Fatih Akın’ın son filmi “Altın Eldiven-Der Goldene Handschuh” şubat ayında Berlin Film Festivali’nin yarışma bölümünde görücüye çıktı. İlk gösterimde çoğunlukla kadın seyircilerin perdedeki şiddetten rahatsız olup salonu terk etmelerinden sonra çok sert yorumlar medyada “Berlinale’de Skandal Film” başlıklarına yol açtı.
70’li yıllarda Hamburg ‘Karındeşen Jack’ı olarak tanımlanan seri katil Fritz Honka’nın hikayesini anlatan Akın, kurduğu rahatsız edici, “aşırı gerçekçi” atmosferiyle seyirciyi sıkıntıya düşürmeyi başarıyor. Deforme yüzü, sarsak yürüyüşüyle tam bir kaybeden karakter olan Honka, kadın kurbanlarını sürekli takıldığı “Altın Eldiven” adlı barda bulur. Karşıdan zavallı, acınası duran alkol bağımlısı katil, belirli bir saatten sonra bara gelen, düşkün yaşlı fahişeleri evine götürüp önce tecavüz eder, sonra öldürür. Testere ile parçalara ayırdığı cesedi bir yerlere atar.
Film boyu seyirciye rahat nefes aldıracak hiçbir an olmuyor. Hamburg’un kirli mahallesi St.Pauli’deki bar, birbirinden daha arıza, savaş sonrasının travmatize, alkole gömülmüş tipleriyle dolu. Çiğ şiddet, her kadının potansiyel kurban olması, seyirciyi gerdikçe geriyor. Akın, uzun süredir korku filmi yapmak istediğini ve aradığı malzemeyi de, filmin yola çıktığı Heinz Strunk’un yazdığı romanda bulduğunu söylüyor. Kurduğu atmosfer o kadar sahici ki, bardaki alkol kokusunu ve sigara dumanını bile algılıyor insan. Cinayet sahnelerini yarı açık, kapı aralığından izleten Akın, şiddeti estetize etmekten uzak duruyor. İstismara yönelmeden, seyirciyi şiddetten iğrendiriyor. Hamburg doğumlu Akın, büyüdüğü çevreyi, tüm detaylarıyla geri getirmiş.
Oyunculuk performansları mükemmel. Başta Honka’yı canlandıran 23 yaşındaki Jonas Dassler’den bahsetmek lazım. Her gün çekimlerden önce 3 saatini makyaj odasında geçiren Jonas, tanınması imkansız bir maskeyle kendisinden 20 yaş büyük katili oynuyor. Müthiş bir beden dili kullanıyor, karakterine verdiği inandırıcılık filmin en büyük kozu. Alman sinemasının ve sahnesinin tanınmış isimlerini bir araya getiren oyuncu kadrosunda Margarete Tiesel, Victoria Trauttmansdorf, Katja Studt gibi kıdemli kadın oyuncular kurbanları oynuyorlar. Hepsi psikolojik zorlayıcı roller.
“Fatih Akın artık Trier mi olmaya başladı?” Alman medyasında sorulan bu soru Lars Von Trier’in bu yıl Cannes’da ilk gösterimi yapılan “Jack’in Yaptığı Ev” filmine bir gönderme. Trier’de bir seri katili “psikolojik anlama” çalışması yapmıştı. Katili yücelttiği ve kadın düşmanlığı yaptığı konusunda da bol eleştiri almıştı. Bu film sonrası aynı durum bizim Fatih’in de başına geldi.
Hazmı güç bir film “Altın Eldiven”. Film Almanya’da bile 18 yaş altına yasak. Fatih Akın korku çekerse deme ki böyle oluyor. Stephen King’in ünlü ‘Firestarter’ın tekrar çekimi için Hollywood’a gidecek olan Akın galiba korku türüne ısınmaya çalışıyor.