Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

PROF. DR. CENGİZ KUDAY

1942’de İzmir’de doğdu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okudu. İstanbul’da tıp öğrenimimi bitirdikten sonra Hacettepe Tıp Fakültesi Nöroşirurji Bilim Dalı’nda ihtisas yaptı. 1974 yılında öğretim görevlisi olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne tayin oldu. 1981 yılında Türkiye’nin ilk beyin cerrahı olan Prof. Dr. Feyyaz Berkay emekli olduktan sonra klinik başkanı oldu. 1989 yılında Nörolojik Bilimler Enstitüsü’nün kurucu başkanı oldu.


“Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada, her zaman ve her yerde ... icabında vatan, Cumhuriyet ve vazife uğrunda hayatımı seve seve feda eyleyeceğime..” diyerek yemin etmişler ve bu güzel vatan için şehit olmayı şeref bilmişlerdir.
Bugün 15 Mayıs; son birkaç yıl evveline kadar bugün Hava Şehitlerini Anma Günü olarak biliniyor ve bir takım etkinlikler resmi olarak yapılıyordu. Son birkaç yıldır bütün kuvvetlerin anma günleri (Hava, Kara, Deniz) tek bir tarihte yapılmaya başlandı! 25 Şubat 1914’te İstanbul-Kahire uçuşunda şehit olan Yzb. Sadık Bey ile aynı mesafe uçuşunda 11 Mart 1914’te şehit olan Tğm. Nuri Bey Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk şehitleridir.
Bu ilk hava şehitlerinin anısına İstanbul Fatih-Saraçhane semtinde 1914 yılında bir anıt yapılmasına başlanmış ve anıt 1916 yılında bitirilerek törenle açılmıştır. Bu açılış töreni aynı zamanda ilk anma töreni olmuştur. Atatürk’ün emriyle kurulmuş olan Türk Tayyare Cemiyeti’nin kuruluş yönergesindeki 36. madde ile 27 Ocak günü Türkiye Tayyare Şehitlerini Anma Günü olarak kabul edilmiştir. Daha sonra Türk Hava Kurumu’nun 1935 yılında aldığı bir kararla törenlerin 15 Mayıs gününde yapılmasına karar verilmiştir. Son değişikliğe kadar 1935 yılından itibaren Hava Şehitlerini Anma Günü törenleri yapılmaktaydı. Artık 15 Mayıs Hava Şehitlerini Anma Günü resmi olarak yapılmamaktadır.
1910 yılında, Avrupa’da havacılık alanında büyük gelişmeler kaydedilirken uçaklardan askeri alanda faydalanılması düşünülerek ordularda bir hava kuvveti kurulmasına karar verilmişti. Avrupa’da bu gelişmeyi yakından izleyen Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın direktifleriyle 1911 yılında Genelkurmay Başkanlığı’nda askeri havacılıkla uğraşacak bir bölüm teşkil edilmiş ve bu bölüm sonradan Teknik Hizmetler ve Müstahkem Mevkiler Müfettişliği’ne bağlanmak suretiyle askeri havacılığın temeli olan teşkilat kurulmuştu. Bu çalışmaların yanında 1912 yılı başında İstanbul’da Yeşilköy’de bir hava uçuş okulu açılmış, iki subay pilot öğrenimi için Fransa’ya gönderilmiş, havacılıkta ileri giden memleketlerde inceleme yapmak, uçak, balon satın almak ve uçuş öğrenimi sağlamak maksadıyla ayrıca bir heyet Avrupa’ya gönderilmişti.
Fransa’ya gönderilen subaylar pilot diplomasını alarak memlekete döndükten sonra Fransa’dan satın alınan uçaklarla Hava Uçuş Okulu’nda pilot ve rasıt (gözleyici) yetiştirilmesine başlanmış ve ayrıca Fransa ve İngiltere’ye yeniden pilot ve bakımcı eleman yetiştirilmek üzere personel gönderilmişti. Balkan savaşı başlamadan önce Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri havacılık politikası Balkan devletlerinden önce başlamış bulunuyordu.
