Mayıs ayı umut ayı
ÖNCE, 16 Mayıs Cumartesi günü Demok-rat Parti Büyük Kongresi toplanacak.
Sonra, 17 Mayıs Pazar günü Demokratik Sol Parti Büyük Kurultayı.
İki parti de mutsuz.
İki partide de, yeni umutların yeşermesine şiddetle ihtiyaç var.
Diğer yanda ise başkalarını kıskandıracak iki önemli avantajın sahibiler.
Çünkü iki partinin genel başkanı da, yerel seçimde “başarısız olduklarını” söyleyip; “siyasetin yüzsüzlerine” ders verircesine görevlerinden istifa ettiler.
Ve iki partinin de kökleri sağlam.
DSP’nin hikâyesini daha önce yazdım.
Demokrat Parti’ye gelince...
29 Mart’ta “rezalet çıtası” olan yüzde 1’in altına, sadece altı ilde düşmüş olmaları; buna karşın 5 ilde yüzde 10’un, 27 ilde ise yüzde 5’in üzerinde oy almaları; DP’yi “ciddiye alınması gereken bir parti” konumunda tutuyor.
* * *
Demokrat Parti en büyük sorunu, üç büyük şehirde yaşıyor.
Şu hale bakın:
İstanbul’daki 7 milyon 23 bin 837 geçerli oydan, sadece 62 bin 460...
Ankara’daki 2 milyon 701 bin 222 geçerli oydan, sadece 22 bin 544...
İzmir’deki 2 milyon 324 bin 532 geçerli oydan, sadece 59 bin 40 oy alabilmiş Demokrat Parti.
Hele İstanbul ve Ankara’daki oy oranı, yüzde 1 bile değil!
Sorun belli.
Çare belli.
Demokrat Parti, “ne iyi adamdı” denilen saygın mensuplarını öne çıkararak kökleriyle olan bağını kurmak; topluma güven ve umut veren kişilerin öncülüğünde ise geleceğe dönük yüzünü göstermek zorunda.
Ve elbet...
Çok ama çok çalışmak, yaşanan sorunlara gerçekçi çözümler üretmek zorunda.
Bunları başarırsa ne âlâ.
Aksi halde...
Elveda!
Tarihin izinde Başkan tatilde
AZİZ Kocaoğlu bugün arkasından bir kova su dökülerek, yolcu edilecek.
Başkan gidiyor.
Nereye?
Tatile.
Hakkıdır, gitsin dinlensin.
Düşlediği gibi bol bol okusun ve öncelikle de İlber Ortaylı’nın “Tarihin İzinde” adlı kitabı bitirsin.
Tarihi bilmek gerçekten önemli.
Bu arada Başkan, “kadro revizyonu” iddialarına karşılık diyor ki:
“Bürokrat arkadaşlar içinde değişiklik yok. Biz seçim başarısını onlarla elde ettik.”
Aziz Bey bürokrat arkadaşlarını ister değiştirir, ister değiştirmez.
Keyif de onun, takdir de...
Ne var ki, şu “seçim başarısı” sözünü, “tarihin izinde” tekrar irdelemeli.
Çünkü insan, özellikle yakın geçmişi iyi bilmeli!
Tek karelik fotoğraf
