Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cengiz Kuday / cengiz.kuday@milliyet.com.tr - Türk ve Yunan halklarının iki ülke ilişkilerine genel bakışında temel farklılıkları gözlemlememek mümkün değil. Türkler tarihten gelen askeri özgüven duygusu, ülkenin stratejik derinlik yaratan coğrafi büyüklüğü, nüfusu, sanayileşmedeki başarıları göz önünde tutarak, sanki Yunanistan’ı ciddiye almayan bir düşünce yapısına sahipler.

Yunanistan’ın her fırsatta ülkemiz aleyhine çalıştığını, bu konuda hiçbir fırsatı kaçırmak istemediğini bildikleri halde, genel bir endişe ve düşmanlık havası sezilmiyor, sanki bir çatışma çıkması durumunda Türkiye’nin tehlikeyi kolaylıkla bertaraf edeceğine kesinlikle inanılıyor ve Yunanistan’ın niye böyle davrandığını anlamakta zorluk çekiliyor. Türkiye’de Yunanistan karşıtı genel bir hava yaşanmıyor, sistematik şekilde Yunan düşmanlığı aşılayan bir kurum yok. Genellikle Türk halkı ve kurumları Yunanistan’ın tahriklerine, gayri hukuki davranışlarına tepki göstermekten ileri gitmiyor, son derece sakin ve sabırlı davranıyor, sadece haklarını korumak istiyor ve olayları büyütmek amacı taşımıyor.

Haberin Devamı

Asırlarca Osmanlı boyunduruğu altında yaşamanın kompleksi içinde hırçınlaşan ve hayallerinin gerçekleşmesi için bekledikleri anın geldiğine inanarak, büyük bir kinle, çocuk kadın demeden sivil Türk halkına saldıran Yunanlıların bu hareketleri hoşgörü ile karşılanmış ve hatta teşvik edilmiştir.

Bu hareketler Sakarya savaşına kadar savaşı desteklemekte biraz isteksiz olan ve asker kaçaklarının sayısının çok yüksek sayılara çıkmasına rağmen; Sakarya savaşı bir dönüm noktası olmuş; Başta İngiltere olmak üzere Müttefikler’in Yunan ordusuna desteği azalmış;

İngiltere’de Türk düşmanı başbakan kabineden düşmüş, İrlanda’da iç isyan çıkmış. Aynı bizim Balkan savaşında olduğu gibi, yunan ordusunda siyasi bölünmeler olmuş; emir komuta zinciri zayıflamış.

Bilimsel metotlarla, her ordunun düşmanı Tifüs ve Kolera Türk ordusunun doktorlarının özel gayretleri ile yenilmiş Yunan ordusu bu başarıyı gösterememiştir.

Tanrı bile Tarihi değiştiremez fakat Tarihçiler ve siyasetçiler değiştirebilir.

Haberin Devamı

Bu yüzden Kurtuluş savaşını nasıl kazandığımızı bilimsel olarak inceleyenler hamasetten uzak doğru değerlendirmeler yapabilir, yoksa biz Kurtuluş savaşını şöyle kazandık; yine kazanırız düşüncelerinin sonucu bizlere pahalıya mal olabilir. Çünkü biz yine kazanır fakat çok ağır bedeller ödeyebiliriz. O zaman başımızda Atatürk ve ona inanan bir avuç asker ve ona zamanla inanmayı öğrenen bir her düşüncesi açıkça; korkmadan söyleyebilen bir meclis vardı. Kurtuluş savaşımızın nasıl kazanıldığı doğru olarak bilimsel askeri liselerde okutulurdu bu gün bu imkânlar var mı bilmiyorum.

Resmi tarih ve hakiki farklı şeylerdir. Her zaman bir Atatürk gibi liderler olmuyor.

Yine söylüyorum hamasetten uzak bilimsel gözlerle bu son gelişmeleri izleyelim ona göre önlemler alalım.

Hazır ol cenge ister isen sulhu salah.

(Eğer barış istiyorsan savaşa hazır ol.)

“Hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz.”

İbn-i Sina

Not:

ABD Lozan antlaşmasını tanımamıştı.

Haberin Devamı

Wilson doktrini ABD için SEVR’de ki şartlarla devam etmektedir.

Wilson Başkanlığının son 8 ayında (Stroke) Beyin kanaması geçirmiş ve bu olay kamuoyundan gizlenmiştir (Daha sonra ölmüştür).

Lyod-George ve Wilson bizim İstiklal savaşı sırasında sağlıklı olsalarda Yunanistan’a verilen Lojistik destek kesilebilir mi idi. Ve bu savaşımızı biraz daha uzatır ve bizi zor duruma sokarmı idi. Wilson isimli savaş gemisinin bir yunan limanında demirlemiş olması bir tesadüf olarak mı değerlendirilir.

Ben kendiminde bulunduğu Amerika’da bilimsel AANS (Amerikan Beyin cerrahları İnternational toplanısı) misafir konumacı idi.

Eski Amerikan dış işleri bakanı Condolezza Rice.

Orta-doğunun sınırlarının tekrar değiceğini konuşmasında belirtmişti ve bu konuşması 10 Ekim 2010’da yapıldı. O tarihte Çin halk Cumhuriyeti’nin ekonomik gücünün U.S.A yaklaşacağını ve fakat asıl problemlerinin Meksika sınır göçmenlerinin olduğunu belirtmiş idi.

Bugün 12 sene sonra söylediklerinin pek çoğunun gerçekleştiğini görmekteyiz.