Önseçim var mı, yok mu?

ARAYANIN, soranın ardı arkası kesilmiyor. İki ortak özellikleri var.
Biri CHP’li olmaları, diğeri önseçim istemeleri...
12 Eylül 1980 darbesinden sonra, belki biraz SHP döneminde yer yer ve zaman zaman önseçime benzer yoklamalar yapıldı.
Fakat öteki partiler, önseçimin semtine bile uğramadı.
Sonra topyekûn rahmet okundu önseçimin ruhuna.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan seçilmesiyle birlikte, yüreklerdeki kor tekrar yalazlandı.
Acaba...
CHP’de önseçim olacak mı?
Henüz alınmış resmi bir karar yok.
Yani...
Belki.
* * *
Kişisel düşüncem belli.
Dün yazdığım gibi, son kararı millet vermedikçe, vekilini kendi iradesi ve eli ile belirlemedikçe...
“Önseçim” bile hikâye!
Derseniz ki:
“Hiç yoktan iyidir.”
Doğru.
İyidir.
* * *
İyi de zaman geçiyor.
Seçim takvimi takır takır işliyor.
Yarın 1 Şubat.
Mart ayının 7’sinde, partiler hangi seçim bölgesinde, hangi yöntemle adaylarını belirleyeceklerini YSK’ya bildirmek zorunda.
Ne demek bu?
Önümüzde sadece 1 ay 1 hafta var.
Üstelik o ay da, güdük Şubat!
* * *
Önseçim ve aday yoklamaları ise 27 Mart günü yapılacağına göre, aday adaylarına 20 gün yeter mi sizce?
Haklısınız.
Dalga geçiyorum!
Önseçime niyetli olanlar, bu kararı çoktan açıklamalı ve kendi içlerinde uygulayacakları yol haritasını çoktan duyurmalıydı.
İnsanlara eşit koşullarda yarışmaları için, çalışma ve hazırlanma fırsatı tanınmalıydı.
Velhasıl.
Demokrasi ciddi iş.
O nedenle de her noktada ve her aşamada ciddiyet gerektiriyor.

Boşa geçmiş 60 yıl
HANIMIN ÇİFTLİĞİ dizisinde işler karıştı.
Güllü zor durumda.
Hain kocası dünyanın borcunu takıp kaçınca çiftliğe haciz bile geldi.
Güllü’ye para lazım.
Bankaya gitti.
Vermediler.
O da yapılmaması gereken tek şeyi yaptı mecburen. Parayı bir tefeciden aldı. 50 bin liraya karşılık, bir ay sonra 100 bin lira ödemeyi kabul etti.
Orhan Kemal’in romanından uyarlanan dizideki bu bölüm 1951 yılında geçiyor.
Yıl 2011.
İzmir’de bir emekli vatandaşa oğlunun düğünü için 2 bin lira gerekiyordu.
O da parayı başka yerden bulamayınca tefeciye gitti.
Bir de baktı, 2 bin liralık borç 20 bin liraya çıkmıştı.
Ödeyemedi tabii.
Hemen cezayı kestiler.
Otomobille, ayağının üzerinden geçtiler!
Aradan 60 yıl geçmiş ama...
İnsanların çaresizliğini sömürenler, hiç değişmemiş!

Tek karelik tehlike!