Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

SÖZLÜKTE “birini övme, iyi özelliklerini sayma” anlamına gelse de, edebiyatta “yağcılık sanatı” olarak bilinir methiye.
Özellikle eski zamanlarda, padişah ve sadrazamları yere-göğe sığdıramayan methiyeler yazardı devrin ünlü şairleri.
Hacı Sadullah Ağa, 3. Selim’e şöyle seslenmiş meselâ:
“Padişahım, lutfedip mesrur-u şâdeyle beni,
Na-ümidim, bir nazar kıl ber-muradeyle beni.
Hatırımdan bir nefes gitmez dua-yı devletin
Sen de ey kan-ı kerem lutfunla şadeyle beni.” Çoğaltmak mümkün ama görüldüğü gibi, yazılanları anlamak namümkün!
Onun için gelin, günümüzdeki methiye denemelerine bakalım biraz.
Az önce adını andığımız 3. Selim’in pek sevdiği lahana için “Helva sohbetinin lezzeti mi olur şayet bulunmazsa lahana” diye bu sebzeye methiye yazması gibi...
Hulusi Üstün bunun çok daha şahanesini patlıcan için yazmış:
* * *
Soyun dayanır Acem saraylarına
Bu sebeple sofraların sertacısın şahısın Pareleyip güveç eylesem nola
Sarımsağın refiki, yoğurdun hemrahısın.
* * *
Alinazik diyorlar yoğurtlu olanına
Domatesin soğanın en güzel yaranısın
Hiçbir sebze rengini benzetemez ki sana
Hilkatten sibgatullah kadife esvaplısın
* * *
Közde büryan eylesem dokunur mu hatrına
Kaşarlı köfte ile billahi pek tatlısın
Halk ağzında rivayet, İmam bayılmış sana
Balık lokantalarının müdavim ayyaşısın”
* * *
Kabak, patlıcan derken, gelelim son methiyeye.
Yazan bir milletvekili.
AKP’li Ahmet İyimaya demiş ki: “Kalmadı kaldıran vesayet köşesini, Dinlerken yer ve gök milletin gür sesini,
Lanet okudu cihan lanet okudu ona,
Reddetti tarih savurdu kir çukuruna,
Anadolu irfanı yeniden boy veriyor,
Fışkırarak tarihten asil bir soy veriyor.”
Kendisini methiye yazarları arasında en tepeye çıkaracak satırlar ise yazdığını ilgili makama takdim ederken, önsözünde kullandığı cümle:
“Aziz Başbakanım ve Değerli Genel Başkanım Recep Tayyip Erdoğan’a ithafen arz-ı hürmetle...”
Benim diyeceğim, Ferdi Özbeğen’in o ünlü şarkısını, üzerinde küçük bir değişiklik yaparak terennüm etmekten ibaret:
“Yağ çeke yağ çeke ne hale geldik
Her yüze güleni biz dost bildik
Geçti yıllar bir su gibi
Neredeydik nerelere geldik”

Haberin Devamı

Duydunuz mu?
Irak Kürdistan Demokratik Partisi’nin (IKDP) genel başkanlığına yeniden seçilen Mesud Barzani’nin, partinin yapılanmasında kadın haklarıyla ilgili önemli kararlar aldığını...
Partide kadın delege sayısının artacağını...
İki eşli olanların da partiyle ilişkisinin kesileceğini...
Duydunuz mu?
Yazık.
Barzani kadar olmadık!
* * *
Yunanistan’da hükümetin kemer sıkma politikalarını protesto eden göstericilerin Ulaştırma İletişim ve Kalkınma eski Bakanı Kostis Hacıdakis’i evire çevire dövdüğünü duymuşsunuzdur.
Peki ya eski bakanın, kendisini kanlar içinde bırakanlardan “şikâyetçi olmadığını” duydunuz mu?
Yazık.
Hacıdakis kadar olamadık!

Haberin Devamı

Tek karelik Queen!

Nerelere geldik

blog

HALİM TOPRAK: Sanal alemde gerçekten atı alan Üsküdar’ı geçiyor bir anlamda. Çünkü isteyen herkes istediği adı kullananarak bir hesap açıp mangalda kül bırakmıyor. Beki teknolojinin bu kadar ilerlediği günümüzde hiçbir koruma söz konusu olamıyor mu? Bu da bana çok komik geliyor. En azından kimin bu hesabı açtığının bulunabilmesi gerek diye düşünüyorum. Veya bir formülü var da biz mi bilmiyoruz!
ALİ KAPICI: Egemen Bağış’ın kendisine yumurta atan Nihal adındaki üniversite öğrencisine karşı açtığı dava kadar, sizin de yazdığınız gibi kendisine 2,5 yıl hapis cezası istenmesi de büyük ayıp. Hele hele Avrupa Birliği ile ilişkilerimizden sorumlu bir kişinin bu adımı atması çok düşündürücü. Avrupa ülkelerinde yumurta yiyen siyasetçi sayısı oldukça fazla. Onlar değil yumurta eylemine, şiddete varan tepkilere bile hoşgörüyle yaklaşabiliyorlar. Bir yumurtayı bile hazmedemiyoruz Türkiye’de...

Haberin Devamı

GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLAYER ALIN