İnsanın kendisine veya başkasına karşı zor kullanması yahut psikolojik etkilemesi biçiminde ortaya çıkan şiddete kuvvet kullanma ve sert davranma var olup, özünde planlı ve sistematik olarak kuralları ihlal etmek, zarar vermek anlayışı vardır. Şiddetin gösterilme araçları fiziksel, teknolojik, psikolojik, cinsel diye sayılabilir.
Fiziksel şiddet: Çeşitli araç ve gereçler kullanılarak yapılan her türlü davranış ve hareketlerdir. Şiddet kullananlar amaçlarına ulaşmak için kendilerine veya başkalarına karşı her türlü fiziksel araç ve gereç kullanabilirler. Günlük yaşamda, kişinin kendisine karşı şiddet kullanımı; kendi kendini yaralama ve benzeri travma yaratma, çeşitli uyuşturucu maddeler kullanma suretiyle kendine zarar vermek şeklinde olabilir. Başkalarına karşı fiziksel şiddet kas gücüyle işlenebileceği gibi bir takım araç ve gereç kullanmak suretiyle de işlenebilir. Örneğin kurum ve kuruluşlarda, ailede, sokakta ve trafikte yaşanılan ihlale yönelik hareketler
fiziksel şiddet olarak
nitelendirilebilir.
Teknolojik şiddet: Teknolojik araçlar kullanılarak gösterilen şiddet hareketleridir. Telefon, internet ve benzeri teknolojik araçlarla kişinin iç dünyasında korku ve panik yaratmak suretiyle kişiyi belli bir davranışta bulunmaya veya bulunmamaya yahut belli
hareketler yapmaya
veya yapmamaya zorlamak
şekilde işlenebilir.
Psikolojik şiddet: Değişik insan davranışları
veya hareketleri altında kendini gösteren bir şiddet türüdür. Kişinin zayıf yönlerini, korkularını aleyhine kullanmak yahut kişiye suç itham etmek, aşağılamak, ekonomik argümanları kullanarak
işlenen şiddettir. Günümüzde (mobbing) olarak adlandırılan bu tür şiddet hareketleri
daha çok çalışma yerlerinde işlendiği görülür.
Cinsel şiddet: Kişiye karşı rıza dışı, cinsel davranış ve eylemlerle veya cinsel yönden kişiye aşağılayıcı hareketlerde bulunmak suretiyle işlenen şiddettir.
Hoşgörüsüzlük
Hoşgörü, olaylara veya olgulara karşı anlayışlı olma, önyargısız yaklaşım sergileme olarak değerlendirdiğinde, hoşgörüsüzlük olay ve olgulara karşı anlayışsızlık ve önyargılarla yaklaşım sergileme olarak algılanmalıdır. Hoşgörüsüzlük bir eylem olup, birlikte yaşama farklılıklarının belli bir noktada buluşturma özelliğinden uzaklaştırılmasıdır. Bu anlamda hoşgörüsüz olma özelliği öne çıkmış toplumlarda kaosun, anlaşmazlıkların arttığı ve kamu düzenin ihlal edildiği görülür. Düşünür Voltaire hoşgörü için söylediği “anlaşmazlık, insanın en büyük hastalığıdır, hoşgörü ise en büyük çaresidir” sözü hoşgörüsüzlüğün pozitif anlamda açıklanmasına en güzel yanıttır. Bu nedenle, insanların hoşgörülü olmaları, toplum düzenin korunması
bakımından önemli bir
ölçü kriterdir.
Sonuç
Toplum için sorun olan
şiddet ve hoşgörüsüzlük
meselesi nasıl düzeltilecek ve sorun olmaktan nasıl çıkarılacaktır. Sorunun ortadan kaldırılması için adli ve idari yaptırımların yanında, çözüm yollarının bulunmasına ve
birtakım önlenmelerin alınmasına ihtiyaç vardır. Bu bağlamda şiddet ve hoşgörüsüzlüğün nedenlerine inilerek türlerine göre, aşağıdaki çözüm yollarına bir an önce işlerlik kazandırılması önerilir.
- Okulların eğitim ve öğretim programlarında; sosyal yaşam için gerekli olan uyum kurallarına özellikle şiddet ve hoşgörüsüzlük gibi benzeri konulara yer verilmesi,
- Şiddet gösteren kişilerin sosyal, psişik ve cinsel sorunlarının tespiti ile giderilmesi için uyumsuzluk sebeplerine göre, sosyal hizmet, psikolog, psikiyatri ve benzeri uzmanlık alanları ile ilgili uzmanlardan kurulu özerk bir uzmanlık kurumunun kurulması ve bu kurumun başta eğitim olmak üzere, tedavi, rehabilite, sosyal yaşama uyum kazandırma
gibi çalışmalar yapmasının
sağlanması,
- Kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamuya yararlı vakıf ve dernekler şiddet ve hoşgörüsüzlük konularında meslek içi eğitim vermeleri, toplum için sosyal yaşamda sorun olan şiddet ve hoşgörüsüzlük sorununun
aşılabileceği düşünülür.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024