Süper Lig’de ilk yarının son maçına çıkan Ankaragücü ile Göztepe karşı karşıya geldi. Haftalardır galibiyet hasreti çeken iki takımdan kazanan taraf Göztepe oldu. Sarı kırmızılılar 3 puanı 3 golle aldı
Göztepe maça kontrollü ve kısa paslı topun kendisinde kalmasını sağlayan bir oyun anlayışı ile başladı. Bu oyun sonrası rakibi Ankaragücü ilk atağını 15. dakikada yapabildi. Göztepe ilk yarıda en etkili atağı Jerome’nin yakaladığı geri pası kaleci Korhan’ın kurtarmasıyla harcadı. İlk yarıda her iki takım adına üretkenlikten uzak bir oyun anlayışı vardı. Ancak ikinci yarıda sahada bambaşka bir Göztepe izledik. Bu coşkulu ve etkili oyunun başrol oyuncusu Castro’ydu. Oyunu damgasını vururken, kendisine coşkusu, rakip kaleye dik ve etkili giden anlayışıyla bir gol, bir asistle maçı tamamlayan Halil’de eşlik etti. 50. dakikada hücuma hız ve genişlik veren, rakip defansı yoran Jerome Castro’nun kapıp Halil’e uzattığı ve Halil’in yaptığı orta sonrası ön direkten topla buluşan Jerome Göztepe’yi öne geçirdi. Göztepe golden sonra takım boyunu kısalttı. Rakibini orta alanda karşıladı ve oyun alanını kapattı. En önemlisi rakibine yüksek baskı yaptı. Maçın mutlak hakimiydi. Defansı kendi alanında
Spor Toto 1. Lig’de İzmir derbisinde Altay ile Altınordu karşı karşıya geldi. Mücadeleyi kırmızı lacivertli ekip 2-1’lik skorla kazandı ve yenilmezlik serisini 8 maça çıkardı
İzmir derbisinde Altay ile Altınordu maça kontrollü bir oyun anlayışını tercih ederek başladı. İlk yarı boyunca Altay iki tane Marco’yla, Altınordu ise önce Alican’la sonra Sefa ile iki net gol pozisyonu kaçırdı. Genel olarak karşılaşmanın ilk yarısı bu kontrollü futbolun sonucu olsa gerek kısır geçti. Altay maçın başından itibaren savumasını derinde bekledi. Marco, Furkan ve Hüsamettin Altınordu defansı arkasına dikine atılan toplara koşullar yapıp gol aradılar. Altay’ın golcü oyuncusu Marco, Altınordu’nun stoperi Hasan tarafından maş başından itibaren yakın markaja alındı. Orta alanda Metin Yüksel ön libero olarak görevini iyi yaptı. Orta alanda Aganovic ilk 10 dakikada iki iyi pas atmasına rağmen daha sonra etkinliğini yitirdi. Altay hücumda ilk yarıda istenilen etkinliği gösteremedi. Çünkü Altınordu rakibini iyi analiz etmişti. Kalabalık bir şekilde merkezini kapattı. Maçın ilk yarısının son iki dakikasında Muhammed Mert maça damgasını vurdu. 43. dakikadaki frikiğinde şutu direkten döndü. 45+1’de çaprazdan
Yıllar sonra yeşil siyahlı taraftarların Atatürk Stadı’nı doldurduğu haftada Denizlispor, 10 kişi kaldığı maçta Giresunspor’u yendi. Yücel İldiz ile çıktığı 4 maçı kazanan Horozlar, adım adım zirveye yaklaştı
Denizlispor 3. dakikada yediği golle adeta maça 1-0 yenik başladı. Gol sonrası oyun anlamında tam bir çıkmaza girdiler. Şoku atlatamadılar. İlk atakları 13. dakikada kazandığı kornerdi. Ancak 20. dakika sonrası durgunluğu üzerinden attı. Hedefe ulaşmak için bütün gücünü sahaya yansıttı. Giresun ise öne geçtikten sonra oyunu kendi sahasında kabul edip iyi kapandı. Dauda ve Volkan’la pozisyon aradı. Giresun defans merkezinden geçit vermeyince ve en önemlisi Denizlispor’da Aissati’nin devreye girmesi ile bilhassa sağ kanattan Alperen ve Recep Niyaz ile etkili oynamaya başladı. Aissati’nin Mehmhet Akyüz’e al da at dediği pozisyonda durum 1-1 oldu. Denizlispor dönen topları kazanmaya başladı ve bu da oyunu pozitif etkiledi. Giresunspor ikinci yarının başında Landel ve Husmani’nin orta alandaki iyi oyunu ile etkili oldu. 55. dakikada Mbamba ikinci sarı karttan ihraç olunca elbette sahada oyun anlamında sıkıntılar yaşamaya başladı. Bir de bu duruma 73. dakikada Denizlispor kalecisine
