Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

MESELE “kadın” olunca, söylenecek öylesine çok şey var ki; kim, ne kadar yazarsa yazsın, yetmesi mümkün değil.
Okuduğum bir yazının tümünü bu köşeye sığdırmak gibi!
Ama sığdığı kadarıyla...
“Kadın olmak” işte şöyle bir şey:
* * *
Kadın olmak; sadece güzel olmak demek değil, o güzelliğin içinde erkeğin kendi ruhunu bulabilmesini sağlayabilmektir.
* * *
Kadın olmak; ipek saçlar, pembe topuklar, ince bel değil, bütün bunların içerisinde bir hanımefendi olabilmeyi başarabilmektir.
* * *
Kadın olmak; güzellik takıntısı içerisinde olmak değil, o güzelliğe akıl da katabilmektir.
* * *
Kadın olmak; insanları elinin tersiyle itip kendisinden uzaklaştırmak değil, avuçlarını sımsıkı kavrayarak insana emin ellerde olduğu duygusunu verebilmektir.
* * *
Kadın olmak; çok konuşarak beynini didiklemek değil, sıradan ve kabullenilebilir yaşamın ne olduğunu bilebilmektir.
* * *
Kadın olmak; şatafat düşkünü olmak değil, sımsıcak bir öpücüğün bir tek taş yüzükten daha değerli olduğunu anlayabilmektir.
* * *
Kadın olmak; hangi dizi başlamış, kimler oynuyor, kim kiminle yakalanmış bunları merak etmek değil, ekonomiden, politikadan, spordan ve kültürel olaylardan haberi olmaktır.
* * *
Kadın olmak; gezip eğlenmek değil, pazar parasını kozmetiğe yatırmaması gerektiğini, domatesin, ekmeğin, soğanın, kıymanın kaç para olduğunu bilmektir.
* * *
Kadın olmak; dır dır konuşup adamın sinirini bozup, kafasını attırmak değil, kör olası dilini gerektiğinde tutabilmektir.
* * *
Kadın olmak; saldırganlaşıp kafesinde kırbaçla eğitilmeye çalışılan bir aslana benzemek değil, yumuşak huylu olup erkeğinin dizlerinde tüyleri okşanan bir kedi olabilmektir.
* * *
Kadın olmak; çağırdım, gelmedin, geç kaldın, aramadın, sormadın, kiminleydin, hesap ver demek değil, sana yüreğiyle güvenmek ve inançlarıyla sokulmaktır.
* * *
Kadın olmak; sağda solda konuşulanları gerçekmiş gibi saymak değil, kimsenin arkasından konuşmamaktır.
* * *
Kadın olmak; sınırları zorlayıp, salya sümük ağlamak, kıytırık nedenlerden hır gür çıkarmak demek değil, sözü dinlenir, anlaşılır olmaktır.
* * *
Kadın olmak; yatağa boylu boyunca uzanmak değil, sana yatağa aşksız yatmadığını hissettirmektir.
* * *
Kadın olmak; sadece istemek demek değil, seni bir hamur gibi karmasını bildiği gibi o hamura kendisini de katabilmektir.
* * *
Kadın olmak; parası yokken ezik, varken kudurmuş olmak demek değil, paranın gücünü bilebilmektir.
* * *
Kadın olmak; sadece ana olabilmek değil, çocuklarından saygı görmeyi, anaya babaya hürmet etmeyi de bilebilmektir.
* * *
Kadın olmak; sevdiği insanı parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle sınırlamak değil, sevdiği insanı sadece o olduğun için sevebilmektir.

Kadın olmak...


Tek karelik ölçü!
İZKA (2. Bölüm)
İZMİR Kalkınma Ajansı’nın 4. yılında düzenlenen 9. Kalkınma Kurulu toplantısı, bir anlama “zihinlerde ve yüreklerde birikmiş ne varsa” hepsinin patlamasına sahne oldu anlaşılan.
Kalkınma Kurulu’nun bizatihi “kendisi” sorgulandı örneğin.
Sahnedeki 100 üye “Biz neyiz, biz kimiz” diye sordu.
Kimi içten içe...
Kimi açıktan açığa.
Sahi.
Ne işe yarar Kalkınma Kurulu?
Orada...
Hesap mı verilir?
Hesap mı sorulur?
Öyle ya...
Bir nevi İzmir halkını temsil ediyor oradaki insanlar.
İyi de...
Ne işe yararlar?
Korkarım varlık nedenlerinin ağırlığını, “üç harften oluşan, tek kelime” ile anlatmam mümkün:
Hiç.