Çeşme’ye bağlanacağı yorumları yapılan Alaçatı ilçe olma mücadelesinde...
Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Alaçatı’yı evrensel bir marka yapmanın gururunu yaşıyor.
Antik Çağda adı “Agrilia” olan Alaçatı, Batı Anadolu tarihinde “İonia” diye adlandırılan, İzmir’in güneyinden başlayıp Menderes Irmağı’na kadar uzanan bölgenin tam merkezinde yer alan bir kent. Efsaneye göre, Alaçatı’da çok eskiden ünlü bir “alaca at” yaşarmış. Yapılan tüm yarışları birincilikle bitiren atın ünü bölgenin ününü aşmış ve buraya da onun isminden esinlenerek Alaçatı ismini vermişler.
Kent butik otelleri, özgün restoranları, taş evleri, Arnavut kaldırımı döşenmiş sokakları,yel değirmenleri, festivalleri ve binlerce dönüm turizm yatırım alanlarının bulunduğu bir yer. Beldede yapılanlar göz önüne alındığında kesinlikle ilçe olmayı hak ediyor. Çünkü Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç kenti adeta uçurmuş.
Neler yapmamış ki?
Mesela Venedik tipi yapılanma örneği Port Alaçatı. Denizi doldurarak alan yaratmak yerine karada kanallar açarak denizin içine alındığı bir proje bu. Ülkemizin tek kanal kenti. Ya sörf cenneti? Ünlü denizci Piri Reis’in daha 16.yy da “rüzgarı eksiksiz, denizi yufkadır” dediği kent bu spor dalında dünyanın yedi önemli parkurundan biri. Uluslararası yarışmalara ev sahipliği bir yana ülkemizin en önemli sporcuları buradan çıkıyor.Meraklısı 8 saatte öğreniyor sörfü.Ve anlatıyor arkadaşlarına.”
Rüzgâra karşı zafer kazanmak doğa ile bire bir mücadeleye girmek, 60-70 km hızla denizin yüzeyinde uçmak, özgürlüğü yaşamak, zıplamak, refleksleri geliştirmek, oksijeni hissetmek, doğal ortamda katkısız, motorsuz, ücretsiz rüzgârın içinde olmak, suya teğet geçmek... Beynimde hiç birşey kalmıyor. Sorunlar, problemler, dertler herşey unutuluyor. Bundan güzel meditasyon olur mu?”
Alaçatı hep ilklere alışık... İlk rüzgâr gülleri burada kurulmuş. Otlar ve yemekler festival haline gelmiş. Açık balık denizciliği burada. Kurulma çalışmaları devam eden bir üniversite. Arıtmalı bir içme suyu barajı. Cumartesileri kurulan İstanbul’lardan, Sakız’lardan gelinen Alaçatı Pazarı. Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali. Dünya yazarlarının Alaçatı Buluşması. Caz zaten bütün yıl devam ediyor. Şu günlerde 100 sanatçının katıldığı “Alaçatı Genç Sanat Günleri” sürüyor beldede...
Alaçatılı olmanın avantajı
Alaçatı 1873 yılından beri belediyecilik geleneği olan bir kent. Başkan Alaçatılı olmanın avantajıyla eksiği gediği biliyor, tüm belde sakinleriyle de arkadaş, dost. Kapısı hep açık. Makamında oturduğu zamanlar çok nadir. Genelde halkın arasında. Kah pazarcıyla sohbette, kah bir kafede plan proje oluşturmakta. Yürüyerek ya da motorsikletine atlayarak yapılanları, yapılacakları denetliyor. Alaçatı’yı marka yapmanın gururunu yaşarken beldede yaşayanların, beldeye yatırım yapanların kentlerini sahiplenmelerinden de hoşnut. Getirilen kuralların bozulmasına önce Alaçatı halkı izin vermiyor.
Başkan, ticaret hayatından beri uykuyu seven biri değil. Taş çatlasın 5 saat uyuyor. Sonra atıyor kendini kentin sokaklarına. Her tür müziği seviyor. Sosyal medyayla arası yok. Kıyafetlerini genelde eşi alıyor. Spor giyinmeden yana. Tatil amaçlı seyahati olmuyor. Tipik belediyecilik faaliyetlerini hiçbir zaman sevmemiş. Alaçatı için ciddi bir hayali var. Güney sahillerinden başlayıp kentin içerisinde dönen bir tramvay.
Alaçatı benim için bir aşk!
Alaçatı ilçe olmayı hak ediyor...
-Kesinlikle. Ama Alaçatı Belediyesi kapatılırsa Türk turizmi büyük emeklerle elde edilmiş uluslararası üne sahip bir merkez ortadan kaldırılmış olacak. Hiçbir kamu kuruluşuna borcu olmayan, bütün alt yapıları kendi imkânlarıyla yapabilen,onbinlerce dönüm yatırımı olan beldedir Alaçatı. Butik turizmi ile bugün yatak sayısı üç binlerde olan, yazlık nüfusu 150 binlere ulaşan beldemizin kapatılıp mahalle olması yerine ilçe olmasının düşünülmesi, alınacak en doğru karardır.
Yeni bir sezona girerken yine hummalı faaliyet var beldede...
-Her geçen gün yerleşen ve turist sayımızda artış var.Her sezon bir öncekine göre ikiye katlıyoruz misafirlerimizi. Bu nedenle her yeni sezona daha iyi hazırlanmaya çalışıyoruz. Şu anda Avrupa ve Dünya Şampiyonalarını yaptığımız sörf alanlarını tekrardan düzenliyoruz. Çok önemsediğimiz simgesel yel değirmenlerini restore ediyoruz. Bunların bir tanesini çalışır bir konuma getiriyoruz. Beldeye yeni bir cami yapıyoruz. Eski kiliseyi aslına sadık kalarak restore ediyoruz. Güney sahillerini bağlayan 4,5 km lik yolun yapımı sürüyor. Tüm çalışmaları Haziranın 15 ine kadar bitireceğiz.
Alaçatı’ya golf turizmi de yakışır...
-2009 seçimlerde söylediğim “Sevgili Alaçatı’lılar beklentilerinizi çok yükseltin” cümlesi içinde yer alan bir projedir o. Çok istediğim bir konudur. Alanı aldığımız zaman golf sahalarını hayata geçireceğim. Üniversiteyle ilgili de bir projem var. Bir spor kompleksi yapmak istiyorum. Aklınıza ne gelirse içinde olan bir mekanı hayata geçirmeyi planlıyoruz. Her hafta sonunuzu geçirebileceğiniz alan olacak burası.
Alaçatı’da doğma büyüme biri olarak ilçenin bu denli popüler olacağını hayal etmiş miydiniz?
-Evet,hatta daha da fazlasını. Alaçatının 10 yıl önceki haliyle şimdiki hali arasında dağlar kadar fark var. Tabi ki beklentiler de çoğalıyor. Bu yüzden çok çalışmam gerekiyor. Alaçatı zaten benim için bir aşk! 24 saat Alaçatı’yı yaşıyorum.
Hep halkın arasındasınız..Aşkınızın kitabını yazmayı düşünüyor musunuz?
-Doğanla da berabersin, ölenle de. Düğünde de berabersin, yemekte de, içmekte de. Yaşamın her anında berabersin. İnanılmaz anılarımız var tabii. Şu an kitap yazma gibi bir düşüncem yok ama belki ileride...