Prof.Dr. Süheyl DONAY
T.C. Kadir Has Üniversitesi Ceza Hukuku ve Ceza Yargılama Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Süheyl Donay İstanbul’da doğdu. Liseyi Galatasaray Lisesi’nde bitirdi. İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun oldu.1975’te doçent ve 1982’de Ceza Hukuku ve Ceza Yargılama Hukuku Profesörü olarak aynı fakültede ders vermeye başladı. Şu ana kadar Ceza Hukuku ve özel ceza hukuku ile ilgili 31 adet kitabı mevcuttur.
Son günlerde yargılamanın yenilenmesi ile ilgili olarak bazı görüşler ileri sürülmektedir. Biz bu yazımızda Türk Yargıtayı’nın da bazı kararlarına atıflarda da bulunarak bu kurumun uygulama biçimini açıklayacağız.
Bilindiği üzere yargılamanın yenilenmesi olağanüstü bir yasa yoludur. Başka bir deyişle bu yola başvurabilmek için öncelikle kesinleşmiş bir hükmün bulunması ve daha sonra kesinleşen bu hükümde hukuksal hatanın yapıldığının saptanması gerekir. Henüz Yargı evresinde bulunan kesinleşmemiş hükümler için bu yola başvurmak olanağı yoktur. 5271 sayılı yasanın 311. maddesi hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenlerini saymıştır. Madde bu konuda 2 bent halinde bu nedenleri sıralamıştır. Bu konuda 1. bendin (a) fıkrasında “Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliğinin anlaşılması” sayılmıştır. Burada belge kavramından sadece yazılı olanları değil, bu amaca hizmet edebilecek tüm aygıtları sayabiliriz. Örneğin bir CD ilk bakışta, yazılı bir görünüm arzetmese bile içeriği açısından bir yazılım içerdiği için kuşkusuz belge olarak sayılmalıdır. Bu açıdan bir CD’nin içeriğinin sahte olarak düzenlendiği saptandığında bunu CYY’nin 311/1-a maddesine göre belge olarak nitelendirmek gerekir.
YARGIÇ?DEĞİŞMELİ
Yargılanmanın yenilenmesi talebi CYY’nın 318. maddesine göre hükmü veren mahkemeye sunulur.(Bkz.10. CD.,2006/7775E. 2006/13038K. Sayı ve 23.11.2006 tarihli kararı) Bununla beraber CYY’nin 23/3 maddesinde yer alan “Yargılamanın yenilenmesi halinde önceki yargılamada görev yapan yargıç aynı işte görev yapamaz.” CYY. nın 318/1. maddesine göre, hükmü veren mahkemeye sunulan talep, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir. Bununla beraber ilk kararı veren heyetin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve etkisi altında kalacağı, bu sebeple adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak tamamen yabancı, farklı bir heyetin yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerekir.(14.CD.,2012/2829E. 2012/4193K sayı ve 10.04.2012 tarihli kararı) Böylece yasamız başlangıçtan itibaren yargılanmanın yenilenmesinde farklı yargıçlardan meydana gelen heyeti öngörmektedir.
İNFAZ?ERTELENMELİ
Kanaatimizce bir belgenin sahteliği resmi bir merci tarafından incelenmiş ve bu sahtelik saptanmışsa, artık bunun yargılanmanın yenilenmesi açısından tartışılmaması gerekir. CYY.nın 312. maddesine göre yenilenme istemi infazı engellemez, ancak mahkeme infazın geri bırakılmasına veya durdurulmasına karar verebilir. Görüşümüze göre yargılanmasının yenilenmesine karar verildiğinde, hükmün haksızlığı da kabul etmiş varsayıldığına göre, infazın geri bırakılmasına veya durdurulmasına da aynı zamanda karar verilmelidir. Mahkeme yenileme istemini kabul ettiğinde kanıtların toplanması için, bir naip yargıcını veya istinabe olacak mahkemeyi gösterebileceği gibi, kendisi de bu hususları da yerine getirir. Burada temel sorun yargılanmanın yenilenmesinde yeni yargıçların nasıl seçileceğine ilişkindir. Bu konuda ilk görüş CYY’nın 30. maddesinin uygulanmasına ilişkindir. Buna göre “yargıç yasaklılığını gerektiren nedenlere dayanarak çekindiğinde, merci bir başka yargıç veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir.” Bu açıdan bu görüşe göre yenilme talebi yapılan mahkemenin bir üst mahkemesi görevlendirilecektir. Bunun ilk ve önemli sakıncası hükmü veren mahkemenin özel görevli mahkeme olması sonraki mahkemenin de özel görevli olması sakıncasını ortaya çıkarır.
Görüşümüze göre bu yeni yargıçlar, sadece bir dava açısından görev göreceklerinden, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasası’na göre kurulmuş bulunan İl Yargı Adalet Komisyonları tarafından atanmaları daha uygun olacaktır.
YARGIÇ?ATANMASI
Gerçekten anılan yasanın adalet komisyonlarının görevlerini belirleyen 114/4 maddesine göre bu yargıçlar anılan komisyon tarafından atanacaktır. Bu açıdan yargılanmalarının yenilenmesini isteyenler daha önce Özel Görevli Mahkemeler tarafından yargılanıp, hükümleri kesinleşmiş olsa bile, bu mahkemeler artık kaldırıldığından normal yargıçlar arasından seçilmiş yargıçların bulunduğu ceza mahkemesi tarafından yargılanmalarının yenilenmesine karar verilecek ve bunlar tarafından yeniden yargılanacaklardır. Bu konuda Bölgesel Görevli Ağır Ceza Mahkemesi olarak isimlendirdiğimiz Terör Mahkeme yargıçları da görevlendirilemeyecektir. Zira bu mahkemeleri düzenleyen Terörle Mücadele Yasasının 10. maddesi her ne kadar mülga CYY’nın 250 ve takip eden maddelerini içerse bile, Özel Görevli Mahkeme adını taşımamaktadır. Bu açıdan normal olarak Adalet Komisyonu’nun atayacağı yargıçlar görevlendirileceklerdir.
email: dusunce@milliyet.com.tr