Hanımlara AKP kıyağı!

BAŞBAKAN, AKP’li hanımlara müjdeyi verdi:
“Her dört-beş adaydan biri kadın olacak.”
Mesele “adayların sayısı” mı ki?
Eğer mesele buysa...
Başbakan’dan “daha ileri bir demokrasi anlayışı” ile ben de derim ki:
“Dört -beş adaydan birinin kadın olması yetmez. Adayların en az yarısı kadın olacak. Ve hatta liste başına da mutlaka bir kadın aday konacak.”
Şakam yok.
Kimseyi dinlemem.
Ben delikanlı adamım.
Dediğimi yaparım.
* * *

Ve ibret-i âlem için, İzmir’in her iki seçim bölgesindeki aday listesini şöyle yaparım:
1. Kadın
2. Erkek
3. Erkek
4. Erkek
5. Erkek
6. Erkek
7. Erkek
8. Kadın
9. Kadın
10. Kadın
11. Kadın
12. Kadın
13. Kadın
* * *

Hesap ortada.
Listenin başında bir kadın var mı?
Var.
13 adaydan 7’si, yani aday sayısının yarıdan fazlası kadın mı?
Kadın.
Böylece dediğimi yaptım mı?
Yaptım.
* * *
Peki.
Ya sonuç?
Sandıklar açıldığında “kaç kadın” adaylık mertebesinden, milletvekilliği sıfatını kazanmayı hak edecek?
İki.
Üç.
Dört.
Beş.
AKP geçen seçimde İzmir’in iki bölgesinden toplam dokuz milletvekili çıkarmıştı.
Hadi bir kıyak yapalım ve iyice uçalım.
Diyelim ki:
Bu kez iki bölgeden de “beşer” ve hatta “altışar” (gülmeyin) hatta hatta “yedişer” milletvekili çıkarsın.
Tamam da...
Bunlardan kaçı kadın?

Naklen kâbus!
KÂBUSU “rüyalarda görülen korkulu olay” olarak bilenler, aslında kâbusun gerçek hayatta da yaşanabileceğine tanık oldular bir kez daha.
Japonya’ya ve Pasifik Okyanusu’nun hemen her yanında “kâbus” dalgalar halinde yayıldı.
Ve dahası olanlar, dünyaya naklen yayınlandı.
8,9 şiddetin deprem ve ardından gelen tsunami.
Türkiye ve İzmir için bu ölçekte bir felaketin yaşanması ihtimal dışı görünüyor.
Yine de...
17 Ağustos 1999 tarihini unutmasın kimse.
Onun bir benzeri her an, Türkiye’nin çok yerinde tekrarlanabilir.
Türkiye’yi genelde, şehirleri yerelde yönetenler hemen sormalı kendine:
17 Ağustos’tan ders aldık mı?
Hiç kimsenin bu soruya “Evet” yanıtını verebileceğini sanmıyorum.
Maalesef!

Tek karelik kabus!