TFF 2. Lig Kırmızı Grup’ta zirveyi yakından ilgilendiren maçta karşı karşıya gelen iki Egeli, Menemen Belediyespor ve Manisa Büyükşehir Belediyespor puanları paylaştı
Menemen Belediyespor ve Manisa Büyükşehir Belediyespor’un oyuncularının fizik kaliteleri, tekniklerine üst düzeyde tempoları da eklenince harika bir maç seyrettik. Menemen’de Mustafa Şen, Umut ve Semih Ceylan gibi üç önemli oyuncusunun olmaması, elbette kendileri adına büyük bir handikaptı. Dakikalar ilerledikçe gördük ki her iki teknik adam da birbirlerini iyi analiz etmiş ve oyun planlarını ona göre kurmuşlardı. Maçın ilk tehlikesini Menemenspor yarattı. Rıdvan’ın güzel şutunu kaleci Ersel köşeden çıkardı. Bu dakikalarda Menemenspor pas oyununu daha iyi yapıp, defans arkasına attığı uzun toplarla gol aradı. 15. dakikadan sonra Manisa BŞB kendi alanından çıktı. Bilhassa sağdan Mehmet Yılmaz’ın yaptığı bindirmeler ile Alper ve Onur’un hücuma olumlu katkılarıyla etkili olmaya başladılar. 17. dakikada Zafer, 25. dakikada Yaser gole yaklaştı. 32. dakikada Manisa BŞB’de Yaser oyundan ihraç olması sonrası daha kontrollü oynamaya başladı. Menemenspor ise Taşkın ve Okan ile rakip alana rahat geçmeye başladı. 43. dakikada
Denizlispor büyük umutlarla gittiği Bolu deplasmanından şen dönüyor. Yeşil siyahlılar şampiyonluk yolunda önemli Boluspor deplasmanından 3 puanı 59. dakikada Recep Niyaz ve 68. dakikada Burak Çalık’ın attığı gollerle aldı.
Maç öncesi her iki takım oyuncularının birlikte seyircileri selamlaması Fair Play adına özlediğimiz bir tabloydu. Denizlispor maça önde baskıyla başladı. Burak Çalık ve Mehmet Akyüz’le hücumda gol ararken santrfor arkası oynayan Recep orta alanla hücum arasındaki bağlantıyı kurmaya çalıştı. Deniz’le, Mbamba ikili ön libero oynadılar. Hep kendisinden övgü ile bahsettiğimiz Aissati ise güne iyi başlayamadı. Orta alandan hücuma istenilen toplar atamadı. Dakikalar ilerledikçe Boluspor Melih’le çok etkili geldi. Yarattığı iki net gol pozisyonunu Guido Koçer değerlendiremedi. 30. dakikada Boluspor’da İshak ikinci sarı karttan ihraç edilince Denizlispor adına avantaj diye düşündüm. Ancak Denizlispor defansının uyumsuzluğu alan ve adam paylaşımındaki hatalar yüzünden yaptığı konraataklara birtanesi daha eklendi ve Guido Koçer’in yaptığı vuruşa Aissati dokunarak kendi ağlarına yolladı. Elbette bu gol Denizlispor adına bir şoktu. Nedense yeşil siyahlılar oyunun ritmini ve
Göztepe ile Alan-yaspor, maça dikkatli ve dengeli bir oyun tarzıyla başladı.Göztepe, 1. yarıda topa daha hâkim olmasına rağmen pozisyon yaratamadı, hücumda çoğalamadı. Alanyaspor’a karşı etkili baskıyı kuramadı, pozisyon bulmakta zorlandı.
Karşılıklı temposuz oyun nedeniyle pozisyon kısırlığı yaşandı. Başta Deniz Kadah olmak üzere hücum oyuncuları hareketsizdi. Hücumda çoğalamadılar ve üretkenlik açısından etkisizdiler.
