Bazı tabirler ve ünvanlar vardır ki, onları yerinde kullanmak karşınızdakine bir değer ve onur verir. Ama bu ünvanları anlamsız ve fuzuli yere kullanırsanız belli bir süre sonra bu değer yargılarında zedelenmeler olur ve kıymeti kalmaz.
Hele hele bu ünvanları kendiniz için bir ölçü olarak seçmişseniz, bu daha da yanlış bir davranış ve laubalilik olur.
Mesela "hocam" tabirini ele alalım.
Bu kelime bir şeyler öğreten, yol gösteren, öğreticiliği tartışılmaz bir kişinin ünvanıdır. Kolay kolay kazanılmaz. Hatta cami hocalığı bile, hakiki anlamında bir resmiyet taşıyan, öğretici bir ifade karşılığıdır. Ama siz şimdi kalkar, her yerde uluorta karşılıklı birbirinize her cümle başında "hocam" diye hitap ederseniz, bu bir gülünç durumu, hatta sıkıcılığı ortaya çıkarır.
Maalesef, son yıllarda bu ünvan televizyonlarda, radyolarda, sokakta birbirlerine nasıl hitap edeceğini bilmeyen kişilerin elinde, bir değer kaybına uğradığı görülüyor.
Hatta neredeyse hastanedeki hademeye bile "hocam" denilecek.
Anlaşılıyor ki, unvanları yerinde kullanmak da, bir eğitimi gerektirmektedir.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024