Almanlar, nedense sonuç iyi ise herşey iyi derler. Derler de, şimdi biz çok güzel oynandı diye hakikatleri gözardı mı edelim? Herkes, bu güzel futbolu överken, şimdi tenkit yazısı yazmanın sırası mı? Sen köyün tek delisi misin? Ne şamın şekeri, ne arabın yüzü demeden sus.
Teknik adamlar kızmasın ama, bir takımın oyununu sadece adale gücüne ve gole bağlamak yanlış değil mi? Bu takımın psikoloğu yok mu beyler? Ne imiş, ilk yarıda büyüklük hissine kapıldıkları ve rakibi küçümsedikleri için oyuna konsantre olamamış ve iki gol yemişler. Ne var bunda? Yok böyle bahane. Çekirge gibiyiz. Bir atladık, bir bahane, ikinci defa atladık bir bahane daha... Sonrası... Üçüncüde sizi sıçratmazlar arkadaşlar...
Dağdaki çoban gibi, kurt geliyor diye bağırsanız da artık size kimse inanmaz. Esasında şimdi beyleri bir kurt Roma’da bekliyor. Bol kepçe sarı kartlar, kırmızı kartlar da ne demek? Onlarda mı teknik sebeplere bağlı. Bu işin bir psikolojik yönü yok mu? Manchester United gibi, Bayern Münih gibi dünya takımı olacaksak, bu işin de bir kuralı, bir raconu olmalı. Ne dersiniz efendiler? Hala bu iş psikolojik değil diyorsanız. O zaman bu takımı okutmaktan başka çare yok demektir.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024