Kadıköy’den Silikon Vadisi’ne
Başa saralım... Kadıköy’de beş çocuklu bir ailenin en küçükleriydik, ben ve ikiz kardeşim. Çocukluk yıllarım hatalar ve yaramazlıklarla dolu geçti. Sonrasında keşfetme ve öğrenme merakım aldı götürdü beni okyanusun öte tarafına. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden değişim programı ile gittiğim Prag’da öğrencilik ve kariyerle geçen on senenin ardından Yale Üniversitesi ve Google yılları. İşte hikâyenin ayrıntılarına dokunan 7 adım ve tavsiyede Kadıköy’den Silikon Vadisi’ne uzanan yolculuk:
1 - Tutkunuzu belirleyin ve iddialı hedeflerle yola çıkın: Yurtdışı değişim programlarını sorduğum dekanımız hiçbir okulla anlaşmamız olmadığını söylemişti. Arkamı dönüp “ne kadar şanssızım” diyebilirdimancak dekanımıza yardım etmeyi önerdim. Araştırma yapıp yüz yirmi okula anlaşma metni yolladım. Yaklaşık on okulla anlaşma sağladık ve bölümümüzden gönderilen ilk yurtdışı değişim öğrencisi olmanın mutluluğunu yaşadım. Unutmayın, hayatınızın rotası sizin elinizde. Başkasının size çizdiği değil, kendi heyecan duyduğunuz hedefe doğru ilerleyin.
2 - Stratejinizi belirleyin ve günlük planlara dökün: MBA programlarına hazırlık sürecimde zorlu bir ön sınav (GMAT) beni bekliyordu. Konu konu hazırlandığım sınavda hiç beklemediğim bir puanalmıştım. Çalışmalarımı tamamen bırakmayı bile düşündüm. Biraz daha derin düşündükten sonra yaptığım hataları anlamak için konunun uzmanlarına ulaştım. Geliştireceğim noktaları anladığımda daha da büyük bir istekle çalışmaya devam ettim ve hedeflediğim puana sonunda ulaştım. O eşik sınırında pes etseydim, bu açılımları asla yaşayamayacaktım. Eğer % 1 içerisinde olmak istiyorsanız, % 99’un vazgeçtiği yerde siz daha da gayret göstermelisiniz.
3 - “Başarısızlık” kelimesini sözlüğünüzden çıkarın: En iyi yerlere oynuyorsanız yaşadığınız olumlu veya olumsuz her tecrübeyi size yol gösteren bir araç olarak görün. Unutmayın, başarılı gördüğünüz insanlar aslında herkes kadar hata yapar. En büyük farkları, bu tecrübelerden ders çıkarıp yollarına kararlılıkla devam etmeleridir. Edison’u hatırlayın: “Başarısız olmadım, sadece işe yaramayan 10.000 farklı yol keşfettim”. Edison böyle düşünmeseydi belki de insanlık daha uzun yıllar mum ışığına mahkum kalacaktı. Bakış açınızı değiştirin. Denemeler, yanılmalar ve hatalarla dost olun.
4 - Engellere karşı hazırlıklı olun: Hedefe giden yolda dalgalara ve rüzgarlara karşı hazırlıklı olun. Geminizin kaptanı sizsiniz. Hedeflediğiniz limana varmak için dümeninize sürekli yön verip rotanızda kalmalısınız. Yoksa beklediğinizden çok başka bir yere varabilir, büyük tehlikeler atlatmak zorunda kalabilirsiniz. Yurtdışı değişim ve MBA programlarına başvururken karşılaştığım zorlukları hep bu bakışaçısıyla aşabildim. Pusulanızı kaybetmeyin.
5 - Kendinizi sadece kendinizle kıyaslayın: Yale Üniversitesi`ndeki ilk dönemim çok zorlu geçmişti. Yoğun ders programı, projeler ve iş başvuruları arasında hiç beklemediğim bir yarış ortamında savruluyordum. Nihayet dönemin sonunda kendim ve ailemle vakit geçirdiğimde önceliklerimi tekrar hatırladım. Amacım, tamamen kendimi geliştirmek, ömürlük dostluklar edinmek ve önemli profesörlerden değerli bilgiler edinmekti. Bu bilinçle sürdürdüğüm öğrenimimde kendime ve önceliklerime odaklandığım çok daha başarılı bir dönem geçirdim. Kontrolünüzde olan şeylere ve kendinize odaklanın. Gelişme gösterdiğiniz her anın tadını çıkarın.
6 - Çevrenizi geliştirin ve ilişkilerinizin gücünü kullanın: Bir konuda en iyi olmak istiyorsanız, bunu başarmış ve ustalaşmış insanlara yönelin. Egonuzu bir kenara bırakın ve bilginin peşinden gidin.Çekindiginiz şey ‘hayır’ cevabı ya da sessizlik mi? Varsın olsun. Emin olun, size dönüş yapacak insanların aktaracakları bunlara değecektir. Bu bakış açısıyla Google çalışanlarına Linkedin üzerinden ulaştım MBA programımızda Google’da çalışmış insanlardan randevular kopardım. Firmayı gezip havasını soludum. şirketin sayfasını takip edip etkinliklere kaydoldum. İletişime geçmekten çekinmeyin.
7 - Kendinize yatırım yapın: Okulunuzda veya çalıştığınız yerde en iyilerden olmak ve fark yaratmak için yola çıkın. Sıkı çalışmanızı tutkularınızla birleştirin. Mevcut işinizde kendinizi çok iyi geliştirin ve en güçlü yanlarınıza göre Google’a başvurun. Teknoloji gündemini yakından takip edin ve İngilizcenizi iyi bir seviyede tutmak için çaba gösterin. Sürekli olarak öğrenmeye ve gelişmeye odaklanın.
Yazının başına dönelim. Google stajında ne mi oldu? Yukarıdaki prensiplere tutunduğum harika bir yaz döneminin ardından Google’dan yöneticilik teklifi aldım. Şimdi ise çok sevdiğim satış ekibimle çalışmaya devam ediyorum.
Yolumuz uzun, daha ulaşacak çok hedef var. Kimisi milyonlarca dolar kazanmak ister, ama benim amacım milyonlarca insanın hayatına dokunmak. Bu satırları sizlere yoldaş olmak, içinizdeki sınırsız potansiyeli ortaya çıkarabilmek için yazdım.
Kalbinizin hızla çarptığı, sizi yerinizden fırlatacak hedefleriniz sizi bekliyor. Yola çıkın. Şimdi! Kariyerini ABD`de, GoogleSatış Müdürü olarak sürdürüyor.
