"Mutlu Son” bir Michael Haneke filmi için olabilecek en ironik adlandırma. Biliriz ki, üstad insanlığın en mutsuz, en şiddet dolu yanını keşfetmek için çıktığı sinemasal yolculuklarının sonunda her zaman en dramatik ve gerçeğin en çiğ şekline varır. Bu kez de şaşırtmıyor, kamerasını üst sınıf bir burjuva ailesine odaklıyor. Herkesin mutsuz, soğuk, steril olduğu bir aile. İntihar düşüncesi herkesin bir adım ötesinde konuşlanmış adeta. Bir önceki filmi “Aşk-Amour”ın devamını izlediğimizi öykü ilerledikçe anlıyoruz.
Haneke şiddeti göstermekten asla çekinmeyen bir yönetmendir. Bu sefer şiddet asla görselleşmiyor.
Çevremizin, tüm TV ekranlarının şiddetle dolu olduğu bir dünyada artık göstermiyor sadece ima ediyor artık.
Instagram , Facebook gibi sosyal medya araçlarının artık mahrem alanların, fantezilerin paylaşıldığı insani ilişkilerin soğukluğundan arındığı mekanlar olarak tanımlıyor.
Mülteci sorunu da oldukça absürd bir sekans yer buluyor. Finalde beyaz burjuva toplumuna aniden giren siyahi mülteciler, Haneke’nin planladığı sarsıcı etkiyi yaratıyor.
Yazıyorum öyleyse varım Çavdar Tarlasındaki Asi
Yazar olmak nasıl bir duygunun ürünüdür? Dışa vurumculuğun bir süreci midir?
Yoksa kendini keşfetmeye yarayan, içe dönük bir eylemin sonucu mudur? Bugüne kadar 65 milyon satmış, her yıl hala 250 bin adet basılan bir romanın yazarının yaşam öyküsü, bu konuya dair oldukça tatminkar yanıtlar veriyor.
“Çavdar Tarlası Çocukları” yazarı Sailinger’in yaşamı boyunca yayımladığı tek roman olur. Bu tuhaf durum yıllar boyu romanın hayranları tarafından merek konusu oldu. Şahsen bu romanın hayranı olarak ben de merak etmiştim. Holden Caulfield gibi sıra dışı bir karakteri yaratan dimağ tek kitapta nasıl tıkanmış olabilir? Film, bu konuya açıklık getiriyor.
Gözlerden uzak inziva yaşamı tercih etmiş Sailinger’in 2010’da Slawenski tarafından yayımlanmış biyografisi filme baz alınmış.
Sailinger karakterinde Nicolas Hoult mükemmel bir performans sunuyor.
Kevin Spacey ile karşılıklı sahneleri hafızalara kazınıyor.
Sinemada yazar yaşamları üzerine çevrilmiş en iyilerinden birisi “Çavdar Tarlasındaki Asi”
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024