Balkan savaşı sırasında yanlış politikalar yüzünden eldeki uçak ve pilotlar başlangıçta yeterince kullanılamamış, ancak daha sonra orduya keşif ve gözetleme hizmetleriyle yardımda bulunabilmişlerdi.
Balkan savaşından sonra ise Enver Paşa’nın Harbiye Nazırlığı sırasında temeli atılmış olan Askeri Havacılık Teşktilatı’nın geliştirilmesine önem verilmiş, Fransa’dan uzmanlar getirilmişti. Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin Almanlar safında harbe iştirak etmesi üzerine Fransız uzmanlar ülkelerine dönmüş ve çalışmalar yarıda kalmıştır. Alman hükümetiyle ilişki kurularak uçak, yedek malzeme ve yardımcı uzmanlar istenmiş ve gelen yardımlarla uçak okulunda Türk ordusuna pilot ve yardımcı eleman yetiştirilmeye başlanmıştı.
6 uçaklı teşkilat
Osmanlı Devleti savaşa girdiği günlerde Başkomutanlık Vekâleti tarafından verilen seferberlik emrine göre, Yeşilköy Hava Uçuş Okulu’nda tayyare bölüğünde bulunan uçak ve uçucular harekete hazır duruma sokulmuşlardı. O sırada hava okulunda 6 uçak bulunuyordu.
Türk Hava Teşkilatı’nın büyütülmesine devam olunurken, Hava İşleri Müfettişliği (Kuva-i Havaiye) Hava Kuvvetleri Genel Müfettişliği olmuş, müfettişliğe uçak, balon meteoroloji ve uçaksavar topçu komutanlıkları bağlanmıştı. Yeşilköy Hava Okulu’nda uçucu yetiştirilmekle beraber İzmir, Şam ve Musul’da da birer hava okulu açılmıştı. Dört yıl ve üç ay süren milyonlarca insan ve büyük servetlerin kaybına sebep olan Birinci Dünya Savaşı sona erdiğinde, İtilaf Devletleri’in antlaşmalarda öngürdükleri ve o gün için zorla kabul ettirdikleri ağır hükümler Türk milletinin kurtuluş mücadelesinin başlıca sebeplerinden biri olmuştu. İşte böylesine uzun ve çetin mücadelenin ruhunu taşımaktadır, bugünün modern Türk Hava Kuvvetleri...
Havacılar, kahramanlar ocağı olan Hava Kuvvetleri’ne ilk adımlarını atarken; Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada, her zaman ve her yerde ...icabında vatan, Cumhuriyet ve vazife uğrunda hayatımı seve seve feda eyleyeceğime.. diyerek yemin etmişler ve bu güzel vatan için şehit olmayı şeref bilmişlerdir.
Ve bizler özgür yaşayabilmekteyiz bedelini şehitlerimizin kanlarıyla ödedikleri mavi gökyüzünün altında... Ve onların soluklarıdır tenimize değen her rüzgârda...
Bu satırların yazarı içinse Hava Şehitlerini Anma Günü’nün ayrı bir anlamı vardır ve duygu yüklü geçer. 15 Mayıs’ta her yıl.. henüz 3 yaşını süren çocukluğun sisli hatıralarına döner, o zamanlar anlam veremediği evdeki kalabalığı anımsar, bir de bandonun çaldığı Chopinin cenaze marşını... Annesini anımsar yıllarca siyahlar giydiğini... Yıllar bedenini büyütürken ve babasının en uzun yolculuğunun aslında sonsuza doğru uzandığını anlarken, bir parçası hep çocuk kalacaktır Kütahyadaki Hava Şehitliği’nde... Ve yaşadıkça, daima derin bir saygı ve minnetle anacaktır sevgili babasını ve bütün hava şehitlerini...
Birkaç yıldır, aynı tarihte saat 10.30’da Fatih Saraçhane’de İlk Hava Şehitleri Anıtı’nın önünde tek kişilik bir anma töreni yapılmaktadır. Kaideye bırakılan tek bir çiçek ve etrafın ilgisini çekmeden, sessiz kelimelerle ifade edilen birkaç söz...

Haberin Devamı

Kaynaklar: 1. Süreyya İlmen, Türkiyede Tayyarecilik ve Balonculuk Tarihi. 2. Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Resmi Yayınları, Birinci Dünya Harbi Türk Hava Hareketi. 3. Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Şehitleri Albümü.