Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mehmet Şakir ÖRS

1979 yılında Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. Uzun yıllar görev yaptığı Tariş’te yönetici olarak çeşitli görevlerde bulundu. Gazetecilik yaptı, iletişim ve halkla ilişkiler alanında çalıştı. Eşi Prof.Dr. Ferlal Örs ile birlikte İletişimevi’ni kurdu. Çeşitli ekonomik, sosyal ve kültürel konularda yayımlanmış çok sayıda kitabı ve kazanılmış ödülü var. CHP İzmir İl Yöneticiliği yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Danışmanlığı görevinde bulundu. Halen İZFAŞ (İzmir Fuarı) Genel Müdürü olarak görev yapıyor. Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği ve Çağdaş Gazeteciler Derneği üyesi.

Haberin Devamı


Eylül ayının ilk günleri, İzmir ve Ege için önemli günlerdir... Birbiri ardına kurtuluş günlerini kutlar Ege’nin il ve ilçeleri... Efeler, zeybekler harmandalıya dururlar bu güzelim yörede... Her türlü baskıya, saldırıya, zulme karşı efece, zeybekçe duruşun, direnişin simgesidir bu anlamlı kutlamalar...
26 Ağustos 1922’de başlayan büyük yürüyüş, sırasıyla 27 Ağustos’ta Afyon, 30 Ağustos’ta Dumlupınar, Kütahya, 1 Eylül’de Uşak, 2 Eylül’de Eskişehir, Karahallı, Ulubey, 3 Eylül’de Eşme, Ödemiş, 4 Eylül’de Buldan, Sarıgöl, Kula, Tire, 5 Eylül’de Alaşehir, Salihli, Kuyucak, Nazilli, 6 Eylül’de Ahmetli, Gölmarmara, Akhisar, Bayındır, Söke, 7 Eylül’de Turgutlu, Aydın, Kuşadası,İncirliova, 8 Eylül’de Manisa, Kemalpaşa, Selçuk, Burhaniye kentlerini kurluş kervanına eklemiştir.
Bu günler yıllardır Ege kentlerinde kurtuluş günleri olarak kutlanır...
İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, bu kutlamaların taçlandığı gündür... Aynı zamanda ülkemizin de kurtuluşudur... Emperyalizme karşı verilen ulusal kurtuluş savaşının utkuya ulaşmasının yıldönümüdür...
Egeliler, günümüzde ulusal kurtuluş geleneğini barış mücadelesiyle de buluştururlar... Birlikteliğin, barışın, dayanışmanın, hoşgörünün en anlamlısı yaşanır bu yöremizde... Demokrasinin, özgürlüğün, barışın türküleri söylenir hep birlikte, yüreklice...
Bir de Fuar’ı vardır bu güzelim kentin ve bölgenin... Bu yıl 83’üncü kez kapılarını konuklara açan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF)... Fuar da, tıpkı 9 Eylül gibi İzmir’in simgesidir...

83 yıllık gelenek
Günümüzde bütün dünyada fuarcılık ihtisas fuarları şeklinde yapılmaktadır. Dolayısıyla artık İEF benzeri genel ticaret fuarları tarihe karışmıştır. Ancak buna karşın İEF, 83 yıllık geleneğini sürdürerek ve özgün çizgisini koruyarak hala yaşamaktadır.
Bizce, İzmir’in ve Ege’nin olduğu kadar aynı zamanda bütün Türkiye’nin de ortak bir geçmişi sayılabilecek İzmir Fuarı’nı, günümüzde de cazip kılan temel eksen, yaşamın tüm çeşitliliklerini bünyesinde barındırmasıdır. Farklı yaş, gelir, sosyal ve kültürel gruplar aynı anda fuarda yan yana bulunabilmekte ve ortak atmosferi birlikte paylaşabilmektedir. Yine çocuğuyla, yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle ailenin tüm bireyleri fuarı birlikte ziyaret etmektedir. Eğitimlilerden eğitimsizlere, kentin varsıl semtlerinden yoksul çeperlerine, kentlilerden kırsal kesime kadar uzanan çok farklı kesimler fuarda yan yana gelmektedir.
Kısacası İEF, her şeyden önce hayatın tüm renklerinin buluştuğu bir insan şenliğidir.
İşte tüm bu özellikleri onu cazip kılmakta, ayrışmaların uzaklaşmaların yaşandığı günümüz koşullarında, bir ‘ortaklaşma alanı’ haline getirmektedir.
Bunca farklılığın, çeşitliliğin bir arada bulunduğu fuar, aslında ilk ürünlerini test etmek isteyen şirketlerin, tüketiciye yönelik kampanyalar düzenleyen firmaların ilk tanıtımlarını yapabilecekleri ve hedef kitleleriyle buluşabilecekleri ideal bir buluşma ortamıdır. Bu büyük buluşma yalnızca ekonomik ve ticari alanlarla da sınırlı değildir. Kültürel, sosyal, siyasal ve toplumsal kampanyalar için de fuar bir turnusol işlevi görebilir.
İnsanımızın beğenileri, eğilimleri, yönelişleri, değerlendirmeleri için de fuar eşsiz gözlem ve izlem olanakları sunmaktadır. Yaşanılan dönemin koşulları, değerleri burada irdelenebilir. Kısacası, İzmir Fuarı aynı zamanda bir hayat laboratuvarıdır.

Yeni bir atılım
Elbette günümüzde artık koşullar değişti. Teknolojinin, bilişimin, iletişimin yarattığı ve bizlere sunduğu yeni olanaklarla birlikte yeni bir durumla da karşı karşıyayız... Artık yalnızca eski 9 Eylül kutlamalarını ya da Fuar açılışlarını anımsayarak ve anımsatarak yetinemeyiz.
Ülkemizin en çağdaş ve aydınlık düşünceli insanlarının yaşadığı İzmir; kentsel tarihini, birikimini, zenginliğini, geleneklerini yeni gelişmelerle buluşturuyor ve harmanlıyor.
İzmir ve İzmirliler olarak, önümüze yeni hedefler koyuyoruz. Bu hedeflere ulaşmanın yeni yol ve yöntemlerini yaratıyoruz. Elbette bilimin ışığında ve çağdaşlığın aydınlığında... Kısacası, İzmir yeni bir atılıma hazırlanıyor. İzmir’in çağdaş yaklaşımlara sahip yerel yönetimlerinin ve yerel dinamiklerinin, yereli ulusalla ve ulusalı da evrenselle buluşturarak bu atılımı gerçekleştireceğine yürekten inanıyoruz.