Ailesi üç kuşaktır aynı işte. İn cin top atan yeri küçük bir şehre dönüştürdü. Eğlence sektörünün patroniçesi Berna Noyaner geçmişe değil geleceğe bakıyor
“Muhteşem Yüzyıl” dizisiyle birlikte Osmanlı dönemi ve o dönemin kadınlarına ilgi büyük bugünlerde. Kadınefendi kavramı da Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma. Sarayda en çok sözü geçen kadınlara verilen ad. Kendisini sadece evinin değil halkının da anası olarak gören Osmanlı kadınefendileri, toplumun ihtiyacı olan şeyleri yapmakta kendilerini vazifeli saymışlar Örneğin tarih boyunca birçok külliye inşa ettirmişler.
O bir Kadınefendi
İşte onun lakabı da “Kadınefendi”. Üç kuşaktır aynı işi yapan bir ailenin temsilcisi. İn cin top atan bir yeri hırslı yapısıyla küçük bir şehre dönüştürdü. Eğlence sektörünün patroniçesi Berna Noyaner, geçmişe değil geleceğe bakan bir iş kadını. Yıllar önce Fuar Akasyalar’ın kulisinde sanatçılarla söyleşiler yaparken küçük tatlı bir kız olarak ortalarda koşturup dururdu. 4-5 yaşlarındaydı tanıdığımda. Müzeyyen Senar’ın, Muazzez Abacı’nın kucağından inmezdi. O ortamda büyüdü. Daha 11 yaşında iş yaşamına başladı o bahçede. Babasını İzmir’de tanımayan yok. 9 ay kadar önce kaybettiğimiz Atalay Noyaner; namı diğer gazinocular kralı. Şimdilerde o ünvanı kızı almış. İşi geliştirerek sürdürüyor.
Kaliteli müzik ve eğlence
İnciraltı Turkuaz bir gazinodan öte bir şehir. Zaten adı “Turkuaz City”... 10 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu. Aile Tansaş’tan aldıkları fastfood mekanını her haftasonu 20 binin üzerinde kişiyi konuk ettikleri yaşanabilir bir yere dönüştürmüş durumda. Turkuaz City’de her gün canlı müzik var. Mikrop Hikmet, Koray Güler, Grupal Enfeksiyon ve Ege kadrolu sanatçılar. Arada Doğuş, Suavi gibi daha ünlü isimler de sahne alıyor burada. Kaliteli müzik eşliğinde yemek yiyebileceğiniz 1000 kişi kapasiteli yazlık bahçede özel geceler de düzenleniyor. 13 Haziran’da şampiyon Göztepe’nin kutlama gecesi burada yapılacak. Maçlar zaten Turkuaz’da izleniyor coşkuyla. Türk kahvesi ve nargile mekanın her alanında sunuluyor. Özellikle Minderland bölümünde çimlerin üzerinde içki ve nargile iyi gidiyor...
Çocuklar için, iki oyun parkı var. ”Atalay Amca Parkı” ve 0-2 yaş için ”Kinderland”. Atlar var keyifle binilebilecek.
Semaverde çay eşliğinde köy kahvaltısı veriliyor. Menüde 100’ü aşkın yemek çeşidi dikkati çekiyor. Sabahın köründen akşamın bir vaktine kadar rahatlıkla çoluk çocuk vakit geçirebileceğiniz bir mekan yani.. Geçenlerde dünyanın hemen hemen her tarafını gezen Besim Kazado gelmiş kahvaltıya. 14 saate yakın kalmış. Sloganları “Sizden yola çıktık çünkü sizi kendimiz saydık“a uyan bir çeşitlilik ve hizmet anlayışı..
Berna Noyaner, Ege Üniversitesi Türk Sanat Müziği Konservatuarı mezunu. İlginçtir sahneye çıkamıyor. Fobisi var. Spotlar üzerine tutulduğu zaman o şarkı söyleyen kişi gidiyor, afakanlar basıyor adeta. Aslında fobileri fazla. Kapalı yerde kalma fobisi var mesela... Asansöre duayla biniyor, ”oh kurtuldum” diye iniyor.
Erkek kardeşi ve ekibiyle
Babasıyla bir dönem küs kaldı Berna.. ”Kol kırılır yen içinde kalır” misali kimselere söz etmeden çekti gitti Iğdır’a; 2 sene öğretmenlik yaptı. İnsanın düşündüğünü uygulayabilmesi için iyi bir ekibe ihtiyacı oluyor. Onun başarısının ardında da ekip çalışması var. Zıpkın gibi 4 müdür ve erkek kardeşi ekibin lokomotifleri. Babasının kurallarına -içki sigara kullanmayan üniversite mezunu personel gibi- yeni anlayışlar eklemiş. Sıkış tepiş bir mekan yerine ferahlık. Sosyal ve kültürel etkinlikler. Şiir matineleri. 23 Nisanlarda Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan 300 çocuğu ağırlama. Yaşlılar Haftası’nda Huzurevi sakinlerini konuk etme. Kitapsız okullara kitap. Kanserli çocuklara oyuncak yardımı.
