Hollanda denildiği zaman gezgin olsun ya da olmasın sanırım hemen herkesin aklına Amsterdam şehri geliyordur. Hollanda’yı, haritada incelediğimizde her ne kadar küçük bir ülke gibi görünse de aslında sınırları içerisinde keşfedilmeyi bekleyen birden fazla şehri barındırıyor. Bu yazıda Amsterdam’dan sonra en hareketli ve keşfetmesi keyifli olan Rotterdam tecrübelerimi aktarmaya çalışacağım.

 

Hollanda’nın Keşfedilesi Şehri: Rotterdam

 

Biraz İpucu:

Çeşitli havayolu firmaları İstanbul, İzmir, Kayseri ve Konya şehirlerinden aktarmasız Rotterdam’a uçuş düzenliyor. Şaşırdınız değil mi? Amsterdam’a göre çok daha fazla şehirden aktarmasız uçmak mümkün. Amsterdamsız olmaz derseniz de Amsterdam’dan Rotterdam’a her gün ondan fazla tren seferi düzenleniyor. Yani Amsterdam planınızı 2 gün uzatıp dönüş uçağınızı Rotterdam’dan alabilirsiniz.

Haberin Devamı

Biz Rotterdam’a tren ile gittik. Tren ile gittiğimizden dolayı şehrin kalbinde indik diyebilirim. Eğer havayolunu tercih ederseniz de havalimanından 20 dakikada 33 numaralı otobüs ile Rotterdam merkeze ulaşabilirsiniz. Yalnız dikkat edin, ters yönde binerseniz kendinizi Den Haag yani bir diğer adıyla Lahey’de buluverirsiniz.

Şehir içi ulaşım içim günlük kart almanıza gerek yok. Bir iki nokta hariç tüm turistik noktalara yürüyerek ulaşabilirsiniz. Yeter ki gezi rotanızı verimli olacak şekilde planlayın. Bu planlama için konaklamanızı tren istasyonları yakınında planlarsanız hem otele ulaşımınız rahat olur hem de geziniz için plan yapması daha kolay olur. Tüm bu detayları iyi planlanırsa 2 tam günde tüm şehri gezebilirsiniz.

Yeme içme konusunda pahalılık seviyesi diğer Avrupa ülkelerine kıyasla ortalama seviyede denebilir. Fast food restoranda bir menü ortalama 9€, turistik olmayan bir restoranda bu ücret 13€ bandında. Ben şahsen The Doner Company’i tavsiye ederim. Aslen Avrupa’da Türk restoranları hem lezzetsiz hem de hijyenik bulmadığımdan tercih etmem ancak bu marka tüm ön yargılarınızı yıkabilecek seviyede. Unutmadan, olmazsa olmazımız patates kızartması yemeyi sakın unutmayın olur mu?

 

Hollanda’nın Keşfedilesi Şehri: Rotterdam

 

Hollanda’nın Keşfedilesi Şehri: Rotterdam

 Nerelere Gitmeli?

Haberin Devamı

Rotterdam’da gezilesi onlarca yer var aslında ancak bazılarını gördüğünüzde “aslında buraya gelene kadar şunu-şunu yapardım” gibi cümleler kurdurtabiliyor. Bu sebeple ben her zaman olduğu gibi esas ana hatları ile görmeden gelinmemesi gerektiğini düşündüğüm yerleri sizinle paylaşacağım. Haydi başlayalım o zaman.

 Euromast

1960 yılında gözlem kulesi olarak inşa edilen bu kule Rotterdam’ın simgeleri arasında yer aldığı söylenir. Her şehirde bu yapıya benzer yapılar, TV kuleleri olduğundan sanatsal olarak beni heyecanlandırmasa da şehri kuşbakışı izlemek için tek yer diyebilirim. Hatta eğer hava sizden yanaysa yani bulutsuzsa komşu şehirleri dahi çıplak gözle görebilmeniz mümkün. Giriş ücreti 9,5€.

 Museum Boijmans Van Beuningen      

Sanata merakınız varsa bu müze sizi adeta mest edecek. Van Gogh, Leonardo Da Vinci, Rembrandt, Rubens, Magritte ve Cornell gibi büyük ustaların 140.000’den fazla eserini barındırıyor. Sanat merakınız yoksa ilginizi çekmeyebilir.

 Kuntshal

Sanatseverleri mest edecek 2. Durak diyebiliriz. 1988 yılında tasarımı başlayan yapının tasarımı 2 yıl sürmüş. Yedi adet sergi salonu ve çağdaş sanatı kucaklayan bir kafeye ev sahipliği yapıyor. Modern mimariye ilgili olan ziyaretçilere kapısını 1992 yılından beri açıyor.

Haberin Devamı

 Kubik Evler (Cube House)

Rotterdam denildiğinde sanırım ilk akıla gelen yapı Kübik Evler olsa gerek. 1970’li, yıllarda 55 adet ev yapılması planlansa da toplamda 40 adet kübik ev inşa edilmiş. Kübik şekildeki evlerin içi 3 katlı. İçerisinde hala ikamet eden kişiler var olmakla birlikte evini turistik amaçlı müzeye çevirenler de mevcut.

