Aybars Kuday - Ülkemizde de birçok yetenekli sporcular gördük. Fakat bunların çoğunun kariyeri potansiyellerinin çok altında kaldı.
“Allah vergisi yetenek”
“Çok yetenekliydi fakat yeteceğini kullanmadı”
“Böyle bir yetenek 100 yılda bir gelir”
“Bu yetenek falanca ülkede olsaydı onu dünya yıldızı yapmışlardı”
Ülkemizdeki birçok sporcu için yukarıdaki gibi başlıklar atıldı fakat bu sporcuların çoğu yaşamlarını kumar, konsol oyunları, nargile, saat, araba, çapkınlık gibi konuların etrafında yaşadıkları için zamanlarını anlamsız ve verimsiz bir şekilde geçirdiler ve kendilerini üst seviyelere taşıyamadılar.
Yetenek tek başına çok kıymetli bir şey değildir önemli olan bu yeteneği nasıl eğiteceğini bilip kullanılabilir hale getirmektir. Bizde ise ne sporcu ne de yönetici seviyesinde maalesef böyle bir bilinç henüz gelişmiş değil. Sporcu ya da spor yöneticisi yeteneği, cevheri iyi işleyip onu bir üst seviyeye çıkaracak şekilde eğitebilmelidir. Sporcuda tek başına yeteneğin varlığı yeterli değildir. Ancak ve ancak yetenek ve iyi bir tamamlayıcı eğitim bir arada olursa sporcu en üst seviyelere çıkabilir. Bayern Münih, PSG, Real Madrid, City gibi kulüplerde oynayabilir.
İşini ciddiye alan ve gelişimi hayatının odağı yapan sporculardan size ilginç bir örnek vermek istiyorum:
Dayot Upamecano. Bayern Münih ve Fransa milli takımının defans oyuncusu.
Upamecano saha içinde sesini arkadaşlarına daha iyi duyurabilmek için bir tenor ile ses çalışmaları yapmış, aryalar okumuş. İlk başta kulağa biraz garip geliyor ama sadece sporcunun bu yaklaşımı bile yaptığı işi ne kadar ciddiye aldığını bize gösteriyor.
Upamecano şu anda belki de dünyanın en iyi milli takımı ve kulüp takımında oynuyor. Yani başka bir deyişle ulaşabileceği en üst noktaya gelmiş. Ama yine kendine bir hedef koymuş; daha iyi olabilmek veya bu seviyede kalıcı olabilmek.
Bir insan işini ciddiye alırsa büyük ihtimalle başarılı olur ilgili olduğu branşta en üst seviyeye çıkar. Bu verdiğim örnek sadece spor ile ilgili değil hayatın her alanında başarıya ulaşmak için geçerli bir yaklaşım.
Bir insan ne iş yapıyorsa yapsın kendini geliştirmeli. Başarının sırrı budur. Tabii ki bazen şans faktörü de devreye girer ama kişi ancak üzerine düşen bütün görevleri yaptıktan ve engelleri / eksiklikleri en aza indirdikten sonra artık işini şansa bırakabilir.