Adamları yerden yere vuruyoruz. Neler söylemiyoruz ki... Hele hele aramızda öyleleri var ki, mangalda kül bırakmıyorlar. Kimler için mi? Büyük takımların teknik direktörleri hakkında... Sanki teknik adam yalnız bizmişiz ki ahkam kesiyoruz. Şunu iyi yaptı, şunu kötü yaptı. Şöyle yapsaydı daha iyi olurdu gibi...
Spor edebiyatı böyle işte. Ve bu arada kullandığımız sıfatlarda da bir türlü ahenk ve denge kuramıyoruz. Zira toplumsal olarak heyecanlarımızı kontrolde güçlük çekiyoruz. Bugün çok iyi, yarın ise çok kötüye kolaylıkla ve çabukça kutup değiştirtebiliyoruz. Ama bilhassa bir kelime var ki, nedense onu kullanmayı çok seviyoruz. Tabii işler iyi gittiğinde. Gelsin o zaman tecrübeli teknik direktör. Tecrübeli teknik direktör dedi ki, tecrübeli teknik direktör söyledi gibilerden. Ah şu kendimizi alim sayıp heyecanlarımıza mağlup olan tecrübesizliğimiz yok mu?
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024