Hani spor oyunları en güzeliydi. Bizim çocukluğumuzda çok defa coşku ve davul-zurna ile maçlara gidilirdi. Yenen ya da yenilen o kadar önemli değildi. Önemli olan sahadaki oyundu. Hele o zamanlar oyuncuların hangisi çok kıvraktı, çalım atardı ona bakılırdı.
Şimdiyse birbirine kan bağlılığı olmayan, çeşitli kültürlerin bir araya getirdiği oyuncular sahada boy gösteriyorlar. Bazen teknik direktörlere bile saygı göstermeyenleri var. Hele hele oyundan çıkarılırlarsa. Bizim çocukluğumuzda bu kadar sarı ve kırmızı kart yoktu. Tuhaftır son zamanlarda maçların havası adeta bu kartların sayısına göre anlam taşıyor.
Beyler artık her evde televizyon var. Maç seyreden çocuklar var... Ayıp oluyor lütfen biraz sükunet.