Erkan Sevinç

Erkan Sevinç

drerkansevinc@gmail.com

Tüm Yazıları

“Kentlerin hafızaları, yüzyıllar boyunca orada yaşayan kuşakların hatıralarından oluşur. Dolayısıyla her kentin sokaklarına, pazarlarına ve mimarisine sinmiş sesler, yüzler, acılar ve sevinçler saklıdır. Bunların toplamı bir kentin kimliğini, geleneklerini ve onu diğer kentlerden ayıran özellikleri oluşturur. Kentlerin geçmişi ile bugünü arasında uyum sağlayan çözümler üretmek ve yok etmeden dönüştürmek en doğru yaklaşımdır.”

Bu sözler Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu’na ait. İzmir Kent Arşivi ve Müzesi merhum Ahmet Piriştina’nın 1999 yılındaki seçimlere girerken hazırladığı bildirgede, yapmayı taahhüt ettiği projeler arasında bulunuyordu. Bu vaadin gereği olarak arşiv ve müzenin bilimsel kriterlere göre yapılandırma projesi 2000 yılında başlatıldı. Mekan olarak 1932 yılında inşa edilen İzmir İtfaiyesi Merkez Binası seçildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Arşivi ve Müzesi, tefriş, donanım ve sergi çalışmalarının tamamlanmasından sonra 10 Ocak 2004 günü açıldı. Bugün APİKAM (Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi) adını alan merkez Dr. Oktay Gökdemir’in yönetiminde atılıma girmiş durumda. Yayınlanan güzel eserler, etkinlikler, sergiler birbirini kovalıyor. Bir diğer deyişle kentin belleğine yolculuk sürüyor.

Haberin Devamı

Dr. Oktay Gökdemir zamanını Apikam’da yeni projeleri hayata geçirmeye adamış. 2008 yılında İzmir Rotary Kulüplerince hizmet başarı ödülüne layık görülen Gökdemir üniversiteli gençlere Cumhuriyet tarihi öğretiyor. Yerel ve ulusal tarih çalışmalarını içeren 5 kitabı var. Hasan Tahsin’in “Hukuk-u Beşer” gazetesinin bütün nüshalarını Osmanlıca’dan Türkçe’ye çevirerek kitap haline getirdi. Mustafa Necati ve Vasıf Çınar’ın milli mücadele döneminde Balıkesir’de çıkardıkları “İzmir’e Doğru” gazetesini de kitap olarak yayınladı.
Apikam’da 1928’den günümüze İzmir’de çıkan bütün gazeteler dijital ortama aktarılmış durumda. Şimdilerde ulusal gazetelerin ekleri de dahil günümüze kadar tüm İzmir gazeteleri taranıyor.
Apikam Müdürü Dr. Oktay Gökdemir her alanda okumaları seviyor. Tarihçinin iyi bir sosyoloji bilmeden, iyi bir iktisat bilmeden iyi bir tarihçi olamayacağından yola çıkarak her alanda bol bol okuyor.
Hiç merak etmiyoruz
“Karşılaştırmalı okumalar yaparsak kendi yol haritamızı daha sağlıklı bulabiliriz. Türkiye’de başkasının söylediğini hiç merak etmiyoruz. Başkasının söyledikleri içinde de doğruluk payı olabileceğini düşünmüyoruz.Duymak istediklerimizi, görmek istediklerimizi okuyunca mutluluk duyuyoruz. Bu hem demokrasinin gelişimine engel, hem de tarihçiliğimizde önemli bir problem” diyor. Oktay fırsat buldukça halk müziği dinliyor ve bağlama çalıyor. Kendi kendine öğrenmiş çalmayı. Özellikle tarihi kentleri gezmeyi seviyor. Koyu Beşiktaşlı. Maçları hiç kaçırmaz. İyi masa tenisi oynuyor, dereceleri var. Televizyonda sadece tartışma programlarını izliyor ve dizi kirliliğinden şikayetçi.

