Binali Yıldırım’ı tek geçerim

BİR araştırma şirketi “Andy-Ar” 20 ilde 5 bin 106 kişi ile yüz yüze görüşerek, CHP’li, MHP’li ve BDP’li seçmenlere “En beğendikleri bakanın kim olduğunu” sormuş.
CHP’li seçmenlere göre, beğendikleri ilk üç bakan şunlar:
Ahmet Davutoğlu
Beşir Atalay
Cemil Çiçek
MHP’li seçmenlere göre:
Ahmet Davutoğlu
Beşir Atalay
Bülent Arınç
BDP’li seçmenlere göre:
Ahmet Davutoğlu
Bülent Arınç
Selma Aliye Kavaf
* * *
Anlaşılan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu üzerinde “tam mutabakat” var.
Acaba neden?
Türkiye’nin “ezeli sorunlarını” mı çözdü Davutoğlu?
Örneğin...
Ermeniler, başımıza çorap örmekten vaz mı geçti?
Avrupa Birliği’ne tam üye mi olduk haberimiz yokken?
Kıbrıs’ta sulh mu sağlandı?
Ege’de Yunanlılarla süren dalaş son mu buldu?
İşte bunlar...
Ezeli sorunlar.
Ahmet Davutoğlu’nun performansına bakılırsa...
Korkarım “ebedi” de olacaklar!
* * *
Bana sorsalardı, adı anılan bakanların hiçbiri “en başarılı” sıfatını hak etmezdi.
Derseniz ki:
“Muhalifliğin de bir sınırı var. İçlerinde başarılı bulduğun biri yok mu?”
Muhalif olabilirim.
Ama insafsız değilim.
Doktorlarımızın ve eczacılarımızın, en azından bir kısmının canını yakmış olsa da; Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bence başarılı.
Hem de o kadar başarılı ki, AKP yeniden tek başına iktidar olacaksa, bu yolu açanların başında geliyor.
* * *
Ve ondan da başarılısı var:
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım.
Ne olur kimse itiraz etmesin.
Yoksa taş olur!

Türkiye’nin yeri

FRANSA Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ın sözleri, ülkesinin ünlü President tereyağı gibi!
* Türkiye’ye gelerek, büyük dost ve müttefik bir ülkeyi; dünya işlerinde gitgide daha aktif rol oynayan bir ülkeyi; Fransa’nın tarihi ilişkiler paylaştığı bir ülkeyi ziyaret ediyorum.
* Bu aynı zamanda G20’nin vazgeçilmez bir ortağına gerçekleştirilen bir ziyaret. 2008 yılında G20 zirvelerinin gerçekleştirilmesini, tam da Türkiye gibi ülkelerin nihayet dünya yönetiminde kendilerine düşen seçkin yere sahip olduklarını görebilmeleri için önermiştim.
* Türkiye büyük bir ülke. Doğu ile Batı arasında bir köprü, iki dünya arasında bir bağlantı teşkil etmesiyle yeri doldurulamayacak bir role sahip bir ülke.
* Günümüz dünyasının her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu bu rolü başka hiçbir ülke oynayamaz. Bu da demektir ki, Türkiye o eşsiz yerini hâlâ muhafaza ediyor.
Çektiği yağın ardından, ağzındaki baklayı çıkarıyor Sarkozy:
“Türkiye’nin gerçek yeri AB değil, Ortadoğu’dur.”
Aslında haklı, bir noktada.
Türkiye’nin yeri bence de AB değil.
Ama Ortadoğu hiç değil.
Türkiye’nin yeri, dünyanın tam göbeği.
Onun için, boyuna kaşıyıp, duruyorlar zaten!

Tek karelik balkon!