oyuncu Metin Akdülger, “Not: Özgür irademle yazdım, kimse bana paylaş diye baskı yapmamıştır. Sevdiğim kadınların yanında olmak istedim o kadar” diye yazdı. 

Bu ‘not’ bile aslında çok iyi özetliyor dizi sektöründe oyuncuların kendi iradesiyle mi, yoksa menajer baskısıyla mı hareket ettiğini! 

GÜNÜN SÖZÜ

“Uzaktan hayran kaldığınız biriyle sakın tanışmayın. Ya eliniz ya kalbiniz boş kalır.” (Dostoyevski)