Arkadaş, bu kız beni öldürecek. Kızım ben emekliyim, evde oturmam lazım, accık dinlenmeliyim, diyorum.
Diyo ki... Hadi abi, saçmalama, yürü; şöyle bi dolanalım, bi iki yer görürüz. İçerik çıkar bize. Bunları hangi kız mı söylüyor? Tabii ki meşhur @gezginkereviz (Deniz)
Aynen bu duygularla düştük Manisa yollarına.
Her Manisa seyahatimden sonra yorgan döşek yattığımdan, eh biraz da yaşımız ilerlediğinden, içime çelik yeleğimi de (yün atlet) giydim.
Yalnız arkadaş, bu kış, sadece İzmir’e gelmemezlik etmeyecek galiba, baksanıza çevre illere de uğramayacak. Kırk yılın başı bi çelik yelek giyeceğimiz tuttu, Manisa’da hava resmen yazdan kalma.
Deniz’le ikimiz o han senin, bu hamam benim gezerken malum acıktık tabii. Ben bi iki yer söyledim, ama bizim inatçı kereviz yanaşmadı hiçbirine. Meğer biz gezerken instagram hesabında takipçilerine “Manisa’dayız, nerde kebap yiyelim” diye sormuş. Ağırlıklı üç dört öneri gelmiş. Aralarından, bulunduğumuz yere de yakın olan Şafak Kebap Salonu’na doğru yönleniyoruz. Bu arada, biz kebapçıya doğru ilerlerken, “Abi bırak şu inadı, sen de ye artık şu Manisa kebabından” diye de beni ikna etmeye çalışıyor. Açıkçası, geçmişte yaşadığım bazı tecrübelerden ötürü, ben Manisa kebabına karşı biraz önyargı sahibi olduğumdan uzun zamandır yemiyordum.
Sossuz olmalı derim
Biz bu sohbetle içeriye girdiğimizde, maalesef benim önyargımdan sipariş almaya gelen arkadaşımızın da haberi oldu. Sonradan, Şafak Manisa Kebabı’nın sahiplerinden olduğunu öğrendiğimiz Ufuk Yıldırım, benim önyargımı kıracaklarını söyledi. Öncesinde de, son derece nezaketli, son derece detaylı bir şekilde kebabın yapılışından, asıl geldiği yöreye kadar birçok bilgi paylaştı.
Şafak Manisa Kebabı, 1964 yılında Manisa kebabının meşhur ustası Bekir Mersinli’nin yanında yetişen ve ondan el alan İsmail Yıldırım tarafından 1978’de açılmış. O zamanlar, eski adliyenin karşısındaymış. 1987 yılından beri de Vakıflar Bankası sokağında hizmet veriyor. Şu anda işi Şafak ve Ufuk Yıldırım kardeşler sürdürüyor.
Sumaklı, maydanozlu, altı özel pideli, üzeri çalkama ayrandan yapılmış tereyağlı Manisa kebaplarımız işte önümüzde. Çatalımı kebaba batırıp ilk lokmayı tadıyorum. Daha net bir karara varabilmek için ikinci çatalı da aldıktan sonra kararımı veriyorum. Çok uzun anlatmayacağım. Ufuk haklı çıktı. Önyargım kırıldı. Gerçekten gayet leziz, kıvamlı bir kebapla birlikte, yemeğin tadına tat katan şahane bir tereyağı yedim. Bu arada şunu hatırlatmalıyım, Manisa kebabını nerede yerseniz yiyin ama ille sossuz, yani yanında yoğurt, domates sos olmasın.
Evet, sevgili Ufuk Yıldırım, sayenizde ikna oldum. Artık Manisa kebabına karşı bir önyargı sahibi değilim, ama galiba sizin dükkânın müdavimi oldum.
Ellerinize sağlık...
Bursa’da geleneksel olmak için yola çıkmış
Biliyorsunuz, pek tatlıyla aram yok. Ama bu, tatlı yazmam, tatlı yemem anlamına gelmiyor. Geçen ay Bursa’yı gezdik bir grup arkadaşımla. Gerçekten gastronomik olarak çok zengin bi yer Bursa. Her gittiğimizde bi daha âşık oluyorum bu güzel şehre. Şahane bir gezinin ardından dönüş yolunda, @rafinemutfak Volkan Çolak “Arkadaşlar beni takip edin, ağzınızı tatlandırayım” dedi ve takıldık bizim deli oğlanın peşine...
Malum, Bursa’yı hiç bilmiyorum. Bana göre, az gittik uz gittik, bi ana caddenin hemen arkasındaki sokakta minik bi dükkânın önünde durduk.
Bi dükkânın olmazsa olmazı, kapıda güler bir yüz karşıladı bizi. Şef Zeynep Yıldırım...
Ama ben müsaadenizle ona sadece Zeynep demek istiyorum. Çünkü, daha ilk görüşte “Bu kızda bi İzmirli ruhu var” diye aklımdan geçirmiştim ki; Ekonomi Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü’nü bitirmiş. Bi İzmirlilik bulaşmış anlayacağınız.
İçeri girer girmez yaptığımız İzmir sohbetini, yaptığı özel tatlıları birer kahve eşliğinde bizlere sunarak iyice derinleştiriyor.
Üniversitede okurken karar vermiş pastacılık sektörüne girmeye. Üniversite bitince İngiltere’de Le Cordon Bleu London Patisserie Bölümü’nde eğitim almış. Bu sırada hem İngiltere’de hem de Türkiye’de önde gelen tatlı firmalarında çalışmış.
Son olarak ABD’de yenebilir çiçekler üzerine eğitim alırken Garden Cakes’i kurma kararını netleştirmiş. Pastanesini de memleketi Bursa’da kurmuş. Çünkü en büyük hedefi, zaman içinde Bursa’nın gelenekselleşmiş bir pastanesi olmak.
Şimdi sizlere tek tek tatlıları hakkında bilgi vermek isterdim. Ancak biliyorsunuz benim uzmanlığım köfte. Tatlı konusunda ancak beğendim ya da beğenmedim diyebilirim.
Garden Cakes için tek bir şey söyleyebilirim: bayıldım!