“Android” yapıda. 3-4 gün hiç uyumadan ya da yemek yemeden yaşayabiliyor. Uzaylılar gibi. İşletmeden kalan zamanında resim sanatıyla uğraşıyor. Yağlı boya resimler yapıyor. 3 telli klasik kemençe çalıyor stres bastığında. Seyahata düşkün. Özellikle deniz-kum-güneş üçlemesini içeren yerlere atıyor kendini. Sporla da arası iyi. Ata biniyor. Paintball oynuyor. Düzenli pilates yapıyor. Berna, ”Kadınefendi” lakabına kontrast olarak doğal haliyle dolaşmayı seven biri...
Adam et, sonra kovul... Yok öyle!
* Önce Maksim yıkıldı. Sonra Akasyalar. Sıra Turkuaz’a gelmiş durumda. Boşaltın kararı tebliğ edildi size. Durum ne aşamada?
Mahkeme aşamasında. 2 yıldır uğraşıyoruz. Belediye Bakanlık diyor, Bakanlık Sit alanı diyor. Anıtlar Kurulu Belediye diyor. O ona atıyor topu o buna. Ne zamandır dolgu alanları SİT oldu Allah aşkına? 99’da Maksim’i yıktılar yeşil alan yapacağız diyel... Otopark yaptılar. Hatırlarsan Basın Kulübü’ydü orası bizden önce. 30 küsur yıllık müesseseyi 3 ayda boşaltabildik. Akasyalar’ı yeni Fuar projesi çerçevesinde yıktılar. Fuar daha taşınmadı bile. Şimdi de burası. Burayı biz Büyüksehir Belediyesi’nden kiraladık. 10 yıl emek ver sonra çık. Adam et, sonra kovul. Yok öyle. Görüyorsun insanların mutluluğunu. Aynı zamanda, sanatçı kadrosu hariç 128 kişi ekmek yiyor burada. Rantı yarattıktan sonra kovmak olmaz. Bir marka yarat sonra öldür. Aklın alıyor mu bunu?
* Yeni bir İnciraltı planı var ama.
O projede yer versinler bize. Sağlık alanı olacakmış, hiç mi ihtiyaç duyulmayacak sosyal ve kültürel böyle bir yapıya. Expo’ya talip olan İzmir’de İnciraltı’nın yeniden yapılandırılmasına kim karşı çıkabilir ki. Biz destekliyoruz ama içinde yer almalıyız diyoruz.
* Ola ki geldiler,yıktılar..B planın ne?
B planı yapmam abi. B planı vazgeçtim anlamına gelir. Böyle bir şey de olmayacak inan. Çekirge bir sıçrar iki sıçrar.
* Turkuaz City’de babandan sonra değişiklikler yapmışsın.
Ne de olsa jenerasyon farkı. Aynı düşünemeyiz. Balçova’daki Kardelen salonunu verseler bile gazino yapmayı düşünmüyorum mesela. Neden? Tek sanatçıyla gazinoculuk yapılıyor şimdilerde. Olmaz. Kaliteli bir kadro olacak. Grantuvalet gelecek müşteriler. Şimdi müşteri kotla geliyor popüler bir sanatçıyı dinliyor o kadar. Turkuaz City’de farklı bir konseptle yola devam daha doğru geliyor bana. Bir de şöyle bir sorumluluk var üzerimde. Babamı geçmek zorundayım. Eminim o da bunu isterdi.
* Eğlence sektörü mafya ile iç içe bir sektör. Korkmuyor musun?
Allahtan başka kimseden korkum yok. Konu mafya ise her yerde mafya var. Limon tezgahında bile.
* Deden,baban ve sen..Senden sonra..
Çocuk yapmak istemediğim için evlenmeyi de hiç düşünmedim, düşünmüyorum. Bu “benden sonra tufan” anlamına gelmiyor tabii ki.
Berna Noyaner kimdir?
İzmir’de doğdu. Dedesi İzmir eşrafından Cemal Noyaner, babası ünlü işletmeci Atalay Noyaner. Annesi Yugoslav bir balerin. E.Ü. Türk Müziği Konservatuarı’ndan 1997’de mezun oldu. 17 yaşında iken Manolya Gazinosu’nu ve Marmaris Maksim 5 Disco’yu işletti. Bir süre Iğdır’da müzik ve ingilizce öğretmenliği yaptı. 1999’da tekrar İzmir’e ve işin başına döndü.
Melih Aşık
BİLİM VE SANAT
24 Aralık 2024
Cem Kılıç
Emekli olmak isteyen eksiği nasıl tamamlar?
24 Aralık 2024
Ali Eyüboğlu
Her kuşağın sevdiği sanatçı
24 Aralık 2024
Çağdaş Ertuna
Tacizi anlatan filmde başrole taciz skandalı
24 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Aslan | Yeni hedeflere yol alıyorsunuz
24 Aralık 2024