Maksat ‘iddia’ olsun!

İKTİDAR partisinin genel başkanı Recep Tayyip Erdoğoğan’dan, cezaevindeki İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Periçek’e...
Siyasetçilerden askerlere, babamın oğlu değil hiç kimse.
Olsa da fark etmez.
Kim ki suçlu, cezasını çekmeli.
Ama kim suçlu, kim değil?
Kim biliyor!
Aylar geçti.
Yıllar geçti.
Kim suçsuz, kim değil?
Kimse bilmiyor!
İnsanlar aylardır, yıllardır hapis.
Hâlâ ve sadece “iddia” var ortada.
Ortaya atıldığında yeri yerinden oynatan, bir süre sonra da unutulan, unutturulan iddialar.
* * *
Geçen gün haberlerde izledim.
Ergenekon Savcısı bir çorbacının açılışına gitmiş. Oturmuş Fenerbahçeli Emre ile Galatasaraylı Arda’nın arasına, muhabbet ediyor.
Eee.
Ne de olsa “medyatik bir ünlü” artık kendisi.
Yakında bir TV dizisinde de oynar mı, oynar!
Bu arada Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan içerideymiş...
Ne gam!
Bir yanında Emre, diğer yanına Arda...
Arkadaş çorbacı açılışında.
* * *
Hadi gari.
Hız verin açtığınız davalara.
Kim suçlu, kim suçsuz?
Çıksın meydana.
Misal...
Mustafa Balbay’a müebbet mi vereceksiniz?
Verin.
Hiç değilse bilsin akıbetini.
Hangi suçu işlemiş, öğrensin!
Ve Türkiye’deki yargı yolları henüz aynı kapıya çıkmadan (!), buralarda hakkını arasın.
Bir sonuç alamazsa da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne mi gidecek, ne yapacak; kararını versin.
* * *
Bir de Bülent Arınç’a suikast iddiası vardı sahi.
Aman yarabbi.
Sayelerinde, kozmik odalar bile karakollardan şeffaf hale getirildi ve işin üzerinden neredeyse bir yıl geçti.
Sormak hakkımız.
Ne oldu bunca zaman içinde?
Hani dava, hani sanık, hani suç, hani ceza; nerede?

İş doğru yapıldığı zaman...
BU kez de “doğru yapılan” bir işe örnek verelim:
“Öyle bir geçer zaman ki...”
İşte bu hikâyede zaman boşuna geçmedi.
14 haftada yani sadece 3,5-4 ayda öyle bir sonuç aldılar ki, göz kamaştırıyor.
Son bölümün karnesine baktım:
Tüm gruplarda izlenme oranı yüzde 21,5, izlenme payı yüzde 48,5.
Türkçesi şu:
Salı günü saat 20:00’den sonra televizyonu açık olan hanelerin yaklaşık yarısı bu diziyi izlemiş.
Çünkü...
Küçük Osman’dan büyük Meral Çetinkaya’ya, insanlar davalarına inanmış.
Erkan Petekkaya’dan Ayça Bingöl’e, hepsi işin hakkını veriyor.
Başta Aras Bulut İynemli olmak üzere tümü muhteşem ve var güçleriyle, gece gündüz çalışıyor.
Ortalığın yanlışlardan geçilmediği bir dönemde ve bir ülkede...
Bazı şeylerin “doğru yapıldığını” görmek:
Büyük mutluluk!

BLOG
OLCAY SAĞ:Volkan Konak söyleşileri ile ilgili yazınızdan dolayı sizi kutlarım. Ben 76 yaşındayım, gençler bana umut veriyor. Bir gün herşey hak ettiği yeri bulacak. Sizinle paylaşmak istediğim bir şey var; kapalı spor salonunun karşısında oturuyorum. Buranın önüne plaj valeybolu sahası yaptılar. Ama bakan eden yok. Tam bir pislik yuvası. İçinde sadece köpekler cirit atıyor. Neredeyse içinde kum bile kalmadı. Bu yarımlara kim sahip çıkacak sizce?
AHMET SÖZCÜ: “Hocadan tavsiye” başlıklı yazınız bende şöyle bir çağırışım yaptı. Biliyorsunuz Hüseyin Çapkın çok başarılı bir emniyet müdürü. İzmirde de görev süresince bir çok başarıya imza attı. Bu başarılarını İstanbulda da sürdürdü. Şimdi son öğrenci olaylarından sonra haksız eleştirilere hedef oluyor. Üsleri emir verince kendisinin uygulamama gibi bir şansı var mı? Bence olaylara bu pencereden bakmakta yarar var.