 

Hollanda’nın Keşfedilesi Şehri: Rotterdam

 Diergaarde Blijdrop (hayvanat Bahçesi)

Timsah nehri, tropikal bahçelerdeki filler, goril adası ve yarasa mağarası gibi bölümlerini ziyaret edip çok çeşitli hayvanları görme şansı yakalayabilirsiniz. Su canlıları olarak penguenleri ve köpek balıklarını görebilirsiniz. Gezi programınızı sıkıştırıyorsa kendinizi zora sokmayınız zira Avrupa’nın en büyük 3. Hayvanat bahçesi Gaziantep’te.

 Markthal (Marker Hall)

Türkiye’den alışık olduğumuz sabit pazar yeri diyebiliriz. Yapı at nalı şeklinde yaklaşık 30 metre tavan yüksekliği olan içerisinde Uzakdoğu marketten ufak büfelere kadar bir sürü seçeneğin olduğu bir yapı. Yapının iç tavan boyaamaları oldukça renkli ve ilgi çekici. Yapıda aynı zamanda konaklama amaçlı daireler de mevcut.

Hollanda’nın Keşfedilesi Şehri: Rotterdam

Hollanda’nın Keşfedilesi Şehri: Rotterdam

 Erasmusburg (Erasmus Köprüsü)

Dünyanın en uzun asma köprüsü diye her yerde bahsedilse de aslında konu tamamen şehir efsanesi. Köprü yapı olarak oldukça ilgi çekici. Şehrin Leuvehaven bölgesi ile Zuid bölgesini birbirine bağlar. Yapımı 1996 yılında tamamlanmış. Hotel New York’a giderken bu köprü üzerinden geçeceksiniz.

Hollanda’nın Keşfedilesi Şehri: Rotterdam

 Hotel New York

Erasmus Köprüsü’nden geçer geçmez, camlı yüksek gökdelenler sizi karşılayacak. Hatta ilk denk geleceğiniz binayı aşağıda payşalıyorum. Doğru yolda olduğunuzdan emin olun. Bu kadar modern bina arasında 1880 yılında inşa edildiği şekli ile duran New York Otel kendisini hemen belli ediyor. Zamanında Amerika-Hollanda Deniz Kuvvetleri binası olarak kullanılan yapıyı özel kılan konu 1940 yılında gerçekleşen Nazi hava saldırısından sağ çıkan 3 yapıdan biri olması. Vaktiniz varsa terasında bir kahve molası verip Nieuwe nehri manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

 

Hollanda’nın Keşfedilesi Şehri: Rotterdam

 Grote of Sint Laurenskerk

1449 yılında inşasına başlanan yapının kullanıma başlanması tam 26 yıl sürmüş. Bu yapı da New York Otel gibi Nazi hava saldırısından sağ çıkmayı başarmış. Ağır hasar alan kilise 1952 yılında 16 yıl sürecek restorasyon sürecine başlıyor. Eski Hollanda mimarisini görmek adına mutlaka ziyaret edilmeli.  2. Dünya Savaşı yaralarının sarılmasının en somut örneği olarak gösterilir.

 Miniworld Rotterdam

Benim için keşfetmesi en keyifli noktalardan biriydi. Yarım dönümden az daha büyük bir açık alana kurulan park Hollanda’nın sembolik olan belli başlı yapılarının minyatür modellerini bulabilirsiniz. Açık hava müzesi olduğundan ziyaret saati iyi ayarlanmalı. Aksi halde özellikle yaz aylarında güneş altında gezmek zorlayıcı olabilir. Ben şahsen Lahey (Den Haag) şehrinde bulunan Madurodam’ı daha çok beğenmiştim.

 Rotterdam Centraal Station (Tren İstasyonu)

Rotterdam’da görebileceğiniz en modern yapılardan biri diyebilirim. Avrupa’nın en modern tren istasyonlarından biri olan yapı oldukça fazla ziyaretçi çekiyor. İçeriyi gezmek ne yazık ki mümkün değil çünkü istasyona girişte turnikeler var ve tren biletinizi turnikeye okutmadan içeri girilemiyor.

 

Hollanda’nın Keşfedilesi Şehri: Rotterdam

 Splash Tour

Oldukça farklı bir deneyime hazır mısınız? Bir otobüs düşünün ki size şehri durak-durak gezdiriyor. “ee Eren ne var ki? Bundan her şehirde var.” dediğinizi duyar gibiyim. Bu otobüs ile gezerken rotanızın bir kısmı nehirlere denk geliyor. Otobüs nehre geldiğinde olanca hızıyla suya giriyor ve yüzmeye başlıyor. Evet, otobüsümüz birden yüzen bir gemiye dönüşüyor ve nehrin karşısına geçince tekrardan otobüs görevine dönüyor. Otobüste İngilizce şehir tanıtımı yapılıyor. Tanıtımı verimli duyabilmek için en arkalara oturmayın. Motor gürültüsü arka kısımda oldukça fazla.

instagram.com/gezeneren