Göztepe’de sağ bek Gassama canlı, ataktı. Eski takımı Alanyaspor’un seyircisinin yaptığı baskıya rağmen maç boyunca hızlı ve etkili ataklar geliştirdi.
Göztepe, maçın ikinci yarısında ilk yarının aksine yaptığı etkili pres ve coşkulu oyun anlayışıyla oyuna ağırlığını koydu.Bu süreçte Tayfur ve Yasin iki net gol pozisyonunu kaçırdı. Göztepe’nin yeni transferi Jerome, oyuna girdikten sonra boş alanlar aradı, hücüm açısından hep aksiyon içindeydi. 70. dakikada koşu yoluna atılan topla buluştu, önce şutunu Alanyaspor kalecisi Ufuk kurtardı; dönen topu da auta attı.
Jerome’nin kaçırdığı bu gol sonrası futbolda atamayana atarlar kuralı işledi. Alanyaspor’da oyuna girdikten sonra etkili olan Efecan (Göztepe’de oyunda en büyük problem olan hücuma çıkarken kaptırılan
Göztepe, seyircisinin müthiş desteği ile keyifli başladığı Fenerbahçe maçını aldığı 3 puanla mutlu bitirdi.
Göztepe’nin doğru bir oyun planı vardı. Savunma ile hücum arasındaki takım boyunu kısa tuttu. Rakip savunma arasında koşu alanları buldu ve bunları değerlendirdi.
Takım halinde sabırlı oynadılar. Pres yaptılar ve yine çok koştular.
Göztepe 90 dakika boyunca savunma ağırlıklı oyun kimliğini önemini bilerek oynarken, başarının anahtarının hücuma dayalı ve doğru bir futbol olduğunu gösterdi. Bunu yaparken takım olarak iyi organize oldu.
Kaleci Beto güçlü, kararlı ve hatasızdı. Savunmasını orkestra şefi gibi yönetti.
Defansın merkesinzde Titi ile Reis sağlam ve sert oyunlarının yanında, maç boyunca dikkali oynadılar. Defans merkezini sağlam tuttular.
İki beki Gassama ve Traore maç boyunca hırsları ve enerjileri üst düzeydeydi. İki yönlü oynadılar. Ters kademelerde de başarılıyken sürekli hücum düşündüler. (Halil’in attığı golde Gassama’nın yaptığı orta sonra oldu)
Orta alanda başta Borges oyunu iyi okuması ve sahada doğru yer alması ile pas trafiğini yönetti. Orta alan ile hücüm arasında çok iyi köprü görevi yaptı. Alparslan oynadığı sürede mücadele gücü yüksekti. Poko oyuna girdikten
Altınordu geçen sezon ki kadrosundan Berke, Barış, Mirkan, Uğur Aslan, Kerim Avcı ve Erdoğan Yeşilyurt’un ayrılması elbette ciddi bir güç kaybına neden olmuştur. Giden oyuncuların yerine birçok transfer yapıldı. Ancak yeniden bir takım oluşturmak bir süre ve uyum gerektiriyor.
Altınordu’da giden yetenekli oyuncuların yerlerinin doldurulamadığını evinde kaybettiği Gençlerbirliği maçında gördük. Bu maçta Altınordu’yu teknik açıdan inceleyecek olursak :
- Altınordu birinci yarıda heyecan, coşku ve oyunu kazanma arzusu açısından rakibini hiç zorlayamadı. Hücuma çıkarken kaptırılan toplar yine büyük problemdi.
- Hüseyin hoca maçı kazanmak adına hücumda yeni transferler Sefa Yılmaz ve Serdar Deliktaş’a görev vererek hücum aksiyonlarını arttırmayı planladı. Ancak her iki oyuncu da hazır olmadığı için önce rakip defansa baskı uygulayamadı. Gençlerbirliği geriden Mert Çetin ve Claro rahat oyun kurdular.
- Defansta pozisyon hataları ve çıkarken kaptırılan toplar sorun yarattı. Birinci golde duran toptan Bekir’in uzun stoperler arasından kafayla attığı gol yerleşim hatasıydı.
- Orta sahada oyuncuların birbirleriyle olan mevki ve tarz uyumları çok önemlidir. Birinci yarıda orta alanda oynayan