Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Zafer İşeri /  Senet, Türk Dil Kurumunun tanımına göre, “bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit.” olarak ifade edilmektedir.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 199. maddesinde senedin bir belge niteliğinde olduğu ve uyuşmazlık konusu vakıaları ispata yaradığı ifade edilmektedir. Anılan kanunun 200. maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2 bin 500 Türk Lirası’nı geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle 2.500 Türk Lirası’ndan aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Senetle ispatı gereken bu hususlarda karşı tarafa senetle ispat kuralı hatırlatılarak ve açık muvafakati alınarak tanık dinlenebilir.

Haberin Devamı

Senetle ispat kuralının istisnalarından biri kanunun 202. maddesinde belirtilen delil başlangıcının varlığıdır. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.
Kanunun 203. maddesinde senetle ispat zorunluluğuna bazı istisnalar getirilmiştir. Zira kişiler arasındaki yakınlık, irade sakatlıkları ve bazı zaruri haller gibi durumlarda senet düzenlenememesi ihtimali doğabilir. Bu maddeye göre, altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler; işin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler; yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler; hata, hile, korkutma gibi irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları, hukuki işleme ve senede dair üçüncü kişilerin muvazaa iddialarının varlığı halinde ve bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması halinde senetle ispat yerine tanık dinleme yoluna gidilebilmektedir.

Haberin Devamı

Bir senedin varlığını kabul için gereken bazı şartlar vardır: Senedin fiziki bir varlığının olması, yazılı olması, bir vakıa hakkında irade beyanı içermesi, altında bir imza olması.

Bu şartları taşıyan belgeler senet olmakla birlikte, resmi ve adi senet ayrımı bulunmaktadır. Resmî senetler, resmî bir makam veya memurun katılımı ile düzenlenen senetlerdir. Bir başka tanımla resmî senetler, resmî bir makam tarafından, resmî makamın sahip olduğu yetkiye dayanılarak, ilgililerin irade beyanına uygun şekilde oluşturulan senettir. Kanunla bir makam, merci veya kişiye resmî senet düzenleme yetkisi verilebilir.

Resmî bir makamın veya memurun katılımı olmaksızın düzenlenen senetlere adi senet denilmektedir. Senet metninin, belgelendirdiği hususu tam olarak açıklayacak şekilde bilgi içermesi gerekmektedir. Ayrıca, senet, aleyhinde kullanılacak olan kimse tarafından imza edilmelidir. Altı imza edilmemiş olan bir belgenin, borçlunun elinden yazılmış olması halinde dahi senet olarak kabulü mümkün olmayacaktır. Bu halde belge senet olarak kabul edilmese bile delil başlangıcı olarak değerlendirilebilecektir.

Haberin Devamı

Senetlerdeki adi ve resmi ayrımı ispat bakımından önem taşımaktadır, öyle ki resmi senedin üzerindeki imza aksi ispatlanana kadar doğru kabul edilirken adi senetteki imza ikrar edildiği takdirde doğru kabul edilmektedir. Taraf, adi senetteki imzasını ikrar ettiğinde, resmi senet ile adi senedin ispat gücü bakımından bir farkı bulunmamaktadır.