Haberin Devamı

Kimdir?


1963 yılında Akhisar’da doğdu. 1985’te EÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. DEÜ Atatürk İlkeleri İnkılâp Tarihi Enstitüsü’nde Yüksek Lisans ve Doktora yaptı. 1999’da Strasbourg Türk Araştırmaları Merkezi’nde konuk öğretim üyesi olarak bulundu. Paris’teki Arşiv Nasyonal ve Aix en Provence ve Marsilya’daki Archive Chambre Of Commerce’de de arşiv çalışmalarında bulundu. 2004’te DEÜ. Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü oldu. DEÜ’de öğretim üyesi olarak görev yapması yanı sıra 2006’dan bu yana “Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi” Müdürlüğü yapıyor.

Haberin Devamı

Yıl sonuna kadar 100 kitap

* “Kent Kitaplığı”nda yayınlanan eserlerin sayısı her geçen gün artıyor.
2000’li yılların başında Rahmetli Ahmet Piriştina öncülüğünde başladı. 37. kitaptan sonra duraklama dönemine girdi. 2007’den sonra yayına hız kazandırdık. Başkanımız Aziz Kocaoğlu’nun büyük desteğiyle bugüne kadar 86 kitap yayınladık. Amacımız yıl sonuna kadar 100’e ulaşmak.
* Ya Kent Müzesi?
Yine öznesi İzmir olan tematik sergiler yapıyoruz. İzmir gibi metropol kentlerde iç göçün yaratmış olduğu ciddi kimlik sorunları oluyor. Kentler kendi kimliklerinden bu süreç içinde uzaklaşıyorlar. İşte bu sergilerde temel amaç insanların yaşadıkları kentin kültürünü, sanatını, tarihini, yemek kültürünü tanımaları ve böylece bir kentlilik bilinci oluşturmak. 400 m2’lik bir sergi alanımız var. İlk sergimiz ”İzmir ve Ticaret” idi. Expo sebebiyle “Kent ve Sağlık“ sergisi açtık. Basın müzesini açtık. Bu ay yine Ayavukla Kilisesi içinde “Hanife Çetiner-Esin Yılmaz Anıevi”ni açacağız. Sonsuza uğurladığımız bu iki değerli modacımızın kıyafetleri ve çalışmaları yeralacak burada.
* 10 Kasım’da açık hava sergisi yine olacak mı?
“Atatürk’ün İzmir Günleri” adlı sergiyi açacağız. Atatürk İzmir’e çok önem vermiştir. İzmir kurtuluş savaşının başladığı ve bittiği yerdir. Atatürk önemli mesajları İzmir’den vermiştir. İlk iktisat kongresi toplanmıştır. 17 kez İzmir’e gelmiştir. Eşi İzmirlidir. Annesini bizlere emanet etmiş bir İzmir sevdalısıdır.
* İzmirliler çalışmalarınıza büyük destek.
Evet. Bu kentin tarihsel kökleri ve birikimi ile ilgili ne var ne yoksa burada topluyoruz. Zaten kent müze ve arşivlerinin en büyük kaynağı o kentte yaşayanlardır. Onlar olmasa bu çalışmalarda kullandığımız belge doküman ve fotoğraflara ulaşamayız. 4000’in üzerinde İzmir’li bağışçımız var. Bu sayı her geçen gün artıyor. İzmirliler ellerindeki hazineleri bize bağışlıyorlar ve arşivler sandıklardan gün ışığına çıkıyor.
* İki işi birden yürütmek zor olmuyor mu?
Sadece pazartesileri üniversitedeyim. Ağırlıklı olarak Apikam’dayım. Akşam nasıl oluyor anlamıyorum. Burada çok yoğun bir çalışma temposu içindeyiz. Yerel yönetimler yol, kanalizasyon vb. hizmetler dışında bu tip kültürel hizmetler yapmalıdır.