Prof. Dr. Faruk Şen
Prof. Dr. Faruk Şen, 1948 yılında Ankara’da doğdu. Orta öğrenimini Alman Lisesi’nde tamamlayan Şen, Almanya’da Münster Üniversitesi’nde işletme ekonomisi öğrenimini gördü. Doktora tezini “Federal Almanya’da Kurulan Türk İşçi Şirketleri” konusunda yazan Şen, daha sonra Bamberg ve Essen Üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Şen, kuruluşuna aktif olarak katıldığı Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı’nın direktörlüğünü yürütüyor.
Türkiye ilginç bir ülke, 77 milyonluk Türkiye’nin 6,8 milyon insanı yurtdışında yaşıyor. Nüfusuna göre yurtdışında en fazla göçmen bulunduran ülke Türkiye. Baktığınız zaman 1,3 milyarlık Çin’in 55 milyonu, 1,1 milyarlık Hindistan’ın 35 milyonu takriben iki ülkenin de %3 oranındaki nüfusu yurtdışında yaşarken, Türkiye’de oran olarak yurtdışında yaşayanlar % 9’u buluyor.
1961 göç anlaşması
Bu Türkiye için çok yeni bir gelişme, 1961 Ankara Anlaşması çerçevesinde ilk defa Almanya’ya işçi olarak giden insanlarımız ve büyük bir sayısal artış var. 1961 anlaşmasına göre Almanya’da bulunan 6 bin 800 Türk bugün Avrupa Birliği ülkelerinde 5,4 milyon sayısına erişirken, tüm dünyada 6 milyon 800 bin Türk kökenli göçmenin yaşadığını görüyoruz.
İnsanlarımız 1994’den beri kendi ülkelerindeki seçimlerde oy kullanmak istiyorlar. Yurtdışında yaşayan insanlarımızın takriben % 40’ı içinde yaşadıkları ülkenin vatandaşlığına geçerken, %60’lık bir oran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kaldı veya kalmak zorunda bırakıldı. Çifte vatandaşlığın Almanya başta olmak üzere tanınmaması bizim insanlarımız içinde yaşadığı ülke vatandaşlığına geçişlerini büyük ölçüde önledi. 10 Ağustos Cumhurbaşkanı seçimlerinde oy kullanacak insanlarımızın Türkiye’ye büyük ölçüde ilgisi var. Gerek Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Almanya, Fransa, Avusturya ve Belçika gezileri bunu gösterirken, CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ’da bir tanesi miting ve bir tanesi toplantı olmak üzere iki Almanya’ya seyahati beraberinde getirdi. Önümüzdeki günlerde başta Ekmeleddin İhsanoğlu olmak üzere, Selahattin Demirtaş ve Tayyip Erdoğan’ı tekrar yurtdışında göreceğiz.
Türklerin tercihleri
Gelelim Türklerin tercihlerine, Avrupa’da yaşayan Türklerin hangi Partileri seçeceklerine yönelik bugüne kadar yapılmış ciddi bir araştırma yok. Bu konudaki ender araştırmaları TAVAK Vakfı geçmişteki kurumuyla birlikte 2001’den itibaren Almanya’daki Türk kökenli göçmenlere yönelik yapmıştı. İlginç gelişme, Almanya’da yaşayan Türk kökenli göçmenlerine sorduğunuz zaman bunların % 63’ününe yakın bir oranı Almanya’daki Sosyal Demokrat Partisiye oy vereceğini söylerken, Türkiye’de Sosyal Demokratlara oy vereceklerini söyleyenlerin oranı % 25’i geçmiyor ve büyük bir çoğunluğu AK partiye oy vereceğini dile getiriyor. Türklerin bir homopolitikus olduğunu gösteriyor. Almanya’da muhafazakâr Türkler Sosyal Demokrat partisiye oy verirken, Türkiye’de AK partiye oy veriyorlar. Hangi partinin, hangi partiyle kardeş olmasını sorduğunuz zamanda Alman Sosyal Demokratlarla ve AKP’yi öneriyorlardı.
AKP’ye % 43 oy
2005 yılında TAVAK Vakfının eski kuruluşu olarak yapılan araştırmada sosyal demokratları seçenler %54’e düşerken, Türkiye’deki seçimlerde AKP’ye oy vereceğini belirtenler % 43 civarındaydı.
En son Almanya’daki 2013 seçimlerinde evvel TAVAK’ın yaptığı araştırmada Almanya’da sosyal demokratlar partiye oy vereceklerin oranı % 43’e kadar düşerken, Türkiye’deki seçimlerde oy hakkı olduğu takdirde AKP’ye oy vereceklerin oranı % 48’lerde dolaşıyordu. Buna karşılık CHP’nin oy oranı % 24’dü geçmiyordu. Bu iki sonuçta Türkiye’deki seçimlerde verecekler oy oranlarında CHP’ye yönelik düşüş, AKP’ye yönelik yükseliş gösteriyordu.
10 Ağustos seçimleri
Şimdi 2014 seçimlerine gelirsek Avrupalı Türkler için örnek alabileceğimiz tek seçim sonuçları 1 milyon 340 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşın oy vereceği Almanya olacak. Bu da neredeyse 2 milyon 750 binlik Dünya’daki Türk seçmenin yarısına yakın. 2013 yıllı Kasım ayında TAVAK Vakfının Almanya’daki Türklerin genel konumu çerçevesinde yaptığı araştırmada seçimde AK Partiye oy vereceğini söyleyenlerin oranı % 48’i geçmiş bulunuyordu. Buna karşılık CHP’ye oy vereceklerin oranı % 22’lerde dolaşıyordu. Bu seçimlerde AKP dünyada Türkiye’de alacağı oydan daha fazla bir oy alabilecek durumda. Bunun en önemli nedenlerinden biri Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özellikle 2008 yıllında Ludwigshafen’da aşırı sağcıların çıkardığı yangın sonunda ölen 10 Türk’e ve Almanya’nın sahip çıkmadığı Türk göçmenlerine Köln’deki toplantıda sahip çıkması onlara ümit vermesi oldu. Bugün için Almanya’daki insanlarımızın % 44’ü fakirlik sınırında yaşarken % 30’luk bir kitlenin de işsiz olduğunu görüyoruz. Bu açıdan Almanya Türklerinin % 50’ye yakın ve geçen bir oranda Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçeceğinden hareket edebilirz.