Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz - İsrail ve Gazze’deki son ateşkes kısa bir rahatlama sağladı. Ancak şimdi çatışmalar devam ediyor. Şu bizim için aşikârdır: Orta Doğu’da şiddet ve ölümden kurtulmanın bir yolu olmalı. 7 Ekim’de Hamas’ın masum aileleri vahşice katletmesi, tıpkı Gazze’de öldürülen kadınların ve çocukların dehşet verici görüntüleri gibi hepimizi derinden sarstı. Bu görüntüler hem Türkiye´de hem Almanya’da insanları çok etkiledi ve kimse kayıtsız kalmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kısa süre önce Almanya’yı ziyaret etti ve Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Şansölye Scholz ile görüştü. Ziyaret sırasında tabii ki ortak ekonomik ilişkiler, Almanya’nın deprem bölgesi için Türkiye’ye yaptığı yardımlar ve Türk vatandaşlarının Almanya’ya girişleri gibi ikili konular ele alındı. Ancak İsrail’de ve Gazze’de yaşanan şiddet de üzerinde konuşulan konular arasındaydı. Ziyaret bu ihtilafta hangi noktalarda ortak hangi noktalarda farklı bakış açılarına sahip olduğumuzu da bir kez daha açıkça ortaya koydu.
Almanya ve Türkiye Gazze’deki insani durumun iyileştirilmesi için aralıksız çaba harcıyorlar. Ateşkes, insani yardım malzemelerinin Gazze’de dağıtılabilmesi açısından da son derece önemliydi. Filistin bölgelerine desteğini yaklaşık 200 milyon euro ile neredeyse ikiye katlayan Almanya uzun yıllardır Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’nun (UNRWA) en büyük donörlerinden biridir.
Büyük bir şok yarattı
Aynı zamanda İsrail’deki insanların da güven içinde yaşama hakları var. Bu, özellikle biz Almanlar için tarihimizden dolayı çok önemli bir husustur. Bu nedenle 7 Ekim’de çoğu sivil olmak üzere 1200’den fazla insanın Hamas tarafından vahşice öldürülmesi çok büyük bir şok yarattı. Aralarında Alman vatandaşları da bulunuyordu. Kaçırılan 240 rehine arasında bulunan Almanların sayısı da epeyi yüksek. Rehinelerden bazıları serbest bırakıldı ve şimdi aileleriyle kucaklaşabiliyorlar. Bazı rehinelerin ise artık hayatta olmadıklarını biliyoruz.
Türkiye destek verdi
Türkiye de rehinelerin serbest bırakılmaları konusunda destek vermek için elinden geleni yaptı. Almanya da aynı zamanda İsrail nezdinde insani bir ateşkes için girişimlerde bulunmuştu. İsrail kendini teröre karşı savunma hakkına sahip olsa da, bu mücadeleyi ne şekilde sürdürdüğü önemlidir. Gazze’de sivil kurbanların sayısı fazlasıyla yüksek. İsrail, saldırıları sırasında Gazze’deki sivil halkı ve sivil tesisleri mümkün olduğunca korumak zorunda. Aynı zamanda siviller asla kalkan olarak kullanılmamalı. Hamas bu şekilde Gazze’deki sivil halkın büyük acılar çekmesini göze alıyor.
Sivil halk korunmalı
Almanya Filistin halkının hakları için yıllardır çaba harcıyor ve bağımsız bir Filistin devletiyle iki devletli bir çözümü talep ediyor. Türkiye de aynı görüşte ve net bir şekilde hem bağımsız bir Filistin devletinden yana hem de İsrail’den yana. İkisi de bölgede barış için vazgeçilmezdir. İsrail sürekli komşu bölgelerden gelen tehditlere hedef olmamalı. Aynı zamanda Gazze’de sivil halkın korunması sağlanmalı. Şu anda özellikle onlar bu ihtilafın mağdurları. Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock bize göre yaşamsal olan noktaları belirtti. Öncelikle Gazze’den terör tehdidi gelmemeli. Bununla beraber Filistinliler Gazze’den veya Gazze içinde sürülmemeli. Üçüncüsü, Gazze işgal edilmemeli veya toprakları küçültülmemeli. Aksine bölgenin çok iyi uluslararası korumaya ihtiyacı var. Ve nihayetinde çözümler Filistinlileri dışlayarak değil, onlarla birlikte bulunmalı.