Hayatınızda her şeyin iyi gitmesini istiyorsanız, çevreniz ile dengeli yaşamanız, yani uyumlu olmanız gerekmektedir. Bu yalnız kişiler için değil, toplumlar için de geçerlidir. Eğer kişiler ve toplumlar bu uyumu ve dengeyi bulamamışlarsa yaşamları zehir olabilir.
Şimdi mesela bir futbol kulübünü ele alalım. Parası var, milyarlar ödeyerek birçok şöhreti bünyesinde toplamıştır. İyi bir başkanı, iyi bir taraftarı vardır. Hatta belki de hiç de fena olmadığını söyleyeceğiniz bir teknik direktörü de... Ama eldeki bu iyi una, şekere ve yağa rağmen iyi bir helva yapılamıyorsa o zaman bütün bu iyilikler içinde uyumsuzluğu aramak gerekir.
Uyumluluğun, dengeli yaşamanın şartı harmonidir. Yani helvayı pişirecek ateşin kıvamında olması gerekmektedir. Bu kıvamı bulmanın yolu psikolojik eğitimden geçmektedir. Sorunu tek tek oyuncularda, teknik direktörde, başkanda ve hatta basında aramak veya onları değiştirmek yanlış bir davranıştır. Bugünlerde birbirlerini destekleyen, birbirini seven, birbirine güvenen, birbiriyle anlaşan bir topluluk yaratmak futbol takımları için zor olmaktadır. Bugünlerde benzerlerine Avrupa’da bile sık rastlanmaktadır. Ya bizde...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024