Meşhur ve as oyuncuların transferi adeta arkası yarın misali tefrikaya dönüşüyor. Uzadıkça uzuyor. Sonra birden bire mutlu son geliyor, ver elini yeni takım. İyi de bizim çocukluğumuzun takım ruhu ne oluyor? Bu transferler adeta bir müslümanın hristiyan olması gibi bir şey. Bu yüzden takımlar adeta lejyonerler odrusuna benziyor. Eski düşmanın yuvası (affedersiniz rakip takım) şimdi baba ocağı oluyor. Enteresan olan nedense bu değişiklikler oyuncuların psikolojik yapısına hiç mi hiç zarar vermiyor. Çünkü alınan milyon dolarlar adeta yara melhemi gibi.
Ne tuhaftır ki, futbol hastaları da evvelce tribünlerde kin kustukları starları değişiklikten sonra adeta bağırlarına basıyorlar. Dün dündür, bugün bugün. Görülüyor ki toplumların yapısında açıklanması zor bir anlam kargaşası var. Fanatizmden, liberalizme giden uzan yolda sosyopsikolojik açıdan bu anlam kargaşasının açıklanması artık gittikçe zorlaşıyor. Anlaşılan şu ki, insan beyninin kabuğu gittikçe inceliyor ve değer yargılarına etkisi azalıyor.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024