ANAYASA Mahkemesi’nin “eski raporcusu” Osman Can, bu kez de ilginç bir soru ortaya attı:
“Başkent’in Ankara olmasını bize kim sordu?”
Cevap zaten sorunun içinde var.
Hiç kimse.
Ne olacak öyleyse?
Bize sorulmadan Başkent yapıldıysa Ankara...
Ankara’nın Başkent olmasına son mu verilecek bundan sonra?
Ve eğer bu mantıktan gidersek, o kadar çok soru gelir ki akla...
Başta Osman Can olmak üzere, bunun içinden bir Allah’ın kulu çıkamaz!
* * *
Veya başka bir şey olur.
Star Haber’de bir başka Osman var ya...
Osman Terkan.
Çıkıyor sokağa ve çok basit sorular yöneltiyor karşısına çıkanlara.
Misal...
- Fenerbahçe Kulübü Başkanı kim?
- Aziz Yıldırım.
- Galatasaray Kulübü Başkanı kim?
- Adnan Polat.
Bu sorulara doğru cevap verenlerin oranı, neredeyse yüzde 100.
Ya devamı?
- TBMM Başkanı kim?
- !?!?!?
- TBMM Başkanı kim?
- ?!?!?!
- TBMM Başkanı kim?
- ))))
Oran sıfıra sıfır...
Elde var sıfır!
* * *
Osman Can’ın ve ona yol verenlerin derdi, Türkiye’yi iyice karıştırmaksa eğer..
Tam isabet.
Hedefe ulaşmışlardır.
Türkiye çok fena karışmıştır.
Puslu havayı sevenlerin yolu, yine açılmıştır!
* * *
Osman Can o lafı Diyarbakır’da söylemiş ve ana dilde öğrenim hakkını savunurken, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını eleştirmiş.
Ve zurnanın “zırt” dediği yere gelince de, şöyle demiş:
“Ankara’daki efendiler o kadar geri zekâlı ki...”
Osman Can’ın “efendisi” kendini bağlar.
Ama bir konuda haklı.
Memlekette geri zekâlıdan bol olan başka bir şey yok!