Futbolda yorumlarımda hakemi ön plana çıkarmayı sevmem. Ancak Göztepe’nin Yeni Malatyaspor ile oynadığı maçta, VAR sistemi ve Hakem oyunun sonucunu etkiledi.
Özgür Yankaya, maç boyunca eli kulağında VAR versin ben uygulayayım anlayışındaydı. 4 karar verdi, VAR’a gitti, üçünü bozdu. Her nedense Deniz Kadah’ın direkten dönen şutu sonrası Reis’e yapılan müdahale hariç hepsinde VAR kararlarını Göztepe aleyhinde verdi. Göztepe’nin ilk yediği gol kesinlikle ofsayt. Burda hakem gibi, VAR’da hata yaptı. Gelelim Castro’nun oyundan atılmasına. Evet hareketin kırmızı kartla cezalandırılması doğru bir karar. Ancak olay Hakem Özgür Yankaya’nın 1. yardımcının ve 4. Hakemin önünde oluyor. VAR’a bakmaya ne gerek var? VAR’ın getirmek istediği güvence maalesef hakemde stres ve kararlarını vermede güvensizlik yarattı. Elbette, 9 kişi kalan bir takım, saha içerisinde hakem ve hakem kararlarının yarattığı yoğun stres ve gerilim futbolcuların koordinasyonunu nasıl bozup olumsuz etkilediğini ve verimi nasıl düşürdüğünü gördük. (Elbette teknik değerlendirmemizde bunları gözönüne alıyoruz.) Poko ihraç olasıya kadar sahada daha iyi bir Göztepe ve 1 puan için uğraşan Malatyaspor vardı.
Göztepe’de oyun
Sevgili kardeşim Ümit Kayıhan’ı genç yaşta kaybettik. Her ölüm erken bir kayıptır. Üzülmemek elde değil. Herkesin, onunla birçok hatırası olduğu gerçektir. Ancak yatılı okulda beraber okuyan, aynı yatakhanede kaldığım, Ümit kardeşim adına söyleyecek sözlerim olduğuna inanıyorum. Sevgili Ümit’in çağdaş bir yapısı vardı.
Daima kendini geliştirmeye çalışırdı.
Yenilikleri yakınen takip eder.
Futbola yeni gözlerle bakar.
Kısacası daha geniş bir perspektiften olayları süzerdi.
Problem çözümünde daima yaratıcı ve sempatikti.
Yanında stresiniz azalır, en önemlisi mizahi yapısıyla yaratıcıydı. Haklının yanındaydı. Cesurdu. Kültürel yapısı ve bilgisi nedeniyle açık ve ikna ediciydi.
Teleset Mobilya Akhisarspor, Süper Lig’de 12 maç galibiyet yüzü göremedi. Son haftalarda toparlanan yeşil siyahlılar üst üste 3 karşılaşmayı kayıpsız geçti, puanını 30 yaptı.
Çok sevdiğim bir söz vardır, “Marifet iltifata tabidir” kısaca beceri ve başarılar ödüllendirilmelidir anlamında kullanılır. Cuma akşamı Akhisar Belediyespor ara transferde yaptığı takviyelerle dikkati çeken Konyaspor’u 3-0 gibi farklı bir sonuçla yenerek aradaki puan farkını 9'a çıkardı ve en önemlisi rakibine adeta pozisyon vermeden futbolun bütün doğrularını yaparak kazandı ve alkışı hak etti.
- Akhisar Belediyespor sahada ne yapmak istediğini bilen, taktik ve takım oyunu olarak oturmuş bir ekip görüntüsü verdi. İyi mücadele etti. Sahanın her yerinde topun arkasındaydı. En önemlisi maç boyunca yaptığı pres ile rakibine nefes aldırmadı.
