Domuz gribi, NATO’ya karşı!

ORTHOMYXOVİRİDAE familyasına mensup  örtülü bir RNA virüsü olan influenza , özellikle yaşlılarda pnömoni, menengoensefalit, miyokardit gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabiliyor .
Kimseyi korkutmak istemediğimden, sadece doktorların anlayacağı dille ifadeye çalıştığım ve adına influenza denen veya kısaca flu  olarak anılan şey; grip  adıyla bilinir.
Genellikle soğuk algınlığı, nezle derken, grip olur; yatarsak bir hafta, yatmazsak yedi günde kurtulduğumuz bu dert, hani neredeyse ailenin bir ferdi   haline gelmiştir.
Fakat grip virüsü, an gelir, sivrisineğin üremesinden hızlı biçimde yayılıp; deveden büyük, sırtlandan vahşi, katırdan inatçı, leş kargasından çirkin, timsahtan öldürücü bir canavara dönüşür.
İşte o zaman, kaç kaçabilirsen.
Bir bakarsın, Meksika’dadır.
Arkanı dönmeden, Yeni Zelenda’da çıkar karşına.
Dünya Sağlık Örgütü de salgının hızı karşısında fazla beklemedi, altı kademeli alarm sisteminin beşinci düğmesine bastı.
* * *
Tehlikenin önemi, sokaktaki insan kadar, zırhlar içindeki askeri kuvvetleri de tedirgin ediyor olmalı
Misal, NATO’nun resmi internet sitesinde yer alan şu rapor:
“H5N1 virüsünün öldürücü olma potansiyeli yüksek olduğu için hastalığın aniden ve geniş çapta patlak vermesinin yıkıcı etkilerini ölçmek kolay değildir. 2005 yılında Pakistan’da konuşlanmış olan 1200 NATO personeli H5N1’in mutasyona uğramış, öldürücü şekliyle karşılaşsaydı ne olurdu?”
Kuş gribi dönemine yönelik bu soruya, aynı raporda verilen cevap ise şu:
“Maalesef NATO liderleri, Afganistan’daki Müttefik harekât daha acil olduğu için, bu konuyu ‘şu anda olma ihtimali çok az’ diyerek bir kenara atmış olabilirler.”
Korkarım, o ihtimal atıldığı yerde duruyordur!
Çünkü Afganistan’daki harekât, acilden de öncelikli duruma geldi, Obama sayesinde.
Liderler bir de Rasmussen’i genel sekreter yapma derdine düşünce...
Hadi bakalım, NATO sıkıysa karşı koysun domuz gribine!
Size, bize gelince...
Sordum soruşturdum, İzmir’de teşhis edilen bir vaka yok ama olmayacağının garantisi de yok.
Onun için rahat ama lütfen tedbirli olun.

Tek karelik öneri

Bebek, doğurandan büyük olursa...
BİR bebek kaç kilo doğar?
Makul olan 2 - 3 kilo arası, bilemedin 4 - 5 kilo.
Peki...
Bir bebeğin, onu doğuran kişiden ağır olması mümkün mü?
Asla.
Siz siz olun “olmaza olmaz” demeyin.
Çünkü böyle bir doğumu, Karşıyaka Belediyesi yaşadı ve kendisinden büyük bir belediye doğurdu!
Hal böyle olunca da, ne sorun bitiyor Karşıyaka’da, ne sıkıntı.
Özellikle de Bayraklı Belediyesi’nin kapısından sokulmayan Kent A.Ş. çalışanları...
Onlar, doğduklarına pişmanlar!