EXPO Yürütme Komitesi Başkanı Mahmut Özgener’in, 160 ülkeyi tek tek dolaşacaklarını açıklaması “güzel haberler” arasında, “en güzeli” mutlaka.
Şöyle derdi rahmetli ninem:
“Gez gözüm yolları, iç soğuk suları.”
Arkadaşlardan ricam, terliyken soğuk su içip, hasta olmasınlar; aman dikkat.
Dile kolay.
160 ülke.
Hepsinin dini farklı, dili farklı.
“Dil” demişken Mahmut kardeşime öneririm.
Geçenlerde gazetelere çıktı. ABD’de genç bir oğlan varmış, adı Doner mı ne! Onu muhakkak alsın ekibine.
Çocuğun ana dili zaten İngilizce. Okulda Fransızca, Latince ve Çince öğrenmiş. Ardından İbranice, Arapça derken, gelmiş gerisi:
Rusça, İtalyanca, Farsça, Endonezyaca, Hintçe, Felemenkçe, Hırvatça, Almanca, Peştunca, Kürtçe ve de Türkçe.
Çocuk bir. . .
Hiperpoliglot.
Yani çok fazla sayıda dili hızla öğrenip konuşabilen cinsten.
Aman Mahmut, kaçırma bu fırsatı.
(Doner ayrıca Kuzey Amerika yerlilerin dili olan Ojibve’yi de biliyormuş. Belli mi olur, yolda Kızılderililerle falan karşılaşırsınız, lâzım olur.)
* * *
Ferrari, güzel araba.
Hele 458 Spider modeli harika.
Fiyatı mı, 1 milyar 300 milyon lira.
Rakamı gözünüzde fazla büyütmeyin.
Zira güzel haber şu ki, yanında 3 bin 500 liralık bakım bedava!
* * *
Üye sayısı 1 milyon 200 bini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği “mecburen” tarihinin en büyük değişimini yaşayacak bu Kasım’da.
Yasa zoruyla da böyle bir değişim olması, güzelden de öte bir haber.
Çünkü TOBB’a bağlı 365 oda ve borsa başkanının yüzde 80’inden fazlasının yenilenmesini görmeye, çok kişinin ömrü yetmezdi!
* * *
Harvard Üniversitesi 120 bin denek üzerinde, 30 yılı aşkın süre bir araştırma yapmış.
Buna göre:
Düzenli kırmızı et tüketimi, özellikle kanser ve genç yaşta kalp krizi riskini yükseltiyormuş.
İlk anda haber kötü gibi gelse de, bizim için güzel tarafı şu ki...
Çoğumuzun düzenli kırmızı et yemesinin üzerinden çok zaman geçti.
Yani bizim için sorun yok!
Tek karelik saygı!
Sayın savcım hörmetler
Şehrin ücra köylerinden birinde, kadınların hepsine spiral takılması kararı alınmış.
Sağlık ekipleri gelmişler, bin bir dil dökerek kendilerine verilen talimatı yerine getirmişler.
Herkeste bir merak, bir merak sormayın gitsin.
Şu “spiral” denen meret, acaba ne menem bir şey!
Erkekler, kadınlardan fazla huylanmış yapılan uygulamadan.
Kahvede oturup, tartışmışlar ve bir sonuca varmışlar.
Memleket davalardan geçilmiyor ya.
“Garanti” demişler:
“Devlet bizi de dinlemek için bu aleti taktı.”
Önceleri dikkatliymiş hepsi.
İlişki şöyle dursun, karılarının yanlarında iki çift laf bile etmez olmuşlar.
Biraz zaman geçmiş.
Dayanmışlar.
Günler ilerledikçe sıkıntı basmış adamları.
Nihayet biri dayanamamış, karısına yaklaşmış ve aşağı doğru usulca fısıldamış:
-Aloooo! Sayın savcım hörmetler. Kusura bakma, ben bi girip çıkacam...