- Kalede Lucas, yine güven verirken, sağada Lopes, solda Ömer Bayram bitmek tükenmek bilmeyen enerjileri ve defanstaki başarılarının yanında hücuma çıkmaları ve ilk golün Ömer Bayram’ın asistinden gelmesi takımın artılarıydı. Defans merkezinde tandem oynayan Caner ve Mustafa Yumlu pozisyon bilgileri ile toplara doğru müdahale edip rakibin etkili oyuncuları Jahovic ve Eto’o’ya
TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta ligde kalma mücadelesi veren Karşıyaka evinde Bandırmaspor’u ağırladı. Kazanma hırsı ile mücadele eden yeşil kırmızılı ekip güçlü rakibi ile golsüz berabere kaldı
Karşıyaka mutlak 3 puan ihtiyacı olduğu Bandırmaspor karşısında önde kurduğu baskıyla oyuna etkili başladı. Hücumda 4-3-3 oynarken kanatlardan Tayfun ve Battal, hücumun merkezinde de Hakan Kuş vardı. Hakan Kuş’un arkasında hücuma destek veren Mahmut atakların gelişmesinde etkili bir rol oynadı.
Kalecilerin günü
Elbette Karşıyaka’nın en büyük gücü orta alanın merkezinde oynayan Mustafa Aşan ve Arif’ti. Hem oyunu yönlendirdiler hem de Bandırmaspor’un orta alandaki etkili oyuncuları Birhan ve Deniz’e de alan bırakmadılar. Karşıyaka defansını öne çekti. Defansın merkezinde oynayan Cenk ve Metin hızları ve mücadele güçleriyle göze çarptılar ve Bandırma’nın iki metrelik santrforu Feyyaz’a da şans tanımadılar. Karşıyaka takım halinde kompakt oynadığı sürelerde Bandırma’ya alan bırakmadı. Birinci yarıda duran toplardan 3 net pozisyondan yararlanamadı. Birinci yarının golsüz bitmesinin en büyük etkeni Karşıyaka kalecisi Erhan ve Bandırma kalecisi Ali’nin kurtardıkları yüzde yüzlük gollük şutlardı. İkinci
TFF 1. Lig’de son 3 maçtır yenilmeyen Denizlispor, öne geçtiği Erzurumspor karşılaşmasından 4-1 mağlup ayrıldı
Denizlispor, Erzurum deplasmanında soğuğun ve rüzgarın futbolu olumsuz etkilediği bir ortamda, maçın başında kontrollü bir oyun oynadı. Ve 15. dakikada kazandığı penaltı golüyle öne geçti. Futbolun yazılmamış kuralı olan bir doğrusu vardır. Atılan goller sonrası ilk 5 dakika tehlikelidir. Aynen gerçekleşti ve penaltıdan Erzurumspor beraberliği sağladı. Beraberlik sonrası Erzurumspor hucümda Burhan, Hamza ve Erhan ile forvet arkasında onlara destek veren Abdülkadir vasıtasıyla tehlikeler yarattı. Abdülkadir 3 şut attı. Yediği gollerden fazlasını kurtaran kaleci Asil Kaan başarılıydı. Denizlispor’da hücum hiç yoktu. Kappel ve Yasin Ozan, Altınordu’dan tanıdığımız Ozan ve Göztepe’den tanıdığımız Lokman’ın tek hamlelik ve ağır yapılarından faydalanılır diye düşünürken tam tersi oldu. Hiçbir baskı görmeyen Ozan geriden oyunu rahat bir biçimde kurarken Lokman iki gol attı. Denizlispor’da Anıl ve Barış orta alandan top taşıyamadılar. Ziya ise ilk 15 dakikadaki temposunu devam ettiremedi. Anlamsız bir oyun tarzı, basit pas hataları, durarak top bekleyen oyuncular Denizlispor’un
Göztepe’nin deplasmanda Kasımpaşa karşısında aldığı 3-1’lik mağlubiyetin nedenlerini şöyle sıralayabilirim..
Göztepe fizik, güç ve mücadele yönünden başarılı değildi. En önemlisi maçta rolünü kaptırdı. Oyunun temposu ve ritmini Kasımpaşa belirledi.
Göztepe’de bu maçta düzensiz bir defans hattı ve kötü bir takım savunması vardı. Kalede Beto ve son anda oyuna dahil olan Léo çok iyi oynadılar.
Orta alanın merkezinde oynayan Rotman ve Selçuk’un kırılgan yapısı Kasımpaşa’nın işini kolaylaştırdı. Rakibin hızlı hücumlarına takım halinde reaksiyon gösteremediler.
