Anayasa’nın 114’üncü maddesi der ki:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinden önce, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları çekilir.”
Evet.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım; çekildiler.
Aynı maddenin devamında der ki:
“Bu bakanlıklara Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar Başbakanca atanır.”
Evet.
İçişleri Bakanlığı’na, Osman Güneş; Ulaştırma Bakanlığı’na, Habib Soluk; Adalet Bakanlığı’na, Ahmet Kahraman “dışarıdan” atandı.
* * *
“Yeni” İçişleri Bakanı, Osman Güneş kim?
İçişleri Bakanlığı “eski” Müsteşarı.
“Yeni” Ulaştırma Bakanı Habib Soluk kim?
Ulaştırma Bakanlığı “eski” Müsteşarı.
“Yeni” Adalet Bakanı Ahmet Kahraman kim?
Adalet Bakanlığı “eski” Müsteşarı.
* * *
Bilmeyenler için aktaralım.
Türk Dil Kurumu “bağımsız” sözcüğünü şöyle açıklıyor:
“Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen; özgür; hür.”
* * *
Zerre kadar aklı, fikri, vicdanı olan her kişi, sorsun kendine:
Yeni bakanların gerçekten “herhangi bir gücün etkisinde kalmadan” görev yapabileceğine inanan var mı?
Seçim güvenliğini doğrudan etkileyebileceği için, sözlük anlamının ruhuna uygun biçimde “bağımsız” olmaları Anayasa’nın emri olan Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarında; şimdi gerçekten “özgür ve hür” bir irade ortaya konacak mı?
* * *
Oysa TBMM’de yedi “bağımsız” milletvekili var halen.
Örneğin Recai Birgün.
Emniyet teşkilatının her kademesinde görev yaptı ve Bülent Ecevit vefat edene kadar “resmen” onun yanındaydı.
Yani, Recai Birgün’den “bağımsız” İçişleri Bakanı olamaz mıydı?
Örneğin Erdoğan Yetenç.
Üç dönem milletvekilliği yapmış biri.
Hukukçu.
Adalet Bakanı yapılamaz mıydı?
Hele İlhan Kesici.
Hangi koltuğa oturtsan, o işi mevcut Bakanlar Kurulu üyelerinin hepsinden daha iyi yapardı.
Bağımsızlığından ise “elhak” kimse kuşku duymazdı.
İzmir’in adı yok
Forbes Dergisi’nin açıkladığı, 2011 yılının milyarderler listesinde ilk sırada, geçen yıl olduğu gibi Meksikalı Carlos Slim Helu, 74 milyar dolarlık servetiyle yer almış.
Vay anam vay.
Paraya bak.
Rakamın büyüklüğünü kavramak için, hesabı şöyle yapalım.
Dünyadaki 1210 dolar milyarderi arasında 38 Türk var.
Mehmet Emin Karamehmet, 4 milyar dolar ile listenin 268’inci sırasında.
Onun dışında serveti 2 milyar dolardan çok olan 10 Türk’ün daha listeye girdiği görülüyor.
Geri kalanlar, 1 milyar doların üstü olanlar.
Hepsinin serveti toplandığında, 64 milyar dolar ediyor ki; bu da 38 Türk milyarderinin, bir Meksikalı kadar olamadığı anlamına geliyor.
Üzüldüm.
38 Türk’e bakınca, aralarında bir tek İzmirli’nin bulunmayışını görmek ise.
Maalesef, daha da üzücü.
Tek karelik intikam!