Bizimle dalga geçiyor. Kimler mi, neden mi? Açın spor sayfalarını kimler olduğunu görürsünüz. En tepedekiler...
Mesela; bakın başkanımız neler demiş: "Yüreğinizle oynayın. Sonra karışmam ha, yoksa bazılarınız gidecek." Teknik direktör ise, oyuncuları sıkıca dayanıklılık ve yorgunluk testinden geçirmiş. Neden mi? İhtiyar ya bunların bazısı...
Eh, şimdi gelin de sormayın bakalım. Oynamak için yürek mi lazım, adale mi? Böyle bir paradox iş. Anlayan beri gelsin, söylesin. Gelelim diğer bir teknik adama. O da fırça çekip, tehdit etmiş. "Sorumsuzluğa devam ederseniz, sizi kapı önüne korum" buyurmuş. Ya oyuncular, pardon futbolcular, idarecilere haber yollamışlar. "Biz karşılığını verdik, alacağımızı isteriz." Bak bak, kazan kaldırma şekline...
Demek ki, buradaki mesele daha da karışık. Problem adalede ve yürekte değil, parada.
Anlaşılıyor ki, şikeyi boş verin. Futbolumuzdaki terazi yürek, adale ve para ile dengeleniyor. Biz saflar, güzel futbol seyredelim diye stadlara gider, televizyon karşısında biralarımızı içerken, birileri de bizimle herhalde dalgalarını geçiyor, olmalılar.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024