Castro takımın en iyisiydi. Topu ikinci bölgeden üçüncü bölgeye taşıyan tek oyuncuydu. Ancak onun gayreti de yetmedi.
Forvette önce Jahovic ve Tayfur, ikinci yarı oyuna giren Ömer, Ghilas sabit kaldılar ve rahat kontrol edildiler. Kısacası hücuma hiç katkıda bulunamadılar.
Göztepe defansı bu maçta çok pozisyon hatası yaptı. Savunmada ciddi yerleşim zaafları vardı. Göztepe’nin pozitif oyun anlayışında var olan savunma ve orta sahadaki yardımlaşma bu maçta yoktu. Üçüncü bölgede topla buluşamadılar. Kısacası hücumda da etkisizdiler.
Kasımpaşa’nın en etkili oyuncusu Trézéguet topla içeri katederek Göztepe’nin ceza yayı önündeki oluşan boşlu
Altay, Şanlıurfa karşısında oynadığı oyunla 2 puanı kaybetmedi 1 puanı kazandı. 75’inci dakikaya kadar maçın mutlak hakimi, bomboş kaleye golleri kaçıran, direkten topu dönen konuk takımdı.Tribünlerin Altay’a pozitif katkısı üst düzeydi. Maçın hep içindeydiler. Ne yazık ki maçın içinde olmayan oyuncular, bu puan kaybının sorumlularıydılar.
Maçın teknik analizine gelince:
- Altay beklenenin aksine durgun bir tarzda oyuna başladı. O bildiğimiz coşkusu, presi maalesef yoktu.
- Futbolda beklerin atağa çıkması sistemin can damarıdır. Altay’ın sağ bek Necdet’in bu özelliğini bilen Ş.Urfaspor teknik direktörü Ali Tandoğan, 7 nolu Mertcan’la maç boyunca markaj yaptırdı. Necdet’in etkisini kırdı.
- Altay’ın defans merkezinde İbrahim Öztürk ve Murat, nedense bu maçta uyum sağlayamadılar. Çok top kaptırdılar ve Murat’ın kaptırdığı topta Altay’ın yediği gol oldu.
- Orta alanda Altay’ın futbol aklı İbrahim Akın’ın yokluğu hissedildi. Tek yönlü oyunculardan kurulu orta alanda yaratıcı oyuncu yoktu. Hücuma katkıları olmadı. Kısaca etkisizdiler.
- İkinci yarıda nedense hiç üretken değildiler. 76. dakikada Serkan ve 88’de Doğan’ın şutu hariç, pozisyon bile bulamadılar.
Göztepe, Osmanlıspor deplasmanında aldığı 3 puanla hem moral buldu hemde gelecek adına taraftarlarına umut verdi. Maçın teknik analizine gelince,
- Osmanlıspor 3 puanla tanışmak adına Özer, Serdar Gürler, Doukara ve Umar Aminu gibi oyuna 4 hücum özellikleri üst düzeyde olan oyuncularla başladı. Göztepe Osmanlıspor’un bu oyunu karşısında iyi mücadele etti. Ve Osmanlıspor’un hızını ilk 20 dakikadan sonra kesti.
- Kaleci Beto, 2 hava topunda yanlış zamanlamasına karşın başarılıydı. Göztepe’nin bu maçta görevini başarıyla yapan bölgelerinin başında defansının merkezi geliyordu. Kadu ve Peybernes iyi oynadılar.
- Orta alanda pozisyon bilgisi ve oyun aklı yüksek Castro oyunun yıldızıydı. Selçuk sakatlıktan yeni çıkmasına rağmen maç boyunca görevini yaptı. Scorione iki yönlü ve doğru oynadı. Sabri hem görevini hem de abiliğini iyi yaptı. Sol bek Traore her geçen gün çok daha iyi oluyor.
- Hücumda Tayfur ve jahovic hem 2 golün kahramanı hemde hücumun etkili oyuncularıydı. Sonradan oyuna giren Halil hem hücum hem de defansif açıdan takıma büyük katkısı oldu. İkinci yarı başlarken Osmanlıspor’un ilk yarıdaki en iyi ve etkili oyuncusu Aminu Umar’ı oyundan çıkaran bir anlayışı teknik