İtalya’nın rüya bölgelerinin başında gelen Toskana’da bir Türk, İtalyan eşiyle birlikte kendi rüyasını yaratmış. Alexandra Loft, mutfağından dekorasyonuna insanı büyülüyor.
İtalyanlar çizdikleri dışa dönük portrenin arkasında oldukça tutucu bir yapıya sahiptirler. Mesela mutfaklarındaki ufacık bir yaratıcılığa dahi pek tahammül edemezler. Her şeyin gelenekselde kabul gördüğü gibi devam etmesini isterler. Dışardan gelen birinin bu kalın kabuğu kırıp aralarından sivrilmesi pek kolay değildir. Ama istisnalar da yok değil. Mete Nisari örneğinde olduğu gibi. Mete İzmirli, on yıldır birlikte olduğu eşi Alexandra ise yarı Toskana, yarı Napolili köklü bir aileden geliyor.
Toskana’da Toskanalıları bile kıskandıracak güzellikte bir otel ve arazileri var Alexandra-Mete Nisari çiftinin. Tanıştıklarında üç odası olan mini otel şu an her biri bir stüdyo daire mantığında yedi odaya sahip. Önümüzdeki sene arazileri içinde bulunan bir bakım evini de Relais and Chateau tarzı şık bir otele dönüştürmeye hazırlanıyorlar. Toskanalı bir şefin mutfakta olduğu restoranlarında ise sadece bölge yemekleri servis ediliyor. Toskana mutfağının yıldızı olan “Bistecca alla Fiorentina” elbette menünün yıldızı. Toskana bölgesinde yetişen yerli bir ırk olan ve ortalama 500 kg gelen Canina cinsi dişi dananın kocaman pirzolasına Fiorentina steak deniyor. Dinlendirildikten sonra sadece tuz ilavesiyle ızgara ediliyor. Her bir dilim neredeyse bir kilo geliyor. Chianti ile uzun süre pişirdikleri bir kırmızı et güveci olan cinghiale in umido’da sarımsak, defne yaprağı, karabiber ve kuru kişniş kullanılıyor.
Tadı damağımda kalan cantucci’ler
Bölge bağcılıkla öne çıksa da leccino cinsi zeytinleri ile yapılan keskin tadı ve yakıcı karakteriyle öne çıkan zeytinyağları da asla yabana atılmayacak türden. Toskana mutfağının kırmızı etten sonraki yıldızı bakliyatlar. Cannellini fasulyeleri ile domates kullanılmadan yapılan beyaz renkli fasulye güveci ribollita nefis. İtalya’nın genelinde üzerinde bir takım harçlarla servis edilen kıtırlaştırılmış ekmeklere crostini denir. Toskana usulü crostini’de ekmeğin üzerine tavuk ciğeri ile yapılmış bir pate sürülerek yemek öncesi servis ediliyor. İtalya’da biscotti denen bademli kıtır kurabiyeler Toskana’da cantucci diye adlandırılıyor ve bölgenin içeceklerinden vin santo’ya batırılarak veya kahvenin yanında tüketiliyor.
Tadı damağımda kalan Toskana cantucci’sini ben evde deneyeceğim. Sizler de denemek isterseniz buyrun size İtalyan şeften cantucci tarifi: 100 gr oda sıcaklığında tereyağı, 500 gr un, 4 yumurta ve ilave olarak, 250 gr toz şeker, yarım tatlı kaşığı kabartma tozunu güzelce karıştırın. 250 gr çiğ bademin kabuklarını ayıklayıp 180C fırında 5 dakika kadar kavurun. Bademleri hamurunuza ekleyin. Hamuru ekmek somunu şekline getirip 190C fırında 20 dakika pişirin. Fırından çıkarıp kalınca dilimleyin ve 170C’deki fırında 15 dakika daha pişirin.
Reşitpaşa son sürat
Minik şef lokantaları ve artizan dükkanlar üzerine şekillenmiş karakterli çehresiyle Reşitpaşa son dönemin parlayan yıldızı. Prep de semtin dikkat çekenlerinden. Bu sezon mutfağa giren şef Emrah Anteplioğlu ile birlikte menüde son derece keyifli değişiklikler yapılmış. Yemeklerde malzeme kalitesi belirgin şekilde hissediliyor. Nohutlu esmer pirinç salatası içindeki çıtır çıtır aromatik otlarla, botargalı linguine balık yumurtası gibi yeteri kadar değer görmeyen bir malzemenin çok iyi değerlendirilmiş olmasıyla, kahveli mascarpone ile servis edilen karamelize armut ise müthiş malzeme uyumu ve hafifliği ile benim beğendiklerim oldu.