Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Olmuyor işte, olmuyor. Sayın Başbakan’ın ağzı güzel laf yapıyor ama lafla peynir gemisi yürümüyor.
Sen istediğin kadar Katar’dan bağır.
İster Filistin’den es.
İster Kuveyt’ten gürle.
Hikâye!
Almanya Başbakanı Angela Merkel çıkıp, “Güney Kıbrıs, çözüm için elinden geleni yaptı ama Türk tarafı buna karşılık vermedi” deyince; şişen balonlar birden sönüveriyor.
Olmuyor işte, olmuyor.
Bir şeyler yapmanın zamanı geldi artık.
Türkiye’nin gücünü fark etmesi ve o gücü kullanma zamanı geldi artık.
Birilerinin, Ortadoğu’daki Araplara caka satmayı bırakıp; Avrupa’daki Türkleri harekete geçirme zamanı geldi artık.
El mi yaman, bey mi yaman?
Herkes görmeli artık.
Çünkü bıktım.
“Kaduz” Merkel ile “Zabbak” Sarkozy’nin (*) ikide bir Türkiye’ye saydırması, fena halde sinirimi bozuyor artık.
(*) Yanlış anlaşılmasın... Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü’ne göre: “Kaduz” büyük fıçı, “Zabbak” ise şaşkın demek!
* * *
Sadece bu değil öfkemin nedeni.
Hayatımın fırsatı, İstanbul Boğazı’nın iki yakasında sıralanmış duruyor fakat elimden bir şey gelmiyor.
İşe bakın.
50 civarında satılık yalı müşteri bekliyor oracıkta. Fiyatları da sudan ucuz.
En pahalısı, 100 milyon Euro!
Emlâkçılar uyarıyor: “1’e 5 hatta 10 kazanabilirsiniz. Hemen bir yalı alın...”
Almasına alayım da, nasıl?
Yoksa...
Gözü karartıp, törenle AKP’ye girmek mi lâzım?
* * *
Haşmet Babaoğlu sokakta karşılaştığı gençlerle yaptığı muhabbeti anlatırken diyor ki:
“Gençler ‘Haşmet abi, şampiyon olur muyuz?’ diye sormuyorlar artık. ‘Transferler çok güzel de, ne olacak bu işin sonu abi, batar mıyız?’ diyorlar.”
Sahi...
Beşiktaş’a 8 milyon Euro’ya transfer edilen, senede 1 milyon 600 bin Euro alan Rodrigo Tabata; şimdi de kulüpten ayrılmak için para istiyormuş.
Eyvah eyvah.
(Gerçi konuyla alakası yok ama ilk üç günde 801 bin izleyici ile buluşan Eyyvah Eyvah 2 filmine emek verenleri bu arada kutlarım.)
Bari sen söyle Haşmet abi.
Batmaktan kurtulup ve hatta üzerine Boğaz’da bir de villa almak için, kapağı Beşiktaş’a mı atalım, yoksa AKP’ye mi?

Haberin Devamı

Yeni Başkan
Rıfat Nalbantoğlu’nun boşalttığı koltuğa oturacak kişi belli olur olmaz, İzmir Ticaret Odası heyetini, ellerinde bir kutu çikolata ile yeni bir ziyaret bekliyor önümüzdeki günlerde.
Acaba Ekrem Demirtaş ile Necip Kalkan bu kez kime “hayırlı olsun” diyecekler?
İşi iyi bilen iki arkadaşımın yazdıklarına baktım...
Süleyman Gençel ya ketumiyetinden ya da yaş tahtaya basmamak için isim vermiyor:
“Ben sürpriz bir isim bekliyorum il başkanlığına...
Belki bir işadamı, belki bir avukat... Mimar da olabilir...”
Geride ne kaldı ki, Süleyman?
Bir sen, bir de ben!
* * *
Ümit Yaldız ise tam tersine pek çok isim sıralamış:
“Aziz Ülkü... Balçova İlçe Başkanı Mustafa Moroğlu... İşadamı Tacettin Bayır... Eski İl Sekreteri Mehmet Yıldırım... Eski il yöneticisi Mustafa Tosunlar...
Emektar İl Sekreteri Zikri Dursun ya da SHP İl Başkanlığı tecrübesi olan Tamer Akçam...
Eski DSP il başkanlarından Suat İstanbullu.
Ve de Türkan Miçooğulları’ndan Cihan Türsen’e kadar bazı eski tüfekler...”
İlahi Ümit.
Bir Kemal Karataş’ı yazmamışsın sen de!

Haberin Devamı

Tek karelik hüner!

Haberin Devamı
Çok kızgınım çok

GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLAYER ALIN