İnsanlar son zamanlarda evinde kendi badem sütünü nasıl çıkardığını, kaju fıstığından yaptığı peynirle cheesecake’ini nasıl hazırladığını, keşfettiği en lezzetli sebze cipsinin sırlarını hararetle birbirleriyle paylaşıyorlar. Aslında “raw food” yani çiğ beslenmenin bir parçası olan tüm bunlar son yıllarda dünyada yükselen trend. Sadece vejetaryen veya veganlar değil laktoz intoleransı olan ya da vücuduna daha fazla gerçek ve faydalı besin girmesini hedef edinenler de raw food’un felsefesinden faydalanıyor.
Peki bizim yağlı ballı yemek kültürümüzün içinde bu akım ne kadar yer edinebilir? Ya da bir heves olarak merak sarsak da hayatımızın gerçekliği içine ne kadar girebilir?
Çisem Çakır Türkiye’deki gurme raw food şeflerden. Eğitimini Amerika’daki Matthew Kenny Academy ve Hippocrates Health Institude’da almış. Aile işletmesi olan Bodrum Sianji Otel’de detoks programların yanında isteyenlere raw food diyetini uyguluyor. Çakır bu felsefeyi ve uygulanabilirliğini şöyle anlatıyor: Çiğ beslenmede besinler 42 dereceye kadar pişirilebiliyor. 42 derece üzerindeki sıcaklık gıdalardaki enzimlerin parçalanmasına yol açıyor. Her gıdada onu sindirmemize yetecek kadar enzim var. Fazla pişirmede bazı mineral ve vitaminlerin yanında enzimler de azalmaya başlıyor. Vücut pankreası daha fazla enzim üretmeye zorluyor. Pişmiş gıda zararlıdır diye bir şey yok. Özellikle etlerin pişmesi gerekir. Hayvansal besin kullanmak içindeki mikroorganizma üretimi sebebiyle raw food’da tehlikelidir. Basit uygulamalarla bu felsefeyi hayatımızın içine yumuşak bir şekilde sokmalıyız.
Pratik tarifler
Badem sütü: 1 su bardağı bademi 8-16 saat kadar suda ıslatın. 3 bardak suyla birlikte blenderdan geçirip, pürüzsüz bir süt kıvamı alıncaya kadar çekin. Bir tülbent yardımıyla sütü süzün. Kalan posayı kurutucu fırında kurutup badem unu yapabilirsiniz. Sütünüzü bir şişeye aktarıp buzdolabında 3 gün kadar muhafaza edebilirsiniz. Hayvansal süt kullandığınız hemen her yerde badem sütünü kullanabilirsiniz.
Kaju peyniri: 100 gr kaju fıstığını suda 4 saat ıslatın. Fıstıklarınızı 3 çorba kaşığı su (gerekirse 1 kaşık daha ekleyin), 1 çorba kaşığı limon suyu, tercihe göre 1 yeşil soğan veya küçük bir diş sarımsak, tuz ve karabiberle blenderdan pürüzsüz oluncaya kadar geçirin.
Pazı cipsi: 1 demet pazıyı saplarından ayırıp, ellerinizle büyükçe parçalar halinde parçalayın. Yarım su bardağı ay çekirdeği içi, bir çorba kaşığı limon, bir çorba kaşığı yeşil soğan, 1/4 bardak taze baharatlar (biberiye, fesleğen, kekik…), bir diş sarımsak, Himalaya tuzu ve karabiberi blendera koyup püre haline gelene kadar karıştırın. Sosu ellerinizle pazı yapraklarına iyice yedirip tepsiye karışık bir şekilde dizin. Tamamen kıtırlaşıncaya kadar 45-50 derece fırında 8 saat kurutun. Kapalı bir kapta hava almayacak şekilde muhafaza edin. 1 aya kadar dayanabilir.
Çisem Çakır’dan kolay ve uygulanabilir sağlıklı tavsiyeler
Kuruyemişleri kavrulmamış yani çiğ olarak ve hatta ıslatarak tüketin. 2-3 saat suda ıslatınca onu bir nevi filizlendirmiş yani yeniden canlandırmış oluyorsunuz. Hem lif hem de enzim ve mineral oranları artıyor. Islatılmış bademden hazırlayacağınız badem sütü, inek sütünden daha fazla emilebilir kalsiyum içeriyor.
Tohumlar bir gıdanın tüm bilgisini içerir. Onları filizlendirerek tüketmek inanılmaz faydalı. Mesela 50 gr. brokoli filizi besin değeri olarak 5 kilogram brokoliye eşittir. Maş fasulyesi, karabuğday, brokoli tohumu ve birçok gıdayı evde filizlendirilebilirsiniz. Taze buğday çiminin içerdiği klorofil miktarı çok yüksektir. Klorofil girişiyle vücuda ekstra oksijen girmiş olur. Oksijen de vücutta detoksifikasyonu sağlar.
Yeşillikleri tüketmenin en kolay yolu sıkmak. Enzim, vitamin ve mineral deposu bu içecek gün içinde diğer yediklerinizin hücrede oluşturacağı asit yükünü azaltacak.