AZİZ Kocaoğlu İzmir’de seçimi kazanacak kazanmasına da, kimileri ondan bir rekor bekliyor.
1980 sonrası uygulanan Büyükşehir sistemindeki, şeref kürsüsü belli:
1’nci, 1989 seçiminde yüzde 52,40 ile Yüksel Çakmur.
2’nci, 1984 seçiminde yüzde 47,95 ile Burhan Özfatura.
3’üncü, 2004 seçiminde 47,17 ile Ahmet Piriştina.
Kocaoğlu yüzde 50 eşiğini geçerek, bu sıralamayı değiştirebilir ama bir de yüzde 60 çıtası var ki; onu aşması, yüksek atlamada dünya rekoru kırmasından da zor!
Oysa yüzde 60, hem de iki kez geçildi İzmir’de.
İhsan Alyanak, 1977’de yüzde 62,70; hele Osman Kibar 1968 yılında yüzde 66 oy alarak İzmir Belediye Başkanı seçildi.
İzmir’de sonucu merak edilen diğer konu, ilçeler...
Örneğin Büyükşehir sınırlarında Ak Parti, 21 ilçenin kaçını kazanacak; İzmir genelinde CHP, 30 ilçe belediye başkanlığının kaçını alacak?
CHP İzmir İl Başkanı süpersonik bir hızla uçarak, “30’da 30” diyor.
Dediğini yapamazsa, başarısızlığının bedelini istifa ederek ödeyecek mi; bu sorunun da yanıtını, merak etmek gerekli!
* * *
Aydın’daki yarış, Türkiye’de tek. Çünkü dört partinin de kazanma ihtimali var.
Ki o ihtimal, Türkiye’deki tek il belediye başkanlığını alma umudu taşıyan Demokrat Parti için çok önemli.
Adana’yı doğrusu merak ediyorum.
1984, 1994, 1999’da ANAP’tan, 2004 yılında Ak Parti’den ve sonuçta tam dört kez Adana Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Aytaç Durak, bu kez de MHP adayı olarak ipi göğüslerse; bir daha, bir başkasının bu rekoru kırması imkânsız hale gelir.
Ve tabii Ankara...
Melih Gökçek yine kazanırsa, çekirgeler kıskançlıktan çatlar!
Zaman Gazetesi’nde dün yayınlanan bir araştırma da, merak uyandırdı.
Buna göre, Ak Parti adayının yüzde 54,2 oy alması, DSP adayı Yılmaz Büyükerşen’in ise yüzde 24,1’de kalarak seçimi kaybetmesi gerekiyor Eskişehir’de.
Yani sonuçta...
Ya Zaman Gazetesi rezil olacak, ya Büyükerşen rüsva!
Oylar geleceğe!
ÖZELLİKLE İzmir’de, meraktan çok umutla beklediğim sonuç il genel meclisi seçimde ortaya çıkacak oy dağılımı ile ilgili.
Diliyorum ki:
Adayların oyu ile partilerin oyu arasındaki fark, alabildiğine büyük olur.
Umarım ki:
Demokrasi kırbacı şaklar, örneğin yüzde 55 oyla seçilen adayı partisi aynı bölgede; 40’ların, 30’ların ve hatta 20’lerin altına iner.
Veya tam tersi.
Yüzde 10’u bile geçemeyen adayın partisi, il genel meclisinde yüzde 20’lerin, 30’ların üzerine sıçrar.
Böyle sonuçlar ne kadar çok yerde yaşanırsa, bilin ki, o kadar umut var.
Onun için korkularınızın, endişelerinizin etkisinde kalmadan; biraz olsun güven duyduğunuz partinin şu an zayıf gibi görünmesini umursamadan.
Geleceğe oy verin!
Tek karelik umut