Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Prof. Dr. Yavuz Odabaşı - Her yıl olduğu gibi 2022 yılı için de “yılın sözcükleri” belirlendi. Bütün dünyada merakla beklenen ve üç büyük ve köklü sözlük olan Oxford, Merriam-Webster ve Collins bu konuda liderliklerini yine bırakmadı. Pandeminin, iklim değişiminin, Ukrayna-Rus savaşının, göç tehditlerinin, enerji ve gıda krizlerinin toplumlara etkileri kendini her alanda gösteriyor. Ülkemizde Google tarafından en çok Dolar/TL” aratıldığının açıklaması da yılın kelimelerinin zamanın ruhunu yansıtmaları açısından siyaset alanında da oldukça güçlü görünmektedir.

Haberin Devamı

Merriam-Webster sözlüğünün seçimi olan Gaslighting kelimesi görülenin, duyulanın, düşünülenin gerçekte olmadığı üzerine kurulan bir ikna çalışmasının, farkına bile varılmayan manipülasyon ve sözlü taciz olarak yapılmasını açıklar. Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre, diğer kişiyi algılamalarında, deneyimlerinde ya da olayları anlayışlarında şüpheye düşürerek sitemli manipülasyon yapmaya göndermedir.

Haylazca davranış

Merriam-Webster sözlüğünün seçimi olan Gaslighting kelimesi görülenin, duyulanın, düşünülenin gerçekte olmadığı üzerine kurulan bir ikna çalışmasının, farkına bile varılmayan manipülasyon ve sözlü taciz olarak yapılmasını açıklar. Kendinden ve düşüncelerinden şüpheye düşerek, onları sorgulayarak kaygı, paranoya yaratılarak ve bu durumdan çıkabilmek için söylenenlere ikna olmaya yatkın hale gelme süreci olarak da tarif edilebilir.

Oxford Sözlüğünün seçtiği yılın sözlüğü Goblin Mode, “tipik olarak sosyal normları reddedecek şekilde, özür dilemeyen ve kendini beğenmiş, tembel ya da bencil, açgözlü bazen de haylazca yapılan bir davranış türü” anlamına gelmektedir. Sözcük, “goblin modundayım”
ya da “goblin moduna geçiyorum” gibi ifadeleri ile gamsız, sakin, özensiz, rahatına düşkün, istediğini yapmaya eğilimli birey olarak dilimizde de bu yıl sık sık kullanıldı. En tipik örneğini üstünden haftalardır çıkartmadığı pijamaları ile yatakta yediği krakerin kırıntılarının rahatsızlık vermemesi gösterilebilir.

Bir diğer sözlük olan Collins Sözlüğü, “Permacrisis” kelimesini “yılın sözcüğü” seçti. Sözlükte “uzun süren istikrarsızlık ve güvensizlik dönemi” anlamına gelen “permacrisis” kalıcı ve kriz sözcüklerinin birleştirilmiş olarak türetilmiş ve “hepkriz”, “sürekli kriz” olarak Türkçe’ ye çevrilmiştir.

Haberin Devamı

Gaslighting sözçüğü, siyasetçilerin genel olarak duygusal istismarcı ilişkilerin dinamiğine işaret eder ve günümüzde özellikle siyasal alanında Trump ile tekrar yaygın ve sık kullanımı ile gündeme geldi. Bilinen gerçekliğin karşıtı olarak “alternatif doğru” nun kendisinin sunduğu tek gerçeklik olduğunu ileri sürmesi ile “hakikat ötesi” kavramının siyasette yer almasına neden oldu. Kampanya dönemi ve sonrasında söylediğinin, iddialarının çoğunun yalan olduğu ve gaslighting olduğu ileri süren medya ile aradaki soğuk havanın oluşması da boşuna değil şüphesiz. “Bana güven, gerisini merak etme sen”, “senin dediğin değil, asıl olan benim söylediğim”, “uyduruyorsun, söylediğin gerçek değil” sözlerinin yanında karşı argümanlarını, rahatsızlıklarını sürdürenlerine senarist, tiyatrocu, oyuncu ilan edilmesi hatta şizofren, komplocu gibi sıfatların kullanılması sıradanlaştı.

Haberin Devamı

Psikolojik istismar

Siyaset alanında en güzel örneklerden biri de eski İngiliz başbakanı Johnson’ın vergi artışlarının aslında vergi indirimleri olduğunu söylemesi ve bunu bütün eleştirilere rağmen tekrarlayarak sürdürmesidir. Kontrol ve egemenlik sağlayıcı biçimde, seçmenlerin belleklerini, yargılarını, algılarını sorgulamalarına, öz güvenlerinin kaybolmasına böylece söylenenlere ikna edilmelerine neden olan psikolojik istismar ve manipülasyon tekniklerinin uygulanması yaşanmakta olduğu bir gerçektir. Bir tür yalan olarak da özellikle de soğuk savaş döneminde casuslukla süslenmiş yalanlar olarak yaygın olarak kullanıldı. Günümüzde, Irak işgalinde olduğu gibi Ukrayna-Rus savaşında da hükümetlerin bunları sıkça kullanıldığı görülmektedir.

Günümüzdeki süreçte başarılı olmak isteyen tüm partiler, hedef kitlesi 6 milyonu aşan bugünün 15-24 yaş grubunu oluşturan ve özellikle Z neslini içeren milenyumlular hem gerçek hem sanal ortamda bu neslin peşinde ve onlara yaklaşmaya çalışıyor. Otoriter yönetimlere ve liderlere yönelen, politik doğruculuğa heveslenmeyen, yapay bir yaşamı sunan medyanın etkisinden kurtulup “eski normale” dönmek istemeyen ve bunun için de “yeni normal” ve değerlerine açık olan bu nesle eleştiriler de gelmektedir. Z neslinin yokluk yaşamadığı ve konfor içinde yaşam sürdürdüğü ve “goblin modundaki” bencil bireyler oldukları kanısı bu neslin yekpare olduğu varsayımına dayandırılmaktadır. Halbuki, kendi içinde farklıklar gösteren bu nesli siyaseten ulaşabilmek için anlamaya çalışmak, hoşgörü ile yaklaşmak ve onları suçlamaktan, yaftalamaktan kaçınmak gerekmektedir.

-Devamı yarın-