Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Bugüne kadar deprem hakkında yazdıklarımı toplasam, epey kalın bir kitap olur.
Onun için yeni bir yazı yazmak gelmiyor içimden.
Uzun yıllar öncesinden süzülüp gelen ve halen anlam ile önemini koruyan şu satırlar eğer insanları kendine getiremediyse...
Bundan sonra ne yazsan nafile!
* * *
Meydanlarda nutuk veya Çeşme’nin beachlerinde göbek atanların keyfi yerinde.
Hal böyle olunca...
Kürsüdeki Başbakan ellerini savura savura iki yana sallanırken mutlu, bol paralı hovardalar kızlarla fingirdeşip, her yanları kıpraşırken mesut!
Ama bir gün...
Tıpkı daha önce defalarca yaşanmış günler gibi bir gün, altımızdaki toprak sallanıp, kıpraşmaya başlarsa yeniden; kimin, neresi kaç atacak düşünen var mı?
“Yok” demeye, gerek yok!
* * *
Son yaşanan deprem sağanağı yarın dinse bile, ertesi gün tekrar başlayacağı iki ile ikinin dört ettiği kadar kesin.
Onun için yapılacak şeyler belli.
Önce:
Unutmamak ve unutturmamak!
* * *
Korkun hanımlar.
Korkun beyler.
Hem de öyle çok korkun ki...
Size hizmetle görevli olan herkesin; kabaran o korku dalgalarının altında kalmasını sağlayın!
Çünkü başka çaresi yok.
Deprem gerçeğinin, belediye başkanlarının gündeminden düşmemesini sağlamanın başka yolu yok.
Genel müdürleri, müsteşarları diken üzerinde oturtmanın başka çaresi yok.
Bakanları, Başbakanı, Cumhurbaşkanı’nı velhasıl daha kim varsa bütün zevatı; ancak o korku sayesinde, “depremle yatıp, depremle kalkar” halde tutmak mümkün!
Onun için, korkun.
Hem de çok korkun!
* * *
Sabahtan beri sallanıyoruz İzmir’de.
Öncekileri pek fark etmedik ama saat 08:45 ve sonrasındaki depremler, beşikteki bebekleri uyutmaya yeter de, artar bile!
Fakat diğer yandan bu sallantılar, yıllar yılı koltuklarında uyuyanları da, uyandırmaya yetmeli.
İncir çekirdeğini doldurmayacak mevzular yüzünden, artık kabak tadı veren itiş kakışın kahramanı olan beyler kendine gelmeli.

Haberin Devamı

Tek karelik dua!

Boşuna sallanıyoruz

İddiada sınır yok!

Sayın Cumhurbaşkanı, kamuoyunun sesine de, vicdanına da, düşüncesine de ortak oldu ve sayesinde “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ya da namı diğer Şike Yasası’ndaki cezaları indirme girişimi, duvara tosladı.
Ama öncesi için söylenecek çok şey, sorulacak çok soru var.
Öyleyse soralım:
Çok daha yaşamsal konularda halkın sesine kulak tıkayan, vicdanını kanatan, düşüncesini umursamayan siyasi partiler, sıra Şike Yasası’na gelince “hemen ve neden” bir ve beraber oldu?
Çoğu Ak Partili 246 milletvekili hangi dürtüyle malum yasa değişikliği için “Evet” oyu kullandı?
Şike iddianamesine giren bir gizli tanığın ifadesine göre, Aziz Yıldırım’ı Fenerbahçe Başkanlığı’na Ergenekon adı verilen terör örgütü seçtirmiş.
Eğer bu iddia doğruysa...
Yasa değişikliğini sağlamak için yine Ergenekon’un devreye girdiğini varsaymak mı gerekir acaba?