Zafer İŞERİ (LL.M)
4,543E9 yaşında genç dünyamız, 165 yılından beri bilinen 20’nin üzerinde kıtaları etkileyen pandemi yaşadı. Bu süreçte 400 milyonun üzerinde insan hayatını kaybetti. Bir noktadan başlayarak dünya genelinde bir dönemin kapanıp, yepyeni bir dönemin açılışına tanık oldu. 50 milyon insanın vefatına sebep olan 1918 İspanyol Gribi kadar olmasa da şimdilik 2 milyon insanın ölümüne sebep olan, dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 pandemisi ile artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Daha korunaklı, daha hızlı ve rasyonel işleyişi arayan insanlık, her alanda dünden daha ileri bir seviyeye ulaşacak. Müstakbel değişiklikler birçoğumuzun geçmişe özlem duymasını körükleyecek olsa da yeniliğe, değişime açık olanlar hızla yeni düzende başarıyı, mutluluğu yakalayacaklar.
İnsan ilişkileri ve hayatın işleyişinde doğacak farklılık, toplumu düzenleyen hukuk sistemlerinde de kaçınılmaz değişikliklere sebep olacaktır. En başta toplumsal yaklaşımlar, sosyolojik temeller farklılaştığında, ceza biliminden, kira hukukuna, aile hukukundan işçi-işveren ilişkilerine kadar düzen değişikliği ile yasalarda revizyon ihtiyacı doğuracaktır. Kasten adam öldürme suçuna karşı sanal dünyada işlenen suçlar eminim hızlı bir artışa geçecek, ev, iş yeri kiralarının yanı sıra ev-ofis maksadıyla kiralanan yerler için buralara özgü sözleşmeler doğacak, tahliye şartlarından, ödenmeyen bedellere işletilecek faiz oranına kadar yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulacak. İnsanlar arasındaki fiziki iletişim azalmakla, belki yaralama, yağma hadiseleri nicelik kaybedecek ancak buna karşılık eşler arasında birlikte daha fazla zaman geçirme olgusu maalesef aile içi şiddeti körükleyebilecek.
Yeni dünya düzeninde sosyal mesafenin, hukuk alanı ve işleyişinde de yenilikler getirmesi kaçınılmazdır. 2000 yılında kademeli şekilde yargı sistemimizin bel kemiğini teşkil etmeye başlayan UYAP Otomasyon Sistemi, bugünlere yapılan en değerli yatırım mahiyetindedir. “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” hükmünü içerir Anayasamız 141/son fıkrası gereği uygulamaya konulan sistemde her ne kadar 2000’li yılların başında adaptasyon sorunu yaşayanlar hatta emekliye ayrılanlar olmuş ise de bugün altyapı sayesinde yargıya uzaktan erişim mümkün olmaktadır. Avukatların ve vatandaşın, bilgisayarları ile uzaktan dava açabilmesini, tüm dosya içeriğini görebilmesini, talep ve savunmalarını iletebilmesini, bilirkişilerin işlem yapabilmesini saylayan sistemde ekran üzerinden duruşmaya iştirak başladı bile. Hukukçuların yoğun eleştiri göstermesinin sebebi yargılamaya hâkim olan ilkelerden “yüz yüzelik” prensibine aykırı görülmesi. Davanın tarafları ile hâkim ya da mahkeme heyetinin, varsa iddia makamının, avukatların, tanıkların, kâtiplerin, mübaşirin, izleyicilerin birbirlerinin gözlerinin içine bakabilme hakkı, iddia ve savunmadan haberdar olup yargıç önünde ve birlikte dinlenme imkânı olarak özetlenebilecek bu ilkenin ihlali midir e-duruşma?
Öncelikle taraflar ya da avukatları dilerse fiziken duruşmaya katılabilecekler, dilerlerse de ekran başından iştirak talebinde bulunabileceklerdir. Bu sebeple duruşmaların gizli yapılarak kapalı kapılar ardında karar alınması gibi bir durum olmadığı bilinmeli. Şimdilik sadece hukuk mahkemelerinde (iş, aile, alacak, ticaret vb. ceza ve idari yargı hariç davalar) video konferansla katılma imkânı sağlayan “e-Duruşma”, elektronik imza yöntemiyle kimlik doğrulaması yaptıktan sonra mahkeme salonuna kurulan ekranda, katılımcıların birbirlerini görmesine, doğrudan soru yöneltmesine imkân veriyor. Bu sayede Tekirdağ Cezaevi’ndeki sanığın SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile duruşmaya iştirakinde olduğu gibi, vatandaş, bilirkişi ya da avukat da ev-ofislerinden yargılama faaliyetlerine iştirak edebilecekler. Ne var ki, bir dosya almak için adliyeye gitmeyi adet edinen bilirkişilerin, dilekçe sunmak için mahkemeye kadar yorulan vatandaşların teknolojiye uyum sağlamaları şart. Yeni yargı düzeni ile adliyeye ulaşımda sosyal mesafe sıkıntısı yaşanmayacağı gibi, ekranları başında duruşmaya iştirak edecek avukatlar ile taraflar da saatlerce duruşma bekleme eziyetinden kurtulmuş olacaklardır.
Avukat
Zafer İŞERİ (LL.M)
TBB İstanbul Delegesi İstanbul Barosu SEM Yür. Kur. Üyesi Öğretim Görevlisi
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024