Çöplükte kamp kurmak!
Türkiye’de 26 milyon ton sebze, 16 milyon 200 bin ton meyve üretiliyor.
2010 verilerine göre bu üretimin parasal değeri 57 milyar TL.
Bunun sadece yüzde 5’i ihraç ediliyor, yüzde 95’i iç piyasaya arz ediliyor.
Sonrası felâket.
Çünkü o yüzde 95’in yüzde 25’i yok oluyor, çöpe gidiyor.
Niçin?
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı yukarıdaki verileri aktardıktan sonra, “Niçin?” sorusunu şöyle yanıtlıyor:
“Sevkiyat, ambalaj yanlışlığı...”
* * *
İki sözcükle özetlenen gafletin karşılığı, 15-16 milyar TL.
Parasal boyut büyük olmasına büyük ama...
Söz konusu olan incik boncuk, gömlek kravat, don gömlek değil ki; “canımız sağ olsun” deyip, geçelim.
Çöpe giden 9 milyon 547 bin tonun her kilogramı, insan yaşamı için çok önemli.
Açlıktan kıvranan insanları kurtarmak için, daha sağlıklı bir yaşam sürmek için gerekli.
* * *
Sayın Bakan olan bitene “bakmakla” yetinemez.
Rakamları ifade, gerçeği itiraf etmek de yetmez!
Mesele...
Nedir çare?
Örnekse...
Yeni Hal Yasası mı, ne?
* * *
Kusuruma bakmasınlar fakat “yasa” ile “yasak” ile bu dev sorunun çözüleceğine hiç inanasım yok.
Çare tek kelime ile “inovasyon” sözcüğünün içerdiği kavramın gereklerini yapmak sanırım.
Yani...
Yeni fikirler, yollar, yöntemler, projeler, buluşlar üretip; bunları başarıyla uygulamaktır çare.
Yine yani “Nedir sevkiyattaki sıkıntı?” veya “Ambalaj yanlışı nasıl düzeltilir?” gibi sorunlara yaratıcı çözümler aranmalıdır süratle.
* * *
İletişim teknolojisinde dev adımlar atmak, otoyol ağı ile tüm yurdu sarıp sarmalamak, İstanbul’a yeni bir İstanbul katmak falan iyi de...
İnsanın karnı doymalı önce.
Buğdayından patlıcanına, elmasından üzümüne kadar var olan tüm nimetlerin kıymetini bilmek, tek tanesinin dahi çöpe gitmemesini başarmak gerekiyor önce.
Çöplüklerde kamp kurmaktan başka çare kalmayacak aksi halde!
Tek karelik kurtuluş
Kuşum benim
Haberin başlığını okuyunca, hiç şaşırmadım:
“Bir İstanbul; Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Gaziantep’e bedel.”
Orası öyle.
Her zaman ve her konuda zaten durum böyle.
Merak ettiğim şuydu:
“Bu seferki bedelin konusu acaba ne?”
İstanbul bu sefer de, diğer şehirlerin “şans, talih ve kısmetine” talipmiş meğerse!
Özetle:
Milli Piyango biletlerinin 15,5 milyon liralık kısmı Ankara’da, 11,7 milyon liralık kısmı İzmir’de satılmış; Adana’da 8 milyon, Gaziantep ve Antalya’da 4,8’er milyon, Bursa’da 3,6 milyon liralık bilet alınmış.
İstanbul ise tek başına 37,3 milyon liralık bileti almış, götürmüş.
Ve şimdi...
Talih kuşunun yolunu şaşırıp şaşırmayacağını görmek için, yılbaşı gecesini beklemek gerekiyor!
